Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Machiavelli ya da Siyaset

David Hume, siyasetin bir bilime indirgenebileceğine yönelik olarak yaptığı bir çalışmada bir takım ilkelerden hareket eder. O, siyasetin "ebedi ve ezeli siyasal gerçeklerden birisi olduğunu ne zamanın ne de rastlantının onu değiştiremeyeceğini" söyler. Siyasetin ahlaki kaygılara dayanmaksızın, yarar ilkesine göre yürütülmesi gerektiği ve dolambaçlı yollara başvurmayı da bir ilke olarak ortaya koymaktadır. Bu olgu kurnaz, incelikli siyasete başvurmak anlamına gelir ki Machiavellist bir yaklaşımdır.

Machiavelli siyasetin ne denli acımasız, insafsız ve vahşi amaçların aracı olarak kullanılabileceğini de hem teorik hem de yaşamıyla pratik olarak ortaya koymuş birisidir. Siyaseti onun çözümlemelerini çok iyi bilmeden anlamak ve anlamlandırmak da mümkün değildir.

Başkalarını iktidara getiren kendini mahveder!

Machiavelli'nin kral, yönetici ya da siyasetçilere önerdiği ilkeleri ve gerçeklerini anlamak yararlı olacaktır.

Machiavelli'nin genel kural olarak nitelediği hususlardan birisi şudur: "Başka birini erkli (güçlü/iktidarlı) kılan kendisini mahvetmiş demektir".

Siyasi rakibinin fiili durumlarını hukukileştirerek onları iktidara taşıyanlar, iktidara getirdiklerinin uşağı olmak kaderinden kendini kurtaramazlar.

Gölgesinde adam yetişmeyen siyasi/akademik/sosyal liderlerin davranışlarının bu ilkeden etkilenmediğini söylemek için fena halde iyi niyetli olmak gerekir.

Yine O, "bilge yönetici... Aleyhine olacaksa sözünü tutamaz, tutmamalıdır da". Böylece, siyasileri "dün dündür; bugün bugündür" demeye ya da dün söylediklerini bugün tevil ederek tam aksini savunmaya hangi ilkenin yönelttiği de anlaşılmış olmaktadır.

Gölgesinden korkanlar!

Machiavelli'ye göre insan doğuştan kötüdür. İnsan bencil, açgözlü, nankör, dönek, art düşünceli, ikiyüzlü yaratılmıştır. İyi yönetim ortamında insan bu kötü niteliklerini kapatarak iyileşebilir. Ama insanın iyi görünen niteliklerinin altında kötü yönü saklıdır. İnsan kötü nitelikleriyle iyi niteliklerini birlikte bulundurur. İnsan, yönetim için bir araçtır.

Kendisinden başka herkesten kuşku duyan, hiç kimseye güvenmeyen hatta gölgesinden bile çekinen liderlerin insanların doğası hakkında yukarıdaki kanaate sahip olmadıklarını söylemek için gerçekleri görmemek gerekir.

Gölgesinden korkanlar kendisinden başka herkesi kralsa giyotine gönderir, siyasi liderse alayını ihraç eder.

Liderler, yönetilenleri, kendisinin dini bütün, dürüst, güvenilir, iyi yürekli, adil, yansız olduğuna inandırmalıdır. Ama yönetmenin bu nitelikleri kendinde bulundurması gerekmez ve beklenemez. Yönetmen kurnaz (politik) olmalı, hesabını, çıkarını bilmelidir. Gerekirse yırtıcı olmalıdır. Liderler, yönettiği kişilerin yüreklerine korku salabilmelidir.

Liderlerin eylemleri ile söylemleri, dün söyledikleri ile bugün söyledikleri, herkese önerdikleri ile kendi yaptıkları arasında bu denli çelişkinin bulunması yukarıdaki ilkenin sadık uygulayıcıları olmalarından kaynaklanır.

Yönetilenleri kendisine bağımlı kılmak!

Machiavelli kral, lider ya da yöneticilere öylesine güçlü gerekçeler sunmuştur ki, onlara düşünmek değil yalnızca gereğini yapmak kalmıştır. Bunlardan bir kaçı şöyledir:

* Liderin amacına ulaşması için uygulayabileceği her yöntem ve her türlü davranış yasaldır. Yönetmenin başarıya ulaşması asıldır. Başarıya ulaştığında yönetmenin uyguladığı yönetim ve eylemleri tartışılamaz, yasa sayılır.

* Hiçbir ahlak kuralı yöneticiyi engellememelidir.

* Yönetici kurnaz, ikiyüzlü, gerekirse yırtıcı olmalıdır.

* Yönetimde ceza asıldır. Yönetilenlere ceza önceden planlayarak, etkili bir sonuç olacak biçimde bir kez verilmelidir. Cezanın azar azar verilmesi başarılı olmaz.

* Etkili cezayı ödül takip etmelidir. Ama iyilik azar azar ve aralıklı yapılmalı, yönetmenin tatlı yüzünü göstermelidir.

* Yönetmen yönetilenleri kendine bağımlı kılmalıdır. Bunun için yönetmen astlarına çıkar, yarar sağlamalı; onları ihtiyaçlarının yalnızca kendisince karşılanabileceğine inandırmalı; kendine ihtiyaç duymaları için her türlü önlemi almalıdır.

* Yönetmen yönettiklerini ya kendine yandaş kılmalı ya da büsbütün etkisiz bırakmalıdır. Yönetilenleri yandaş yapmanın yolu kendi çıkarlarıyla onların çıkarlarını bağdaştırmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları