Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Meclis'teki oylamalar

Yıkıcı, bölücü yeni anayasa ile ilgili TBMM'de tarihi anlar yaşanıyor. Ne 'Başkanlık' ne 'Partili Cumhurbaşkanlığı' resmen 'Tiranlık' getirecek yasa çalışmalarında iyimser olduğumu beyan ederek "330 bu Meclis'ten geçmez" diye yazmıştım. Görüşmelere geçmek için yapılan oylama 338 oldu. 18 yaşındakilere seçilme hakkına dair madde ise ikinci gün 347'ye yükseldi. Her şeyden önce oylamalar esnasında oyunu açıktan kullanarak "sadakat"larını kanıtlamaya kalkışan vekillerin anayasayı çiğnediğini ve kararın bozulması için hukuken gerekçeye sebebiyet verdiğini hatırlatmalıyım.

***

Meclis'teki en tecrübeli milletvekillerinden olan CHP'li Muharrem İnce'nin tabiri ile; canım memleketim kötü bir tiyatro izliyor. Kurgusu, dekoru, kostümü, replikleri ile ilk okul çocuklarının dahi sergilemekten utanacağı piyesi bu ülkenin insanlarına reva görenler, bakalım tarih önündeki duruşmada nasıl ifade verecek! Hadi Anadolu'nun çeşitli kentlerinden gelip, kimliğini, kişiliğini, hasbelkader ulaştığı statüyü Recep Tayyip Erdoğan'a borçlu olan bazı milletvekillerinin kendilerini kanıtlama girişimlerinde hoşgörü ile karşılayıp "eyvallah" diyelim ki bunu çok önceden zaten öngörüyorduk. Ama titrinde "Doktor"luk bulunan, bilim adamı sıfatını taşıyan Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın "Ne yani suç işliyorum... Sana ne..." sözlerine anlam veren var ise bir adım öne çıksın... AKP'nin Erzurum Milletvekili Akdağ, uzun süre Sağlık Bakanlığı yaptı. FETÖ'cülerin yerine "Menzil" ekibini bakanlıkta etkin hale getirdiğini bizzat kendi partisinin vekilleri açıkladı. Birkaç yıllık dinlenmeye alınıp, yeniden aynı makama oturuşunun bedelini bu şekilde ödemeye çalışmasını vergi ödeyen vatandaş olarak bizlerin de "yadırgaması" sanırım anlayış ile karşılanır.

***

Bu sütunlardan oylamadan günlerce evvel partilerin grup başkan vekilleri, idare amirleri ve etkin milletvekillerinin kapalı oylamaya rağmen kabinlerin yanında yer tutup, oy pusulalarını kontrol etmeye kalkışacağını defalarca yazdım. Bu esnada, geçmişte bakanlık, parti kuruculuğu yapan ve "ağır top" olarak tabir edilen isimlerin "oy pusulasını onaylatma" onursuzluğuna katlanmayacaklarını da belirtmiştim. Sergilenmekte olan olumsuzluklara rağmen şimdilik kaydı ile bazı maddelerin geçişine izin vermekle beraber bazılarına "dur" diyeceklerine dair umudumu muhafaza ediyorum. Okuyucularımız hatırlar. 12 Eylül Referandumu öncesi dayatılan maddelerden "Siyasi partilerin kapanması" gibi yasalar geçmemişti. Maddelerin ilkleriyle ilgili markajın sıkı olduğu günler birkaç gün sonra tavsayacak. Şüphe çekenler şimdilik kaydı ile kendilerini kanıtladı. Ancak "Cumhurbaşkanının partiden istifa etmeyeceği" ve "Kanun Hükmünde Kararname çıkarma" yetkilerinin mutlak surette biçileceği kanaatimi koruyorum.

Erdoğan'ı yakından tanıdığımı, her defasında altını çizmiştim. Tayyip Bey, siyaset biliminin gereğini yere getirerek, bilimsel kamuoyu yoklamalarına inanır. Söz konusu yasalar Meclis'ten geçse bile referandumda kabul görmeme ihtimalini ciddiye alır. Aylar önce Sayın Tuğrul Türkeş'in uyarısındaki yüzde 49,5 sonucunu değerlendirir. Yüzde 52,5'i görmeden halkın oylamasına asla gitmez!..

Bu arada olan MHP'ye oluyor. Genel Müdür Bahçeli'nin koltuk hırsı yüzünden 50 yıllık hareket, tarihinde ilk defa bu denli gerçekçi sorgulamada. Sosyal medyada MHP'li vekillerin telefonları, e-postaları ve diğer iletişim adresleri yayınlandı. Bıkmadan usanmadan tepkilerinizi dile getirin. Kim bilir otobandan önceki son çıkışta tepkileriniz kayda girer.

Yazarın Diğer Yazıları