Medya Arkası (24.09.2017)

Medya Arkası (24.09.2017)
Köşe yazarlarının gündeminde Peşmerge yönetiminin 25 Eylül'de yapacağı sözde bağımsız 'Kürdistan' referandumu vardı. İşte günün öne çıkan yazıları:

Barzani yeni apo olur mu? / Mehmet Tezkan / Milliyet

Dünün flaş sorusu şuydu:

Peşmergeyle savaş çıkar mı? Türk askeri Kuzey Irak’a girer mi?

İkinci soru da şu oldu..

Barzani yeni Apo olur mu?

Yanıtlara geçelim..

Savaş çıkmaz..

Çıkmayacağını Başbakan söyledi zaten.. Savaş iki devlet arasında olur dedi..

Ankara’nın elinde ateşli olmayan başka silahlar da var..

Petrol boru hattı silahı var..

Ticaret silahı var..

Bağdat’la kavgalı olan Kürt yönetiminin dünyaya açılan kapı olmamız silahı var..

Türkmenlerle yakın ilişki silahı var..

Bir çırpıda sayacaklarım bunlar..

***

Ankara önlem için bir dizi karar aldı.. Birçoğu caydırıcılık amaçlı..

Ama belli ki Barzani geri adım atmayacak..

Yarın referandum sandığını ortaya koyacak..

Sadece Ankara karşı çıkmıyor.. Amerika da, Rusya da, İran da, Fransa da, Almanya da, İngiltere de karşı..

İsrail hariç dünya karşı..

Kimi tümden karşı..

Kimi zamanlamaya karşı..

Ama Barzani kararlı..

Ya şimdi ya da hiçbir zaman diyor!.

***

Diyelim ki referandum yaptı.. Diyelim ki bağımsızlık kararı çıktı..

Barzani hemen Bağdat’tan kopup bağımsız Kürt devletini ilan edecek mi?

Hayır..

Ama Irak’ın bölünmesinin ilk adımı olacak..

Yanı Irak’ın Apo’su olacak..

Aynı zamanda Ankara’nın da.. Çünkü Ankara Irak’ın bölünmesini kendi beka sorunu olarak görüyor..

Sadece Irak’ın bölünmesini değil..

Suriye’nin bölünmesini de.. Suriye’nin içinden Kürt devleti çıkmasını da..

Barzani referandumla bağımsızlık kâğıdını alırsa hiç kuşkunuz olmasın o Ankara için yeni Apo’dur..

***

Şimdi denilecek ki; Irak da Suriye de fiilen bölünmüş durumda değil mi?

Suriye’de adı konulmamış Kürt bölgesi oluştu.. İç savaşın şartlarından doğdu.. Washington’un himayesinde palazlandı..

Irak’ta ise resmen Kürt özerk bölgesi var.. Adı Kürdistan olan.. Ankara’nın resmen tanıyor.. Erbil’i başkent kabul ediyor.. Barzani’yi devlet başkanı gibi karşılıyor..

***

Fiili durum böyle ama bağımsızlık başka.. Bu ortamda bağımsızlık ilanı bölgede Kürt-Türkmen, Kürt-Arap çekişmesinin üzerine benzin dökülüp kibrit çakılması demek..

Korkulan bu..

Böyle bir yangın en çok bizi etkiler.. Ankara’nın ısrarla referanduma gitmeyin uyarılarının bir nedeni de bu..

Kuzey Irak’ta iç savaşın başlaması endişesi..

Sadece Ankara değil, Moskova da, Tahran da, Bağdat da, Washington da, Bonn da korkuyor..

Ama durduramıyorlar..

***

Görünen o ki; pazartesi gecesinden itibaren Suriye’nin yerini Irak alacak..

PYD’yi kenara itip Barzani’yi hedef tahtasına koyacağız.

Almanya’dan Türkiye boykotu / Fatih Altaylı / Habertürk

MGK, bağımsız Kürdistan meselesinde yumruğu masaya vurdu ve “Uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımızı kullanırız” diye tonumuzu yükseltti.

Uluslararası anlaşmalardan doğan haktan kastımız, muhtemelen Irak’ın toprak bütünlüğünün bozulması halinde, Musul ve Kerkük üzerinde hak iddia etmemizi sağlayacağına inandığımız Ankara Antlaşması’nın devreye girmesi.

Bazı milletvekilleri bile böyle bir anlaşmanın varlığından söz ediyor.

Açıkçası böyle bir anlaşma var mı yok mu emin değilim.

Benim bildiğim, bu konuda Türkiye-İngiltere ve yeni kurulan Irak’ın taraf olduğu 5 Haziran 1926 tarihli “Türk-Irak sınırı ve iyi komşuluk ilişkileri”başlıklı bir anlaşma var, ama orada da böyle bir madde yok.

Bilir bilmez herkes internetten yaptığı araştırmayla kafasına göre anlaşma maddeleri, hatta olmayan anlaşmalar uyduruyor.

Oysa Türkiye’nin Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yapılmış tüm kanunları ve uluslararası anlaşmaları Tanzimat’tan bu yana TBMM’de yayınlanan “Düstur”da yer alır, bir kişi de orada bir araştırma yapma gereği hissetmiyor.

Milletvekili olan zatı muhteremler, TBMM kütüphanesine girmeyi akıl etseler, doğru bilgiye ulaşacak ve halkı bilgilendirecekler.

Ama nerede, internet geyiği üzerinden vatan kurtarmak daha kolay.

