Maarif Vakfı kurulacakmış

Maarif’i batıranlar, bu bataklıktan kurtulma yerine çıkar elde etmek adına devlet imkanları ile yeni bataklıklar oluşturuyorlar. Oluşturulan bu bataklıkların halk yararına olduğunu söyleyerek, yapılanların  görülmemesi için de halkı uyutmayı seçiyorlar. İnsanlarımız ise yapılan bu söylemleri ninni olarak algılayıp uyumaya devam ediyorlar.
Bunları yapmalarının gerekçesi olarak da, dün aynı yolda birlikte yürürken ıslandıklarını söylerken aldatıldıklarını, yol arkadaşlarının başka devletin ajanı olarak paralel devlet oluşturduklarını, bu nedenle de bunlara darbe vurulması gerektiğini söylemektedirler. Halbuki, çıkarların çakışması sonucu kanlı bıçaklı kavgaya başladıklarını bunun için de bir birlerini yok etmeye çalıştıklarını, saklıyorlar.
Dünkü menfaat kardeşlerinin karşılıklı bedduaları ve ithamları yetmemiş olacak ki bir birlerini yok etmek üzere harekete geçmiş bulunmaktalar. Arkalarına aldıkları güçlerle hücuma geçen bu ikiliden, iktidarın bütün imkanlarını elinde bulunduran gücün rakibini pes ettirerek diz çöktürmeye yöneltmiştir.
Gücü elinde bulunduranların on iki yıl boyunca kardeşim dediğini bilmediğini söyleyerek, yandaşlarını makamlara taşıması, ne istediler de vermedik de bunları bize reva görüyorlar deyip sitem ederek, birlikte masum insanları zindanlara doldurup ölümlerine neden olmakla yetinmeyenler, dış ülkelerde bunlar için referans olarak okullar açtırıp para kazandırarak bugünkü hale getirmişlerdir.
Yaptıklarını yeterli bulmamış olacaklar ki camilerde okuttukları hutbelerde bu yapının okullarının illerde yapılan gösterileri için ücretsiz araba kaldırıldığı duyurusunda bulunarak, halkı davet ettiler. Bizatihi toplantılara katılarak, yapılanlar ve yaptıranlar için methiyeler dizdiler. Eğitim alanındaki eksiklikleri söylediğimizde ise eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından cemaate karşı olmakla suçlanarak tehditlere maruz kaldık.
 Bugün kalkmışlar bu okullar ülkeye zarar veriyor diyerek, yabancı devletleri gezip buraların kapatılması için Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü kullanmaktadırlar. Birileri de çıkıp  “uyanın da balığa gidelim” derse, anca mı tanıdık diyeceksiniz? Yoksa bu yapılanlar ülkede tek olma adına gücü lehte kullanmak mıdır diyeceksiniz?
Neymiş, bu ülke aleyhine faaliyet gösteren okulları devletin kontrolüne alarak, devletimizin lehine kullanmak üzere yapılan bir çalışmaya gidiliyormuş. Bu düzenlemenin de yasal zemininin oluşturulması adına en uygun olanın bir vakıf vasıtasıyla yapılmasıymış. Bunun için de düşünülmüş taşınılmış “Maarif Vakfı” adında bir vakıf kurulmasına karar verilmiş. Vakıf ise M.E.B, Dışişleri Bakanlığı ve TİKA tarafından organizesi edilecekmiş. Vakfın ortaklarının ise yüzde otuzunun devlet, yüzde yetmişinin siviller tarafından oluşturulması düşünülmüş. Finansı ise devlet bütçesinden karşılanacakmış.
Yapılmak istenenin görüntüsünün güzel olduğu gibi, söylemleri de güzel. Ancak kafaların arkasında yatan ise şahsi çıkarların gereğidir. Yapılanlar devlet imkanlarının kullanılarak yandaşlara iş, kendileri için çıkar elde edilmesidir. Vakıf kurulmasının planlanması ise bu kuruluşun kapatılmasının ve aranmasının oldukça zor olmasındandır. Esas önemli olan tarafıysa kararların vakıf kurucularınca verilmesidir. Kurulacak vakfa  “Maarif Vakfı”  adının verilmesi de devlet imkanlarının rahatlıkla kullanılması içindir.
En önemli tehlikesi de vakfın ortaklarının oluşumudur. Yüzde otuzunun devlet, yüzde yetmişinin sivillerden oluşması, kurulacak vakfın iktidarın güdümünde olması demektir. İktidar hükümette olma şansını kaybetse dahi, yüzde yetmiş olan yandaş ortaklarıyla oluşacak bu güçle vakfın kendi lehlerine kullanılmasıdır.
Görülen o ki yurt dışında faaliyet gösteren okulların gelecekte o ülkeyi yönetecek kişileri yetiştirmesi, şu anda ise yöneticilerin çocuklarını eğitmesi nedeniyle, yapılacakların ülke lehine kullanılması yerine, şu anki iktidardaki zihniyetin ileride bugünün paralel yapı gibi çalışmasına neden olacaktır.
Ülkede eğitimi bir bataklığa dönüştürenler, eğer ülkesini düşünseydi öncelikle ülke eğitimini düşünür ve oluşturduğu bataklığı kuruturdu. Bu gösteriyor ki yapılanların ülke lehine değil, çıkarlar için yapıldığıdır.

Yazarın Diğer Yazıları