Ülke tanıtımı denince hemen aklımıza, filmlerde gördüğümüzde o ülkeyi hatırlatan simgeler gelir ve amacına uygun bir tanıtımın yapılabilmesi içinde bu türden akılda kalan öğelerin tanıtımda “temel unsurlar” olarak kullanılmasını bekleriz.
Eiffel Kulesi’ni görünce herkesin aklına Paris, Piramitleri görünce Mısır, Seddi görünce Çin, kanguru görünce Avustralya, Özgürlük Anıtı’nı görünce ABD, yana doğru yatmış Pizza Kulesi’ni görünce hemen nasıl İtalya geliyorsa, aklı evvel tanıtım uzmanları da, “Sivaslı Cindy” lakabıyla podyumlara çıkan bir mankeni görenlerin aklına hemen Türkiye’nin geleceği saptamasını yapmışlar.
Umarım gazetelerde okuduğum haber doğru değildir. Eğer doğruysa da ülke tanıtımı için tarihin “en ciddiyetsiz tanıtım çalışması” olarak kayıtlara geçecektir. Şöyle ki; bir ülkenin, bir yörenin veya bir ürünün tanıtımı söz konusu olduğunda, onun diğer ülkelerde, yörelerde veya ürünlerde bulunmayan ve herkesin aklında (biçimsel anlamda) en kolay kalacak ve tanıtımı yapılanı çağrıştıracak simge kullanılır.
Kendi adını bile kullanmaktan çekinen ve kendinin ABD’li bir ünlü mankenin Sivaslı kopyası olarak anılmaktan şikâyet bile ettiğine tanık olmadığımız bir manken ile neyin tanıtımını yapacağız? Merak ettiğim diğer bir konu da tanıtımı yapılan ülke Türkiye olduğuna göre, ABD’li bir mankenin ön ismini lakap olarak kullanan kişi ile aslında ABD’nin mi, yoksa Türkiye’nin mi tanıtımı yapılmış olacak.
Yüce İslam dinimiz “israf haram” diye buyurmuş. Sanıyorum öncelikli olarak “israf ne demek” bunun topluma ve özellikle de ülke kaynaklarının kullanım yetkisi verilenlere çok iyi anlatılması gerekiyor. Bir tanıtım planından bahsedildiğinde birkaç bin liralık bir bütçeden bahsedilmiyor. Yüzlerce milyon dolarlık bir tanıtım bütçesi söz konusu oluyor.
Yani ülke tanıtımı için milli bütçeden her yıl yüzlerce milyon dolar ayrılı iken, bu kadar para harcanarak yapılan ülke tanıtımı sonucunda, ülke turizmine ne kadar katkı payı sağlandığını hesaplamanın bir formülü de yok. Yani her yıl bütçeden ülke tanıtımı harcamaları kalemi olarak bu kadar para ayırırsınız, ama yukarıda bahsettiğim gibi, bu kadar harcama yaptık, bunun karşılığında şu kadar milyon turiste daha ulaştık diyemezsiniz.
Fakat her yıl yapılan turizm sezonu öncesi açık oturum, panel veya sempozyumlar da, yeni turizm sezonuna yönelik beklenti ve umutlardan genel anlamda bahsedildiğini görürsünüz. İstatistik açısından “beklenti ve umut” bir anlam ifade etmediği halde, milyonlarca doları ülkemizi tanıtsın diye kullanımına verdiğiniz “yetkililerin” yaptıkları konuşmalarda bu iki kelime “beklenti ve umut” en çok kullanılan kelimelerin başında gelir. Ülkemin kaynakları kullanılarak yaratılan emek ve bu emekten alınan vergilerle oluşturulan “bütçeden” ayrılan paraların “magazine harcanmasına” hiçbir aklı başında Türk vatandaşı razı gelmeyecektir.
Milleti temsil için Millet Meclisi’nde bulunan vekiller şunu çok iyi bilmelidir ki; millet sizlere yetkiyi ülke kaynaklarının har vurup harman savrulmasına göz yummayın, engel olun diye verdi, vekillik mazbatasını aldığınız gün, milyonlarca yetimin hakkını koruma görevini de üstlenmiş oldunuz, görevde olduğunuz sürece bu bilinçle hareket etmek zorundasınız.
Çünkü gün gelecek ve o millete dönüp içlerinde gezmek zorunda kalacaksınız, o günlerde yüzünüzün kızarmaması ve göğsünüzü gere gere dolaşabilmek için, ülke tanıtımı için harcanan paraların da takipçisi olun derim.