Medya Arkası (26.05.2017)

Medya Arkası (26.05.2017)
Köşe yazarlarının bugünkü gündeminde 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağı iddiaları yer aldı. İşte günün öne çıkan yazıları:

Niye ille de siyasi ayak diye tutturuluyor? / Ahmet Hakan / Hürriyet

E sen kebapçı ayağını bile ortaya çıkarırsan...

E sen futbolcu ayağını bile ortaya çıkarırsan...

E sen baklavacı ayağını bile ortaya çıkarırsan...

E sen komedyen ayağını bile ortaya çıkarırsan...

E sen Atilla Taş ayağını bile ortaya çıkarırsan...

E sen papaz ayağını bile ortaya çıkarırsan...

Azıcık kafasını çalıştıran kim varsa...

“Hani bunun siyasi ayağı... Hani bunun siyasi ayağı...” diye tutturuverir.

ÇAYCI, ÇORBACI İÇİN AĞIT YAKTIM

BANKASYA’nın yönetim kurulunda görev yapan adamlar bile ellerini kollarını sallayarak tahliye edilirken...

Sırf Bankasya’nın önünden geçtiği için bir daha hiç çıkmamacasına içeri tıkılan AH ÇAYCI, VAH ÇORBACI...

Zaman gazetesine finansörlük yapan baklava börekçiler bile motorlarını maviliklere sürerken...

Sırf Zaman gazetesine abone olduğu için mavi gökyüzü kendisine dar edilen AH ÇAYCI, VAH ÇORBACI...

Fetullah’ın sivil toplum örgütlerinin temel direği olan adamlar bile kıytırık raporlarla salıverilirken...

Sırf Fetullah’ın sendikasına bir biçimde bulaştığı için hayatı karartılan AH ÇAYCI, VAH ÇORBACI..
 

Fethullah ana muhalefet lideri yapmal / Sabahattin Önkibar /  Aydınlık

İdamın kalkmasınına omuz veren isimlerden ikisi Devlet Bahçeli ile Tayyip Erdoğan'dır. Bahçeli, bu konunun görüşüldüğü Adalet Komisyonunda MHP'li üyeleri sindirirken, Erdoğan'da yeni kurduğu AKP'ye mensup milletvekillerine idamın kalkması yönünde oy kullandırmıştı. Böyle iken bu iki ismin son dönem idam çığırtkanlığı yapması tamamen ses bombası hüviyetlidir zira mümkün değil ya, kazara idam cezası geri gelse dahi bunu geriye doğru uygulamak sonsuzda bir bile ihtimal değildir. Nitekim tamamen istismar amaçlı olarak gündeme getirildiği içindir ki idam tartışmaları birden sonlanmıştır.
 

Nasıl hitap etmeli / Emin Çölaşan / Sözcü

Bundan sonra yapamayacağı tek şey, Meclis'teki genel kurul oturumlarına (milletvekili olmadığı için) katılamayacak. Ama AKP genel başkanı Nasıl hitap etmeli? kimliği ile salı günleri yapılan grup toplantılarına katılacak, partinin kürsüsüne çıkıp konuşmalar yapacak... İyi ama anayasanın 103. maddesi uyarınca ettiği o yemin halen geçerli. AKP-MHP koalisyonu her nedense o maddeyi kaldırmadı. Tahmin ediyorum dikkatlerinden kaçtı ve akıllarına gelmedi. Böylece ortaya inanılmaz bir hukuk ve mantık boşluğu çıktı. Eşi benzeri dünya hukuk tarihinde bulunmayan bir boşluk!
 

Ayarını bozduğunuz kantar / Saygı Öztürk  / Sözcü

Geçmişte de yaşanmıştı, gazeteci, cumhuriyet savcısına mesleğini anlatmakta zorlanıyor. Çünkü olaylara farklı bakılıyor. Örneğin 15 Temmuz'da, Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otelin yerini belirleyen meslektaşımızın yazdığı haber, gazetecilikte başarı sayılır. Ama cumhuriyet savcısı bu durumu “Darbecilere Cumhurbaşkanının yerini bildirme” olarak değerlendirebiliyor. Hadi bakalım, gelin de bu durumu anlatın…

Darbe yapılacağından devletin istihbarat birimlerinin haberi olmuyor ama gazetecinin haberi oluyor! Pes doğrusu… Gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan, gazeteciliği bilmeyenlerin bu şekildeki yorumlarının önemsenmesi bazen olayları bu noktalara kadar taşıyor, gerçek gazeteci kendisini yargı önünde buluyor.

Komisyon hemen çalışmalı / Oktay Gönensin / Vatan

Kamudaki tasfiyelerin küçük bir kısmı idarenin kendi kararlarıyla geri alındı. Ama büyük kısım henüz bekliyor.

Beklenen Hükümet’in vaat ettiği ve ilk adımlarını attığı komisyonun kurulması ve çalışmasıdır.

Bu komisyonun hem yetkili olması hem de ileride suçlanmamak için belli güvencelere sahip olması gerekir.

Bu olmazsa da bitmez tükenmez bir suçlamalar zinciri içinde binlerce insanın ömrü tükenir.

Haklı haksız ayırımını yapacak komisyonun kurulmasıyla normalleşme yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.

Açlık grevlerini, insanların ölümü üzerinden siyaset yapılmasını unutmuştuk. Ne kadar geri gittiğimizi açıkça ve cesaretle tespit ettiğimiz zaman bu günleri de unutacak iradeyi gösterebiliriz.

Önemli olan açlık grevi yapanları durdurmak değil, açlık grevi için elverişli bir ortam, uygun bir alan olmamasıdır.

