Medya Arkası (16.01.2018)

Medya Arkası (16.01.2018)
Köşe yazarlarının gündeminde, ABD'nin terör örgütü PYD’ye 30 bin kişilik bir sınır gücü oluşturulacağı açıklaması vardı.

Türkiye ABD ile çatışır mı? / Mehmet Tezkan / Milliyet

Silahlar çekilir mi? Türk askeriyle ABD askeri karşı karşıya gelir mi?

Dün herkesin cevap aradığı tek soru buydu..

Türkiye sınırını temizlerken, YPG’ye müdahale ederse, ABD askerleriyle de çatışır mı?

Çatışırsa ne olur?

Dövizin, borsanın, faizin tepki vermemesine bakanlar ‘Çatışma olmaz’ diyor..

Piyasalarda panik havası yok..

Siyaseti izleyenler, ABD’nin hamlelerini takip edenler ‘eli kulağında’ görüşünde...

Ne oluyor derseniz; kısaca özetleyeyim..

ABD, Suriye’deki Kürt bölgesini kendine bağlı devasa uçak gemisi haline getirmek için devletleştirmeye çalışıyor..

ABD, IŞİD’i kovalayan, Münbiç’i alan, Rakka’yı temizleyen PYD/YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri adlı yapıyı düzenli ordu haline getirmek istiyor..

Bunun hazırlıklarını yapıyor..

Ankara bu hazırlığı fark edince en üst seviyede uyardı.. Sınıra askeri yığınak yaptı, her an Münbiç’e de, Afrin’i de girebileceği mesajını verdi..

Cumhurbaşkanı son dört gündür katıldığı her toplantıda ‘Her an vurabiliriz’ sözleriyle uyardı..

‘Bu sevdadan vazgeçin’ dedi..

Durum deşifre olunca ABD itiraf etti; 30 bin kişilik ‘Sınır Güvenlik Gücü’ kurduklarını açıkladı..

Bu 30 bin kişi kime karşı, hangi sınırı koruyacak?

Türkiye ve Irak sınırını koruyacaklarmış!..

Kime karşı?

İktidar dururken kendini eleştirtmeyi başaran bir muhalefetimiz var / Ahmet Hakan / Hürriyet

TÜRKİYE’nin anamuhalefet lideri, geçim sıkıntısı yüzünden Meclis’in önünde kendini yakmaya kalkan vatandaşa...

“Git kendini Saray’ın önünde yak” derse...

Hatta hatta...

Böyle bir dram karşısında...

“Git kendini Saray’da yak, Saray’daki de beni çok sevdiğinden kendini yaktı der”diye sözüm ona ironi yapmaya kalkarsa...

Hiç kimse kusura bakmasın!

- Böyle bir ne dediğini bilmeme hali karşısında...

- Böyle bir empati yoksunluğu karşısında...

- Böyle bir vicdansız ve merhametsiz yorum karşısında...

Elbette iktidarı bırakır...

Muhalefeti eleştiririm.

Böyle bir durumda...

Kınanması gereken ben değilim.

Kınanması gereken...

Geçim sıkıntısı yüzünden kendini yakmaya kalkan vatandaş olayından bile...

İktidarı değil de kendini eleştirecek malzeme üretecek denli yüksek beceriksizliksergileyenlerdir.

CHP için beceriksiz falan diyoruz ama bence yanlış!

İktidar dururken kendini eleştirtmeyi becermek de büyük bir beceridir.

Öyle eyleme böyle söyleme / Fatih Altaylı / Habertürk

AMERİKA Birleşik Devletleri “İşin cılkını çıkardı” diyeceğim ama tam olmayacak.

Doğru tanım “İşin b.kunu çıkardı” demek.

Bir yandan PKK’yı “terör örgütü” olarak tanıyacak, diğer yandan o terör örgütüyle el ele 30 bin kişilik “sınır ordusu” kuracak, bunlara silah ve hava desteği verecek.

Bunu da Türkiye-Suriye sınırına konuşlandıracak.

Yani “Türkiye’nin karşısına dikecek”.

Sonra da Türkiye ile aynı güvenlik örgütünün şemsiyesi altında olacak.

Buna “b.kunu çıkardı” demek bile az.

Türkiye ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıya / Saygı Öztürk / Sözcü

Emekli Korgeneral Engin Alan'la geçen yılın 10 Ocak tarihinde yaptığımız röportajda, “Suriye'deki terör, Türkiye'nin güvenliği açısından daha farklı bir tehdittir. Suriye harekat alanında bizim için temel mesele, PKK'nın Suriye kolu olan YPG'nin, Fırat Nehri'nin doğu ve batısını birleştirmek suretiyle sınırımıza bitişik alanda bütüncül bir Kürt bölgesi yaratılmasını önlemektir. 16.01.2018 Saygı Öztürk: Efsane komutan böyle dedi: Türkiye ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıya – Sözcü Gazetesi http://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/saygi-ozturk/efsane-komutan-boyle-dedi-turkiye-ciddi-bir-beka-sorunuyla-karsi-karsiya-2175204/?utm_sour… 2/4 Suriye ile Irak arasında çok önemli fark var. Suriye harekat alanında, her birinin çıkar ve amaçları birbirinden farklı çoklu (ABD, Rusya, Türkiye, İran, Suriye rejimi) bir yapının bulunmasıdır” diyordu. İşte, o çoklu yapıyla birlikte bölge de iyice karmaşık hale getirildi ve savaş tamtamları çalınır oldu.

