Medya Arkası (17.02.2018)

Medya Arkası (17.02.2018)
Köşe yazarlarının gündeminde ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Türkiye ziyareti vardı. İşte günün öne çıkan başlıkları:

Cumhuriyet ve Osmanlı / Fatih Altaylı / Habertürk

LAFA BAK

YPG saflarında savaşan Çin asıllı İngiliz konuşmuş:

“Hiç şansımız yok, Türkiye’yi durduramayız.”

Bunu da medyamız haber yapıyor, övünç duyarak.

Allah aşkına haber bunun neresinde?

Bir terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri’ni durdurma ihtimali var mıydı ki bunu bir İngiliz terörist söyledi diye haber yapıyorsunuz.

Tersini söylese inanacak mıydınız!

CHP üzerine... / Melih Aşık / Milliyet

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu defa oran vererek dedi ki:

- Referandumda yüzde 51.2 hayır oyu çıktı. Seçmenin oyları sandıkta değişti. YSK’ya çöreklenmiş bir yapı halkın kararını değiştirdi...

Genel kanı da bu yönde... Referandumda birtakım oyunlar oynandı...

Ancak Kemal Bey’in hâlâ yanıtlamadığı bir soru da var...

Referandum öncesi CHP sözcüleri 167 bin sandıkta 300 bin üye görevlendirdiklerini açıklamışlardı.

Referandum sonrası YSK Başkanı CHP’nin 9 bin 300 sandıkta üye bulundurmadığını açıkladı. Bu beceriksizliğin sebebi CHP içinde tartışılmadı. CHP’ye düşen önce sandıkları emniyete almaktır...

Halk TV’de Ayşegül Arslan ve Hüsnü Mahalli “Maniki Dünya” programına yeniden başladı.

Hüsnü Mahalli programda dedi ki:

- CHP referandum sonuçlarına göre halkın en az yüzde 49’unu temsil ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu Suriye konusunda baştan beri doğruları söylüyor. Ancak bunun verdiği sorumlulukla eyleme geçmiyor. CHP Şam’a, Tahran’a, Moskova’ya temsilcilerini göndermeli, politika üretmeli, bunu topluma sunarak kamuoyu oluşturmalıdır...

Bu görüş doğru. CHP hep yanlışları işaret etmekle kalıyor. Çözümleri, bilerek veya bilmeyerek Erdoğan ve AKP’den bekliyor...

Mehmetçik başına geçirilen çuvalı çıkarıyor!.. / Uğur Dündar / Sözcü

Türk Silahlı Kuvvetleri, Fırat Kalkanı'ndan sonra şimdi Afrin'e yönelik “Zeytin Dalı Harekatı”nı başarıyla sürdürüyor. Mehmetçik, emperyalizmin ülkemizin bekasına yönelik tehdidine kanıyla, canıyla meydan okuyor. Meydan okumakla kalmıyor, bu iktidar döneminde ABD askerlerinin, Kuzey Irak'ta görev yapan silah arkadaşlarının başlarına geçirdiği çuvalları da çıkarıyor!.. Mehmetçiğin çuvala sokulan onurunu, yine Mehmetçik geri alıyor!..

Amerika yerine kimle çözülebilir? / Güngör Mengi / Vatan

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Dışişleri Bakanı Tillerson uzun bir görüşme yaptılar, tüm sorunların tartışıldığı açıklandı. Bu haberler TV’lerde sanki ilk kez bu konuda bir konuşma yapılıyormuş gibi heyecanla veriliyor, oysa…

Türkiye “ABD’nin PKK-PYD terör örgütleriyle ilişkisini ve desteğini kesmesi” talebini daha önce defalarca iletmişti, bir kez daha söylendi ancak karşı taraftan yine net, olumlu bir yanıt gelmedi. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Eric Pahon; “Afrin’e geçen PKK’lıların, yanlarında ABD tarafından verilen silahları götürüp götürmediğine” ilişkin soruya “Buna dair bir kanıt görmedikleri” cevabını verdi.

Kanıt görememişler!

ABD’nin başı çektiği “DEAŞ karşıtı koalisyon” açıklamasında ise “ABD’nin verdiği silahların kuzey Suriye’ye geçtiğini teyit edemeyiz” deniyor, sözüm ona “bölgedeki özel kuvvetlerin verilen silahları takip ettiği” bildiriliyor.

Diğer bölgelerden PKK’ya destek için Afrin’e geçen teröristlerin “ABD silahlarını yanlarında götürüp götürmediği” veya “ABD’nin buna dair bir kanıt görememesi” açık şekilde çok anlamsız soru ve cevaplardır. Bu PKK’lıların Kobani’de toplanıp konvoylar halinde (Esad’ın da açtığı yollardan geçerek) Afrin’e gidişleri fotoğraflarıyla haber olmuştur. Bu sayısız aracın içinde silahların da bulunması tartışma götürmez. Ayrıca, onlar götürmese bile Suriye’deki PKK’nın “ABD silahları ve zırhlı araçlarıyla donatıldığı” ABD’nin kendi açıklamalarında da yer aldı.

e-devlet soyağacı / Yılmaz Özdil / Sözcü

Hiç unutmam, Milliyet gazetesi manşet yapmıştı. “Türkiye'de Türk geni çok az” başlığı atılmıştı. “Genografi Projesi” çerçevesinde, Anadolu'da fazla Türk geni bulunmadığını iddia ediyorlardı.

Bilahare, Sabah gazetesi benzer bir manşet yapmıştı. Antropolog bir arkadaş, yine Genografi Projesi'ne atıfta bulunarak, Türk diye bir şey olmadığını, bizim uydurduğumuzu, Anadolu halkının daha çok Yunan izleri taşıdığını öne sürüyordu.

