04.11.2007 tarihinde Köyceğiz Gölü ile Akdeniz’i birbirine bağlayan Dalyan Kanallarında, bindikleri teknenin alabora olması sonucu meydana gelen ve Dalyan Jandarma Karakol Komutanı Merhum Remzi Avcı’nın vefatı ile sonuçlanan olay üzerine özellikle  “Marmaris Sahil Güvenlik Komutanlığını”  ilgilendiren bir yazı kaleme almıştım.

Geçen süre zarfında, Muğla Valiliğinde yapılan toplantılarda,  “Sahil Güvenlik Timlerinin” özellikle yaz sezonun da  “Dalyan Kanalları ve Köyceğiz Gölü’nde”  görev yapmalarına ilişkin konunun çeşitli mevzuatlar gerekçe gösterilerek gündeme alınmadığını gördük.  “İç Sularla”  ilgili mevzuatın ne olduğunu bilmiyorum ama, pratik yaşamda Dalyan’a gelen turist sayısının ortalama günlük 5 bin olduğunu düşündüğümüzde, aslında nelerin mevzuata kurban edildiğini rahatlıkla görebiliriz.
Devletin denetim ve disiplinini koruma  ve uygulama makamı olan Muğla Valiliği’nin bu kadar önemli bir konuyu mevzuatlara bakarak yorumlaması ve  “Dalyan Kanalları ile Köyceğiz Gölü’nde Sahil Güvenlik Timlerinin” görev yapamayacaklarını öne sürmesi tam bir idareyi maslahatçılık örneği olarak karşımıza çıkmakta.

Yetkili makamlarda bulunanların gözden kaçırdıkları en önemli nokta, kanunların çıkarıldığı tarih ve şartları göz ardı ederek, günümüzün değişen şartlarının neler gerektirdiğini görmezden gelmeleri.  “İç Sularla”  ilgili mevzuat hükümleri oluşturulduğunda ülkemizde bu denli bir turizm ve turist yoğunluğu yoktu, dolayısı ile o günün şartları için uygun olan ve kabul gören mevzuatların, şu anda pratik yaşama bir katkısı olmadığı gibi, devlete karşı yapılacak eylemleri  “önceden engelleme”  niteliklerinden de yoksun durumdalar.

Her yıl Muğla Valiliği tarafından yapılan ve özellikle  “turizm sektörü” temsilcilerinin katıldığı ve görüşlerinin alındığı toplantılarda, Muğla’ya gelen turistlere en iyi hizmetin verilebilmesi için gerekli olan tedbirler ve uygulanacak kararlar tebliğ edilir iken; her nedense yılda ortalama 700 bin yerli ve yabancı turistin (çoğu günübirlik) ziyaret ettiği Dalyan Bölgesi’ndeki  “tekne turlarının daha güvenli ve kaliteli”  olması için gerekli olan  “Sahil Güvenlik Denetimini” bir türlü uygulamaya koymamakta.

Bu noktada sorulması gereken en önemli soru da şu; Dalyan Kanalları ve Köyceğiz Gölü’nün  “Sahil Güvenlik Timlerince”  denetlenmesi için en az kaç turistin tekne kazasında ölmesi gerekli? Artı, bundan önceki yazılarımda ayrıntılı şekilde gerekçelerini sunduğum halde bugüne kadar  “Sahil Güvenlik Timleri”  hâlâ Dalyan Kanalları ve Köyceğiz Gölü’ne girmediler ise; meydana gelecek büyük ölümlü bir tekne kazasının sorumlusu kim olacak acaba? Mevzuatlar mı yoksa bölge şartlarına göre mevzuatları iyi yorumlamayan ve uyarıları dikkate almayan yetkililer mi?
Hiçbir istatistik bilgi vermiyorum, Sayın Muğla Valim lütfen bugüne kadar Dalyan Plajında kaç kişi hayatını kaybetti. Yalnızca bunu araştırmanız bile, ne demek istediğimi çok iyi açıklayacaktır.

***

Bütün yaşamını Türk Milleti’nin birliği, bütünlüğü ve en ileri seviyelere gelmesi için çalışan, ülküsünden hiçbir zaman ödün vermeyen, her zaman doğruları savunan, çıkar peşinde koşmayan, vatansever, birleştirici Sayın Mehmet Gül’ü rahmetle anıyorum, Allah mekanını cennet eylesin, ailesine ve yakınlarına sabır versin. Başımız sağolsun.