ABD'NİN KARA GÜCÜ

Aradan bir yıl geçtikten sonra emekli Korgeneral Engin Alan'la yine Adana'da sohbet ettik. Alan şunları söyledi: “Yapılması planlanan kapsamlı askeri harekat için Rusya'yı ikna etsek bile ABD'nin bakışı olumlu olmaz. Afrin, Türkiye için önemli. Afrin olmadan Rojava olmuyor. Fırat doğusu tamam ama bütünleştirmeden Kuzey Suriye yönetimi olmuyor. Tersten okunduğu zaman bu bölge bizim için risk. YPG, Kuzey Suriye'de PYD'nin karagücü konumundadır. 4 bin TIR dolusu silah, malzeme, zırhlı araçları ABD niçin verdi? Orada kara gücü oluşturmak için verdi. Üstelik onları eğiten de, donatan da ABD'dir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada böyle bir oluşuma müsaade edilmeyeceğini söyledi, halen aynı noktada duruyor. Suriye, Irak'a benzemiyor. Çünkü Suriye'de çoklu bir yapı var ve herkesin farklı farklı çıkar hesapları bulunuyor. PYD'nin silahlı gücü YPG'nin arkasında duran, eğiten ABD, El Bab'da bize destek olmadı. Rusya, Doğu Akdeniz'deki varlığını ancak Suriye'de bulunmakla sağlayabilir. İran ise Suriye'nin elden çıkması ve parçalanması halinde Şiileri korumaya çalışıyor. Ülkemiz ise hem IŞİD hem de Suriye'deki PKK olan YPG ile mücadele ederek hem de sınır güvenliğini sağlamaya, homojen bir Kürt bölgesi oluşturulmasını önlemeye çalışıyor. Fırat Kalkanı Harekâtı'nın ana nedeni de buydu. Suriye Devlet Başkanı Esad'ın tek derdi ise rejimi korumaktır. Suriye'deki gelişmeler öyle hemen bitmez. Bitmesi için ABD'nin, Kuzey Suriye'deki terör örgütü YPG'den vazgeçmesi lazım. O destek sürdükçe karışıklık bitmez.

Havada provokasyon kokusu var / Akif Beki / Karar

Bütün kalleşlikler puslu havayı sever, ABD ve Rusya’yla ilişkilerimizden onların Suriye’deki hesaplarına kadar ortam da  yeterince bulanık...

Amerikan yetkilileri, ‘PYD kantonları’nın savaş sonrası ülkeyi yapılandırma çalışmalarında model alınması ve bir muhafız gücüyle korunması için Rusya’yla ortak bir yol haritası üzerinde anlaştıklarını bildirmedi mi?

Bu iddiayı yalanlamayan Rusya, ABD’nin ordu kurma faaliyetlerine sadece ihtiyatlı yaklaşmıyor, sadece kaygı giderecek bir izahat beklemiyor mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin PYD’den bir sınır güvenlik gücü kurup sınır boyumuza dikme projesi için “Bu ordunun adı kalleşler ordusudur” demiyor mu?

Rus Dışişleri Ankara, Tahran ve Moskova arasındaki Soçi mutabakatını sabote etmeye dönük tehlikeli provokasyonlar yaşanma ihtimaline karşı uyarmıyor mu?

Bunları alt alta topladığınızda ortaya çıkan şudur...

Rus uyarısında sözü edilen provokasyonun amacı, Türkiye’yi ABD ile askeri olarak karşı karşıya getirmektir, başka bir şey değil.

Provoke edilecek olan, Türkiye’nin sabrıdır.

En ufak bir tacizi işaret fişeği sayacağımızı en yüksek perdeden, bizzat Cumhurbaşkanı’nın ağzından ilan ettiğimize göre, sabrımız da ha taşırıldı ha taşırılacak...

Sınırlarımıza yönelik tehdidi bertaraf etmek için terörün tepesine yerinde binmek üzereyiz, Afrin’deki harekatın eli kulağında, bir gece ansızın başladı başlayacak.

Çöken devletin altında kim kalır! / Emre Kongar  / Cumhuriyet

Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına iktidarın ve/veya mahkemelerin uymaması “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devletinin” çökmesi anlamına gelir. 
AKP iktidarının yarattığı “Anayasa/Adalet Krizi”, yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymayı reddetmesiyle, devleti yok eden yeni bir boyut kazandı: 
Bu konuda tarihin öğrettiklerini özetlemeye çalıştım.

Hiç kimse adalete, adalet mensupları kadar zarar veremez. 
Hiç kimse hukuku, hukukçular kadar katledemez. 
Hiç kimse Demokrasiyi, demokrasi sayesinde iktidara gelenler kadar tahrip edemez. 
Hiçbir muhalefet, bir iktidarı, o iktidarın kendi kendisini yıprattığı kadar yıpratamaz. 
Hiçbir ittifak, müttefiklerin birbirlerine yaptığı kötülüklerden fazlasına maruz kalamaz.