Maliye Bakanlığı denetime başlayacak imiş!

Yıl 1992 başları, Avustralya’ya yabancı öğrenci olarak ayakbastım, zaman içerisinde bilmediğim İngilizce Dili ile kendi sorunlarımı çözmeye çalıştım. Dili kavramaya başlayıncaya kadar o sözlük hiç elimden düşmedi ve olmadık zamanlarda beni kurtardı. Sistem o kadar güzel ve disipline edilmişti ki, ülkenin dilini bilmeyen insanları bile kurallara uymaya zorluyor ve bunu da başarıyordu.
Öğrenci sıfatı ile orada bulunmamdan dolayı haftada 25 saat çalışma iznin de vardı ve bana bu hakkımı kullanabilmek için öncelikle “vergi numarası” almamı yoksa çalışamayacağımı söylediler. Üniversitenin öğrenci işleri beni postaneye gönderdi ve vergi numaramı oradan aldım. Derken bir Kahramanmaraşlı dönercinin yanında işe başladım, bana parayı elden veriyordu daha sonra öğrendim ki, aslında bizim patron bana elden parayı vermekle yasadışı bir iş yapıyormuş. Başka bir iş yerine başvurduğumda bu gerçeği öğrendim, çünkü bu yeni başvuru yaptığım iş yeri benden hem “vergi numaramı” hem de “banka hesap numaramı” istedi.
Olması gereken çalışanın parasının elden verilmesi değil, çalışanın “banka hesabına havale edilmesi” imiş. Bunu öğrendim ama dört ayım da geçmiş oldu. Avustralya’da kanunlara göre hiçbir işyeri çalışanlarının parasını elden veremiyordu. Aksi durum yasadışı kabul ediliyordu.
Yukarıdaki örnekleri niye veriyorum, Dünya Gazetesi’nde çıkan ve Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları’nın belirledikleri 7 sektörü denetime başlayacakları haberine istinaden bildiğim ve dilimin döndüğünce kendilerine yardımcı olmak amacı ile.
Maliye Denetimlerinin bildik yüzü asık, çantalı, biz Maliyeden geliyoruz tarzındaki deneticilerle bir yerlere varmaları söz konusu bile olamaz. Turizm sektörünü denetleyecek bir Maliye Denetçisinin aşağıdaki donanımlara ve bilgilere sahip olması gerekir.
1. Yanında taşıdığı diz üstü bilgisayarı ile denetlediği turizm işletmesinin tüm banka hesaplarına anında ulaşabilmeli.
2. İşletme yöneticilerinin yapmış oldukları anlaşmaların kasada saklanan asıl örneklerini incelemeli.
3. Turizm işletmelerindeki üst düzey yöneticilere “mal beyanı bildirimi” zorunluluğu getirilmeli.
4. Tur operatörlerinin kullandıkları tur, rezervasyon, transfer v.b. acente programlarını çok iyi kullanabilmeli.
5. Tur güzergahlarında ziyaret edilen işletmelerle ilgili anlaşmalar özellikle incelenmeli.
6. Tur bileti kesilmeden yapılan, şehir turlarının denetimi bire bir takip yöntemi ile alanda yapılmalı.
7. Tur operatörleri tarafından kiralanan otobüs, minibüs ve benzeri araçların “araç kira sözleşmelerinin noter de yapılma zorunluluğu getirilmeli”.
8. Yabancı tur operatörlerinin Türkiye’deki işlerini yapan tur firmalarının, her ay sonunda Yabancı Tur operatörüne transfer hizmet faturası hariç, tur faturalarını bire bir tura katılan turistlere kesme zorunluluğu getirilmelidir, çünkü turun bedelini yabancı tur operatörü değil, bilakis tura katılan turist ödemektedir.
9. Tur operatörleri ve konaklama tesisleri arasında yapılan “konaklama sözleşmelerinin” birer nüshasının Maliye’ye “bildirme zorunluluğu” getirilmeli.
10. “Her Şey Dahil Turizm Hizmeti” veren işletmelerin “özellikle” mercek altına alınmaları gerekmektedir. Adı “her şey dahil” ama gerçekte onlarca aktivitenin ekstradan satıldığı bu işletmeler en büyük vergi kayıplarına neden olmaktalar.

Yazarın Diğer Yazıları