Kütahya’da Akşener coşkusu

Kütahya’da Akşener coşkusu
Eskişehir'in ardından Kütahya'ya geçerek vatandaşlara seslenen İYİ Parti lideri Meral Akşener, "24 Haziran'da istediğimiz sonuç gelmezse Belgrad Ormanı'na gömdüklerimizi alır sokağa çıkarız" diyen Ahmet Maranki'ye çok sert tepki gösterdi.

Süha Çardaklı - Gökay Akşit / YENİÇAĞ

Cumhurbaşkanı ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, tüm baskı ve engellemelere rağmen seçim çalışmalarına devam ediyor.

Eskişehir'deki mitinginin ardından Kütahya'ya geçen Akşener, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı.

Akşener, Zafer Meydanı'nda Kütahyalılara hitap etti.

Toplumun aileler arasında bile kutuplaştığına dikkat çeken Akşener, "Cumhur İttifakı kazanamazsa gömdüklerimizi çıkarırız" diyen Ahmet Maranki'ye de çok sert sözlerle yüklendi.

Meral Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

24 Haziran'da OHAL ile seçimlere gidiyoruz.

Eski bir üniversite hocası olarak, 15 yıllık bir eğitimci olarak elbette üniversitelerin bölünmesine izin vermeyeceğim.

Türkiye'nin nefes almasını, adaletin ve hukukun sağlanmasını, vatandaşın birbirini sevmesini, saymasını ve en önemlisi kardeşin kardeşi sevdiği bir Türkiye'nin tahkim olmasını, buna bağlı olarak OHAL'in kaldırılması ve şeker fabrikalarıyla ilgili satışın durdurulması birinci gün yapacağım iştir. 

"OSMANLI DA BENİM CUMHURİYET DE BENİM"

Kütahya Cumhuriyet'in en önemli sanayi tesislerinin olduğu şehir. Elinizde ne kaldı? Özel teşebbüsün dışında devlete ait hangi fabrikanız var? Yok. 

Osmanlı da benim, Cumhuriyet de benim. Osmanlı'yı da kuran siz, Cumhuriyet'in de kurulmasını sağlayan sizsiniz. Kuran şehir, kurtaran şehir Kütahya. Birbirine sarıl Kütahya! Ve şehrine sahip çık Kütahya. PKK teröründe en çok şehit veren Kütahya. Ve bu devletin ebed müdet olması için bugün de canını verecek gençlerin yaşadığı Kütahya. Onun için bu tuzağı beraberce bozacağız. 

wqe-006.jpg

"BİRBİRİMİZLE DÖVÜŞMEYECEĞİZ"

24 Haziran'da milletvekillerini seçeceksiniz, Cumhurbaşkanı'nı seçeceksiniz. Partiler arasında, taraftarlar arasında şehirleri geziyorum. Müthiş bir kaş çatıklığı görüyorum. Siyasetçiler malı götürüyor, vatandaş birbirine küs. Komşuluk değerlerini, Ramazan'ın bereketini, oruç ağzın ne demek olduğunu, haram lokmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu ve dayanışmanın dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam edeceğini gençlerimize anlatacağız. 

Anlayamadığım bir şey var. Bin 100 odalı sarayda oturanları, 3 bin kişilik koruma ordusu ile gezenleri ve bin 500 liralık kadehlerden su içenleri yola bir yüzükle çıkıp dünyanın zenginlikte ilk 10'a giren siyasetçileri orada tutmak için birbirinizle dövüşmeyeceksiniz.

Tarlanıza küstünüz. Eğer Türkiye tekrar kendine yeten bir tarım ülkesi olmazsa, çok yakın bir gelecekte bundan sonraki ülkelerin bekası tarımla olacaktır, su ile olacaktır. Ve kendine yeten bir ülke olmadığı takdirde Türkiye'nin bekası tehdit altındadır.

"BUNLAR NAMERT!"

Salağın biri çıktı 'Seçilmediğimiz takdirde sakladığımız şeyleri çıkaracağız' diyor. Sonra kıvırdı. Bunlar namert! Söylediklerinin arkasında durmuyorlar. Baba, oğula düşman oldu. Böyle bir şey olur mu? 

Eğitim, zengin çocuğu-fakir çocuğu, iyi öğretmen-kötü öğretmen ve mülakat sistemi... Bütün bunar Türkiye'deki kamu sistemini göçertti. Evet güzel okullar yaptılar ama içlerinde eğitim ruhu yok.

Dış politikada hep kavga edildi. Bu yüzden Suriye'den 4 milyon mülteci geldi. Komşularımızla ilgili güçlü bir tavır koyabilseydik o güçlü Irak, güçlü Suriye bize hizmet ederdi. Şimdi ABD ve Rusya ile güney sınırımızda komşu olduk.

Suriye'deki yanlış politika Afrin'e girmemize neden oldu. Afrin'e girilmelidir, hatta doğusuna da gidilmelidir. Ama bu yanlış politika, şanlı Mehmetçiğimizin şehit olmasına sebep oldu. Siyasilerin yaptığı hataları bu milletin çocukları ödedi.

Ben TİKA'yı kapatacağım diye bir şey söylemedim. Bunların hayatları yalan olmuş. TİKA yılda 4 milyar dolar para harcıyor. Bunun nereye gideceğinin hesabını soracağım kardeşim.

YÖK'ü kesinlikle kaldırıyorum. Üniversitenin önündeki tıkacı çıkarıyoruz.

İlgili Haberler