Kurtulmuş’un açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
ABD TARAFINDAN YAPILAN ZİYARETLER
Türkiye'nin ABD'den bu yetkililerle görüşmeleri hayra alamettir. En başından itibaren ifade ediyoruz, bir kere daha söylemek isterim. ABD ile uzun yıllara dayalı ilişkimiz var. NATO çerçevesinde ve bu bölgede yakın zamanlarda da ilişkimiz var. Yeni yönetimle birlikte ilişkilerin iyileşmesini bekliyoruz. Birisi PYD'ye verilen desteğin sonlandırılması. Operasyonda Türkiye'nin desteklediği ve ABD'nin destekleyebileceği ılımlılarla operasyon yapmasını istiyoruz. ABD'nin bu çerçevede PYD'ye verdikleri destekleri gözden geçireceğini umuyoruz. Bütün görüşmelerde FETO'nun iadesi gündeme gelmiştir. Sadece Gülen'in değil bu örgütle ilişkili olan ve ABD'ye kaçmış olanların iadesi üzerinde durulmaktadır. Bu ulusal güvenlik meselesidir. Dost ve müttefik olan bir ülkeden FETO'yu ve irtibatlı militanlarını iade etmelerini istiyoruz. Her vesile ile dile getiriyoruz. Son zamanlarda yapılan ziyaretler olumlu işaretlerdir. Ümit ediyoruz ki beklentilerimize karşılık gelecek.
FIRAT KALKANI HAREKATI
Güvenlikle ilgili her türlü senaryoyu gözden geçirirsiniz fakat sahada da farklı gelişmeler olabilir. Bizim baştan beri yapmak istediğimiz, bu şehirlerin Rakka’sı Musul’u Halep’i de dahil, bu şehirlerin kurtarılması hususu, bu şehirde yaşayan insanlarla, ahalisi ile yapılması gerekir. Bir terör örgütünü bir şehirden çıkarırken, yerine başka bir terör örgütünü ikame ettirmek son derece yanlıştır. Bizim için terör örgütleri arasında tercih diye bir şey yoktur. Terör örgütlerine mesafemiz eşit mesafededir. Cerablus’ta yaklaşık 45 bin insan o bölgeye geldi. Dikkatle, titizlikle davranıyoruz. DEAŞ’ın intihar saldırıları muhtemeldir. El Bab da temizlendiğinde oraya insanlar gelecek. Aynısını Rakka’da da istiyoruz.
Ben başkasının sözünü yorumlamam. Söylediklerim çok net, Türkiye’nin pozisyonu çok net. Görüşlerimizi paylaştık. Zaten Suriye ve Irak çok sayıda terör örgütünün cirit attığı terör örgütü cenneti haline gelmiştir.
ÖĞRETMEN ATAMALARI
MEB çalışmaları yürütüyor. En kısa sürede bakanlık takvimi açıklayacaktır.
ALMANYA’DA İMAMLARA SUÇLAMA
Alman bakanları umarım bu yanlış uygulamaları sonlandırır. Türkiye’nin yurtdışındaki hiçbir din görevlisi ajan değildir. Avrupa’da yükselen din düşmanlığına karşı, Almanya’daki yöneticilerin de uyanık olması lazım. Avrupa için en büyük tehlike, ‘rap rap’ duyduğumuz faşizmin ayak sesleridir.