Kalkışmanın anatomisini tam okuyan var mı? / Ahmet Taşgetiren / Star

MİT'in, Genelkurmay'ın “Evet bir darbe girişimi ile karşı karşıyayız” kanaatine ulaştığı, daha ötede Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın bu kanaate ulaştığı saat hangi saattir?

Sayın Cumhurbaşkanı “Darbeyi eniştemden öğrendim” demişti.

Başbakan MİT'in kendisini aramamasından yakındı.

N'oldu o arada?

Bir iletişimsizlik mi oldu, MİT- Genelkurmay arasında bir algılama zaafı mı oldu, ne oldu?

Bir de, diyelim bir darbe girişimi olduğu kanaatine varıldı, deniyor ki, “Genelkurmay Başkanı şöyle değil de böyle bir uygulama yapsaydı, darbe önlenirdi.” Bunu söyleyen Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı. Şöyle diyor: "TSK'da kriz ve olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz 'personel kışlayı terk etmesin' emri verilir. Birlik komutanları kışlalarında mesaiye devam edilir. Her zaman uygulanan bu temel ve basit kural 15 Temmuz 2016'da ilk haber alındığı zaman uygulanmamıştır. Uygulansaydı darbe girişimi baştan açığa çıkardı."

Bir mesele daha var: “Darbe lideri” olmakla yargılanan Akın Öztürk Genelkurmay Başkanı'nın yanında, onun talimatı ile darbecileri engellemeye çalıştığını söylüyor. Benzeri bir iddia yine darbe suçlamasıyla yargılanan Mehmet Dişli'ye ait. Her ikisi, “Genelkurmay Başkanı'na sorun” diyorlar.

Başa dönelim. Bir yargı süreci yaşıyoruz. Henüz bilinmezleri çok bir hadise 15 Temmuz.

En basitinden şunu söyleyelim:

- Zirvelerde iletişimsizlik olduysa problem.

- MİT- Genelkurmay seviyesinde algılama zaafı oldu ise daha büyük bir problem.

- Müdahalede geç kalınması ise çok daha ciddi bir zaaf.

249 şehit var ortada.

Majestelerinin yargısı / Mustafa Karadağ / Birgün

Komisyon'da görevlendirilen MHP milletvekilinin "HAYIR"cı olduğundan bahisle istifaya zorlanması bir yana MHP kontenjanından seçilen bir HSK üyesinin Cumhurbaşkanı tarafından rica edilmiş olduğu söylentileri Türk yargısı için yeterince yaralayıcı olmuştur. Ayrıca seçilen diğer altı üyenin "seçileceği herkesçe bilinen" adaylardan olması, birinin MHP Genel Başkanı'nın avukatı ve PM üyesi olması, beşinin ise bir şekilde Adalet Bakanlığı veya AKP ile ilişkisinin bulunması yargının günlük siyasetin içine çekildiğinin bir ifadesi olmuştur. Son iki yılda mesleğe alınan yargıç ve savcıların son mülakatta olduğu üzere çoğunluğunun yine AKP taşra teşkilatlarıyla veya görevlileriyle ilişkisinin kurulabilir olması siyasi iktidarın yargıyı ele geçirmeye ve biçimlendirmeye kararlı olduğunun başka bir ifadesidir. Komisyon'da görevlendirilen MHP milletvekilinin "HAYIR"cı olduğundan bahisle istifaya zorlanması bir yana MHP kontenjanından seçilen bir HSK üyesinin Cumhurbaşkanı tarafından rica edilmiş olduğu söylentileri Türk yargısı için yeterince yaralayıcı olmuştur. Ayrıca seçilen diğer altı üyenin "seçileceği herkesçe bilinen" adaylardan olması, birinin MHP Genel Başkanı'nın avukatı ve PM üyesi olması, beşinin ise bir şekilde Adalet Bakanlığı veya AKP ile ilişkisinin bulunması yargının günlük siyasetin içine çekildiğinin bir ifadesi olmuştur. Son iki yılda mesleğe alınan yargıç ve savcıların son mülakatta olduğu üzere çoğunluğunun yine AKP taşra teşkilatlarıyla veya görevlileriyle ilişkisinin kurulabilir olması siyasi iktidarın yargıyı ele geçirmeye ve biçimlendirmeye kararlı olduğunun başka bir ifadesidir.

Kramer Kramer’e karşı / Güneri Cıvaoğlu / Milliyet

"Kramer Kramer'e Karşı"da ismi değiştirin. "Erdoğan Erdoğan'a Karşı" gibi bir durum. CHP, HDP, MHP'nin -neredeyse- yarıdan fazlası ve AK Parti'den -nispeten düşük oranda da olsa- bir kısım oyun "HAYIR"da yer alması nasıl mümkün oldu? Siyaset tahlillerine göre, "marjinal" yani ihmal edilebilir "azınlık" 18 maddelik anayasa değişikliği maddelerini okuyup irdelemiş ve "karşı tavır kararma" varmışsa bile büyük çoğunluğun HAYIR motivasyonu Erdoğan'dır. Tıpkı "EVET" oyu kullanan yüzde 51.4'ün de temel içgüdüsünün "Erdoğan tutkusu" olduğu gibi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye siyasetinde belirleyici olmanın "gerçeğidir." HAYIR ortak paydası 2019'a kadar yapılacak "yerel seçimlerde" korunabilecek mi? Ve 2019 "Cumhurbaşkanı seçimi" ve "genel seçimlerde" de aynı soru geçerlidir. İşte bu nedenle... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün de Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'i ziyaret etti. 16 Nisan referandumunda HAYIR ortak paydasında yer alan partilerle dirsek temasını sürdürüyor. Bu liderler diyaloğu ortaya bir "ortak tavır" çıkarır mı? Zor...