Yandaş televizyonlara çıkıp, bilimsel araştırma ayağıyla “Türklerin etnik grup” olduğunu söyleyenler vardı.

“Atalarımız İyonyalı” diyen oldu. “Atalarımız Truvalı” diyen oldu. “Bizanslıyız” diyen bile oldu. Akp yandaşı liboş proflara göre, atalarımızın sadece Türk olma ihtimali yoktu, geriye kalan her milletten olabiliyorduk.

Alt kimlik üst kimlik filan derken, sayın ahalimizin kafası aşure gibi oldu, İngiltere'ye kan örneğini, ABD'ye saç telini gönderip, DNA testi yaptırmak moda haline geldi. Kerameti kendinden menkul laboratuvarların raporları neticesinde, kimisi İskandinav kökenli olduğunu söylüyordu, kimisi İtalo-Kelt olduğunu zannediyordu, Germen kromozomu taşıyorum diyen vardı.

Ankara son sözünü söyledi / Serpil Çevikcan / Milliyet

Üç itiraza üç gerekçe

1- Ankara da Washington da iki ülke arasında doruk noktasına ulaşan gerginliğin en kısa sürede ortadan kaldırılmasında hemfikir. İki ülke stratejik ortaklık ve NATO müttefikliği çerçevesinde, zedelenen güven ilişkisinin tamir edilmesi gerektiği görüşünde. Kuzey Suriye’deki gelişmelerin iki ülke ilişkilerini daha fazla zehirlememesi konusunda ortak bir irade oluştu.

2- Ankara, ABD’nin desteklediği PYD’nin PKK’nın kolu ve bir terör örgütü olduğu konusundaki bütün kanıtları Tillerson’ın önüne koydu. PYD’nin desteklenmesinin PKK’nın desteklenmesi anlamına geldiğini tekrarladı. Silah yardımı ve bütçeden ayrılan pay konusunun üzerinde ısrarla durdu. Tillerson, PYD ile kurulan ortaklığı “DAEŞ’le mücadele,” silah yardımını “denetimini yaptığı”, bütçeden ayrılan payı ise, “Suriye’nin tamamı için” gerekçeleriyle izah etti. Türkiye’nin sınır güvenliğini önemsediklerini söyledi. Afrin, son teröriste kadar

3- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afrin harekatının hedefine ulaşana, son terörist ortadan kaldırılana kadar devam edeceğini kesin bir dille anlattı. Ankara’nın Zeytin Dalı Harekâtı kararlılığını gören ABD, Tillerson aracılığıyla Kuzey Suriye’de Türkiye ile birlikte hareket etme tercihini açıkça beyan etti. Kaynaklar, ABD’nin Türkiye’nin beklentilerine somut yanıt vermeden Kuzey Suriye’de yeni planlamalar yapamayacağının açık biçimde iletildiğini kaydetti. Tillerson’ın “Amerika bir şey yapıp Türkiye başka bir şey yapmayacak bu noktadan sonra. Birlikte hareket edeceğiz” ifadelerine dikkat çekildi. Fırat’ın doğusuna çekilsinler

4- Erdoğan, PYD-PKK’nın öncelikle Fırat’ın batısından tamamen çekilmesi konusundaki kırmızı çizgi kararlılığını vurguladı. ABD’nin normalleşme konusundaki samimiyetinin Menbiç konusunda atacağı somut adımlara göre ölçüleceği açık biçimde söylendi.

Menbiç konusunda defalarca oyalanan Ankara, sabrının kalmadığını, somut adım beklediğini tekrarladı. Kaynaklar, Ankara’nın PYD-PKK’nın öncelikle Fırat’ın doğusuna çekilmesi gerektiği uyarısının ABD tarafından hangi somut adımlarla karşılanacağının kritik önemde olduğunu kaydettiler.

5- Türkiye, ABD’den gelecek Menbiç adımına göre, Fırat’ın doğusundan kaynaklı güvenlik sorunlarıyla ilgili olarak da birlikte hareket edilebilmesinin mümkün olup olmadığına karar verecek. ABD’ye, “önce Menbiç” mesajı verilmiş oldu. Aksi takdirde Türkiye’nin güvenliği için gerekli adımları atacağı belirtildi. 
FETÖ tepkisi

6- ABD’nin, Türkiye ile hareket etme tercihi doğrultusunda, boyutlanan sorunların aşama aşama çözümü için ortak mekanizmalar formülü geliştirildi. 

7- İki ülke arasında kurulacağı açıklanan ortak mekanizmaların kısa sürede devreye girmesi kararlaştılırken, Ankara, özellikle FETÖ’nün himayesi konusunda ABD’ye tepkilerini bir kez daha iletti. Kurulacak üç ortak komiteden birinin FETÖ konusunda olacağı öğrenildi. Diğer komitelerin ise “terörle mücadele” başlığı altında çalışacağı belirtildi.

8- Tillerson’ın basın toplantısında, Türkiye’deki konsolosluklarının yerel çalışanlarının tutukluluğu konusundaki endişelerini dile getirmesi, yargılama süreçlerinin adil olması gerektiği vurgusunu yapması not edildi. Tillerson, Rusya’dan S-400 füzelerinin alınması konusundaki kaygılarını paylaştığını da, “ülkelerin kendi kararı” vurgusuyla aktardı.

9- ABD yönetimi, Tillerson’ın temaslarında Suriye’nin yeniden imar ve inşaasında Fırat Kalkanı Operasyonu deneyiminden de yola çıkarak Türkiye’nin etkin rol üstlenmesi gerektiği konusundaki düşüncelerini de gündeme getirdi.

10- Tillerson’un görüşmelerinde, ABD Savunma Bakanı Mattis’in, “YPG’yi PKK’yla savaştırabiliriz” teklifini yinelemediği de belirtiliyor.