Fatih ERBOZ / ANKARA
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Belçika'daki NATO zirvesinin sonuç bildirgesinde yer alan, "Türkiye'ye yönelik tehditlere karşı önlemleri artıracağız" bölümü tartışılmaya devam ediyor.
NATO Zirvesinin sonuç bildirgesinde Suriye bağlamında Türkiye'ye atıf yapılmasının anlamlı olduğunu kaydeden Emekli Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, "Suriye'de PYD'nin işbirliğine ihtiyacı olan müttefiklerimiz var. O bakımdan PYD es geçilmiştir" dedi. Türkiye'ye yönelik tehditlerin NATO tarafından da ciddiye alınmasının anlamlı ve önemli olduğunu belirten Loğoğlu, şunları söyledi:
"Tabii işler NATO tepkisini gerektirecek noktaya geldiğinde ne yapar o ayrı bir konu. Zaten böyle bir ifade olmadan da NATO üyesi bir ülkeye yapılan saldırı bütün NATO'ya yapılmış sayılır ifadesi her zaman var ama Türkiye öteden beri NATO'nun eksik kaldığını söylüyordu. Şimdi belki onu kısmen söylem planında telafi etmek için bildiriye bir iki cümle kondu. Bildiriye PYD'nin konması Türkiye'yi tatmin eder miydi, evet. Ancak konmaması da şaşırtıcı değil. PYD'ye ilişkin başta ABD olmak üzere NATO ülkeleri fazla anlayış gösteriyor."
ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki Helsinki zirvesinin tam bir felaket olduğunu belirten Loğoğlu, Trump'ın NATO'yu darmadağın ettiğini ifade etti. Trump'ın İngiltere'ye gittiğinde ABD-İngiltere ilişkilerini darmadağın ettiğini, Putin'in önünde diz çöktüğünü, Avrupa Birliği'ni hasım ilan ederken Rusya'ya rakip olarak tanımladığını kaydeden Loğolu, şöyle devam etti: "Kendi istihbarat örgütlerine değil, Putin'in sözüne inandığını söyledi. Böyle bir şey ABD başkanlarının davranışları bakımından görülmüş bir şey değil. ABD'de de Cumhuriyetçi ve Demokrat kanatta, medyada tepkiler var, vatana ihanet ile suçlamaya giden tepkiler var."
Faruk Loğoğlu, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un Suriye'de İran'ı tehdit olarak gördüklerini ve bu tehdit bitene kadar Suriye'de kalacaklarını ifade etmesinin de ABD'nin İran'a bakışı çerçevesinde görülmesi gerektiğini söyledi. ABD'nin İran'ı bir kötülük kaynağı olarak gördüğünü belirten Loğoğlu, şöyle dedi:
"Töre destek veren, bölgede mezhepçilik ekseni üzerinden egemenlik kurmaya çalışan, hep kötü şeyler yapan, ABD nükleer ve füze tehdidi olan, İsrail'e tehdit olan bir ülke gibi. Suriye'de elbette İran'ın ağırlığı ve etkinliği var, ABD'nin de var, Rusya'nın da var, Türkiye'nin de var bunun yanında. Bu nedenle ABD sadece İran'ı İsrail'i de arkada tutarak tehdit görmesi ve oradan çıkmasını istiyor. Suriye-İsrail ilişkilerinde Golan tepeleri önemli bir faktör. İsrail orayı hep ilhak etmek istiyor ama yapamıyor. İkincisi Suriye'ye yönelik hava saldırıları düzenliyor. Beşşar Esad zamanında çok ciddi Türkiye'nin de yardımcı olduğu Suriye- İsrail ilişkileri vardı. Bu gelişmeler neticesinde Esad-İsrail yakınlaşması ortaya çıkar mı, kestiremiyorum ama olabilir."
