Kürdü Kürde kırdırtmak!

Erdoğan liderliğindeki AKP ve akillerin  “Barış süreci”  diye pazarladığı şeyin aslında bir “Kürdü Kürde kırdırma projesi”  olduğunu ve bunu da sırf  “Türk-Kürt kardeşliği bitsin de Türkiye Cumhuriyeti’nin başına çorap örmek kolay olsun için”  yapıldığını bakalım ne zaman anlayacağız?
Ne demek istediğimizi izaha çalışalım.
PKK’nın bölgedeki gücünü görmenin en iyi yolu örgütün siyasi uzantısı olan Barış ve Demokrasi Partisi(BDP)’nin seçimlerde aldığı oy oranı değil midir? Elbette öyledir. Hatta BDP’nin aldığı oylardan bir iki puan düşmek zarureti bile vardır. Çünkü oyların önemli bir bölümü  “sandık hilesi”  ve  “ölüm tehdidi”  ile gasp edilmiş oylardır.
Netice, PKK’nın bölge ve Türkiye genelindeki gücü yüzde 5 civarındadır. Yani Kürt halkının yüzde 95’i PKK’nın yönettiği bir toprak parçasında yaşamak istememektedir.  “Çözüm süreci” diye pazarlanan şey de işte bu yüzde 95 devlet zoru ve beyin yıkama metotları ile yüzde 5’in zimmetine geçirilmektedir. Bunun adı  “zoraki tehcir” den başka bir şey değildir. Kürt halkının kahir ekseriyeti manevi köklerinden söküle söküle hiç istemedikleri psikopat, katil ve mecusi bir örgütün cehennemi iklimine sürülmektedir. Ey akil insanlar, Ey Başbakan Erdoğan ve “akiller” ve ey bu “süreci” destekleyenler, siz, bugün Güney Kore’de yaşıyor olsanız Kuzey Kore vatandaşı olmak ister miydiniz? Eğer, istemezdik diyorsanız, o zaman Kürt halkının yüzde 95’ini niye Kim Jong-un zihniyeti ile birebir örtüşen PKK zihniyetinin, bebek katillerinin, kendisini peygamber zanneden Öcalan ve yetiştirmelerinin insafına terk etmek için inat ediyorsunuz? Üstelik hiç ama hiç istemedikleri halde. Bu zulüm değil mi?
Bırakınız Öcalan’ları, Karayılan’ları ve elini kana bulamış örgüt militanlarını, bunların kravatlı ve Meclis’te olan Sırrı Sakık’ları bile gittikleri barda kendilerine bakan bir kişiye neler yapmış, gazetelerden okuyun. Hemen elleri bellerine gidiyor, hemen, “Sıkarım!” diyorlar ve sizler abdestinde namazında, tek derdi geçim ve Allah rızası olan Kürdün yüzde 95’ini işte bunların işte bu yüzde 5’lerin tahakkümüne terk ediyorsunuz.
Ne “Barış” ne “Kanın durması” değil  “Erdoğan sevgisi”  sizi gerçeği göremez hale getirmiş. Peki, bizim söylediğimiz yüzde 95 masum Kürdü, katillerin bizzat kendileri olan veya katillere destek veren yüzde 5’e Kürde terk gerçeğini Erdoğan bilmiyor mu?
Bilmesine biliyor amma o bir “Misyon adamı” . Misyonunu yerine getirmekle mükellef.  O çok ciddi işleri “milletine sorarak” değil “dış güçlere danışarak” yapıyor, millet de,  “Erdoğan yaptı ise doğru yapmıştır” diye peşi sıra gidiyor.
Tıpkı sizlerin yaptığı gibi.
Mesela Erdoğan, “Ben Büyük Orta Doğu Projesi’nin Eş Başkanı olacağım, Türkiye dâhil diğer bütün İslâm ülkelerinin rejim ve sınırlarını ABD’nin istekleri doğrultusunda değiştireceğim”  deseydi, millet ona,  “İyi yapıyorsun, bu görevi üstlen” der miydi?
Demezdi...
Amma Erdoğan bunu yaptı ve millet de mâdem o yaptı, bunda bir hikmet vardır diyerek sîneye çekti. Bu millet şehide “Kelle” Öcalan’a  “Sayın” demesini bile mesele etmedi Erdoğan’ın. Erdoğan da işte milletin bu teslimiyetine güvenerek Türkiye’yi Öcalan’ın inisiyatifine terk etti. Milletinin elini komşusu Suriye’nin kanına buladı. Yönettiği ülkeyi terör örgütlerinin cenneti, halkının da cehennemi haline çevirdi.
Akıl hocası ABD, Yahudi lobileri ve Avrupa olanın burnunun nasibi, kan kokusundan başka ne kokusu olabilir ki?

Yazarın Diğer Yazıları