Bir muhtar istifa etseydi daha çok ses getirirdi! / Necati Doğru / Sözcü

Koca İstanbul. 145 ülkeden daha fazla nüfusu var. 13 yılda İstanbul’a belediye başkanı seçmek için 3 seçim oldu. Büyük oy alarak seçildi.
Adı: Kadir.
Allah’ın sıfatlarından.
Her şeye yeter.
Kudret sahibi.
Kadir: Değer, itibar demek.  İstifa etti. Bir muhtar istifa etseydi daha çok ses getirirdi.
Kudreti yokmuş.
Değeri şişirmeymiş.
İtibarı kağıt kartonmuş.
Onu “Kadir Abi” diye koltuklayıp belediye başkanı olmaya razı eden genel başkanının gözünde,  AKP’li 46 İstanbul milletvekilinin gözünde, 25 partili  ilçe belediye başkanının gözünde, İstanbul Belediye Meclisi’nde AKP’li 187 üyenin  gözünde,  belediyeden büyük ihaleler kapmış, umreye beraber gitmek için fırsat yaratmış partili işadamlarının gözünde ve nihayet partinin İstanbul il yönetiminin önünde  kıymeti sıfırmış.
Tek üzülen görülmedi.
Hiç hayıflanan olmadı.
Bir bağıran çıkmadı.
Bir tek kişi bile “ne yapıyoruz biz, biz nasıl bir partiyiz, Kadir Topbaş’a son yerel seçimlerde 9 milyon İstanbul seçmeninden yaklaşık 4 milyonu oy verip, destekledi, biz halkın bu kadar oy desteği sunduğu birini nasıl bir kalemde harcayıp, cami avlusuna terk edilmiş babasız çocuk gibi ortada bırakıyoruz” demedi, diyemedi.

Topbaş, Barzani ve sorular! / Güngör Mengi / Vatan

Bir ayda 20 milyon ton “petrol” ihraç edebilen IKBY, çoğunluğu Türkmen olan ve “petrol kenti” olan Kerkük’ü bile ele geçirdi.

Yine Irak’ın bir “petrol kenti” olan Musul operasyonunu beraber yapmak için tüm tekliflerimize rağmen ABD bu operasyonu da, Suriye’de “petrol zengini” Rakka operasyonunu da Kürtlerle yaptı.

Suriye’deki petrolün yaklaşık 3’te 2’si PYD’nin elinde… Yani ABD TIR’lar dolusu silahı PKK’nın Suriye kolu olan bir terör örgütüne boş yere göndermiyor.

Bu durumda, IKBY referanduma tepkilerden “halkın tercihidir” deyip sıyrılacaksa Kürtler daha sonra (benzer bir ABD desteğiyle) Suriye ve arkasından “Barzani haritasındaki diğer ülkeler” için aynı şeyi neden denemesin?

Hükümet Güneydoğu’nun, Irak ve Suriye sınırlarının korunmasını en önemli gündemi yapmak zorundadır.

Bu borcun altından kalkamazsınız / Çiğdem Tokdemir / Cumhuriyet

Söylediğine, kalben ne kadar inanıyor bilinmese de müstafi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, borçsuz bir belediye bıraktığı kanaatinde. 
O, öyle söyleyince İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) kurumsal sitesine baktım. 
Sitenin gayet görünür bir sekmesinde belediyenin 2017 bütçe belgesi duruyor. 
Daha ilk sayfalarda yazılmış: 
Gider: 18 milyar 500 milyon TL. 
Gelir: 13 milyar 600 milyon TL 
“Denge” başlıklı 3. maddesinde, aradaki 4 milyar 600 milyon TL’lik açığın net borçlanma ile kaynağı gösterilerek denklik sağlandığı belirtiliyor. 
4.6 milyar TL’lik borçlanmayı merak eden çıkarsa, not düşelim: 
Bu tutarın 1. milyar 765 milyon TL’sinin iç; 2 milyar 834 milyon TL’si de dış borçlanmayla karşılanacağı öngörülüyor. 
Dış borçlanmanın tamamı da yabancı bankalardan. 1.8 milyar TL’lik iç borcun 268 milyon TL’si banka borcu, 947 milyon TL’si İller Bankası’na.

Amerika neden Kuzey Irak'a da demokrasi getirmiyor? / Candaş Tolga Işık / Posta

Mısak-ı Milli sınırları içinde kalan Kerkük ve Musul, 1926 yılında yapılan Ankara Anlaşmasıyla birlikte “toprak bütünlüğü sağlanması şartıyla” terk edilmiştir. Bu da şu demek: Irak’ın toprak bütünlüğü bozulursa o anlaşma da bozulur, gider aslanlar gibi Musul’da Kerkük’te hak iddia edersin.

Hukuki durum bu ama ortada bir de fiili durum var. Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt yönetimini bizzat Amerikan devleti kurdurdu. Ortadoğu’nun gördüğü en büyük dansözlerden biri olan Barzani, bugüne kadar attığı her adımı Amerikalıların onayı ve desteğiyle attı.

Dahası, Barzani hâlâ Amerika’nın desteğiyle iktidarda. Barzani’nin görev süresi 2 yıl önce bitti şu anda anayasaya aykırı bir şekilde o koltukta oturuyor. Irak’a “demokrasi getirmek için” 1 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan Amerika, Kuzey Irak’taki bu “antidemokratik” durumu görmezden geldiği için de Kuzey Irak’taki bu “Otonom Ağalık” sistemi devam ediyor.

İlgili Haberler