Sivas Madımak, ardından Başbağlar... Madımak'ta dumandan zehirlenerek ve kurşunla 33+4, Başbağlar'da 33 katl; Sivas olaylarından dolayı müebbet alanlar 33.

1968'de, bütün dünyada gençlik hâdiseleri başladı ve en fazla iki yıl sürdü. Bizde ise hâdiseler birden evrildi. Marxist militanlar, devleti yıkmak için silâh kuşandılar. Hâlâ devletimizi nasıl parçalayacaklarının hesabı içindeler ve silâhı hiç bırakmadılar. Ara dönem, 1980-1984 arası. Meğer o da bir hazırlık dönemiymiş. PKK'dan bahsediyorum. PKK, Marksist hareketlerin bir koludur.

50 senedir "hücumlar"a karşı teyakkuzdayız. Binlerce ocak söndü. 30 binden fazla PKK-sol'dan gitti. "Gitti" diyorum. Kabul edelim, onlar da bu toprakların çocukları. Kandırıldılar.

2 Temmuz 1993'te Sivas olayları, üç gün sonra PKK'nın Başbağlar katliamı... Madımak Oteli yakıldı. "Fail kim?" sorusu muallakta. Ama hâlâ hapis yatan var.

Madımak yürüyüşleri yapanlar, şöyle bir durup düşünmeleri lâzım. Hâdiselerin nasıl seyir değiştirdiği üzerinde durulmalıdır.

Muhsin Yazıcıoğlu merhum Sivaslı ve onun genel başkanı olduğu Büyük Birlik Partisi'nin Sivas İl Başkanlığı facianın daha büyümesinin önüne geçmiştir.

Millî meselelerde hassas bir kitleden bahsediyoruz. BBP'liler veya bütünü ele alalım, Ülkücüler, hâdisenin içinde değiller. İslâmcı kesimi diyelim; bunları örgütlü, oradan oraya sevk edilecek, plan program yapacak bir grup olarak görmeyelim. Kitle psikolojisiyle müessif hâdiseler yaşanmış ama hiç sanmıyorum ki, hapsedilenler, oteli yakmak için kibrit çakmışlardır, kurtarmayı engellemişlerdir. Eğer otele bitişik BBP binasına, 30'dan fazla insan geçirilmeseydi, 33 kayıp belki 63 olacaktı.

Hadiseleri en iyi bilecek ve tahlil edecek isim o zaman TGRT-İHA'nın muhabiri olan, sonra Anadolu Ajansı'nda çalışan ve buradan emekliye ayrılan Ünsal Karabulut'tur. O, Aziz Nesin'le röportaj yapmıştı. A. Nesin'in söylediklerini bir dinleseniz... Tek kelimeyle korkunç.  Eskiye dönmek istemiyorum. (Sivas Olayları için bkz. Prof. Dr. A. Baran Dural, Milliyetçiliğin Yakın Tarihi, 2014).

Başbağlar katliamını PKK'lıların yaptığını, iki kişinin ağzından duydum. Biri PKK'nın başı Abdullah Öcalan. İmralı'da 2. duruşmada söylemiştir. Bizzat not aldım: "Bu Başbağlar benden habersiz ve tasvip etmediğim eylem. Sivas'ta Madımak Oteli olayı sebebiyle böyle bir eylem yapıldı. Dr. Baran yaptı."

 Dr. Baran (Müslim Durgun). PKK'nın Tunceli sorumlusuydu. A. Öcalan, kendisine karşı olduğu düşüncesiyle 1994'te öldürtmüş. İntihar ettiği de söylenir.

Diğer dinlediğim bir eski PKK'lı. Anlattığına göre; Başbağlar'da inisiyatif kullanan Dr. Baran. Madımak'ın ardından, "Türk kanı istiyorum." diyor ve Orhan İlbay (kod adı İsa) grubuna emir veriyor. Bu "İsa" sonra PKK yönetiminde yer alıyor. Mart 2000'de Tunceli'de askerle girdiği çatışmada öldürülmüştür.

Yeni bir iddia: ABD helikopterleri katliam sırasında köy üzerinde uçmuş. ABD katliamda rol oynadı mı? Komplo teorisi diyeceğiz ama ABD, PKK'ya her türlü yardımı sağlıyor. O zaman Çekiç Güç vardı. Destek vermiş olabilir.

Tek istediğim yara deşmeyelim, haklıyı haksızı ayıralım. Millî birlik için elimizden geleni yapalım.