MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Bir riya, edepsizlik, utanmazlık hikayesi...

Namık Kemal yaşasaydı
Namık Kemal, Osmanlı Padişahı’nın  “tek otorite, tek yumruk idaresine” karşı çıkmış vatan şairiydi. Yaşasaydı Beşiktaş Kulübü’nün Onursal Başkanı Süleyman Seba’nın ölümü üzerine ortaya çıkan sahte gözyaşlarına bakıp; o ünlü  “Edepsizlikte tekleriz... Kimi görsek etekleriz... Hakk’tan da yardım bekleriz... Ne utanmaz köpekleriz...”  diyen şiirinin benzerini yazar mıydı?
Bence yazardı.
Ne yalancı köpekleriz.
Süleyman Seba öldü.
Ölüm reklamı veririz.
Kendi kendimizi etekleriz.
Rahmetli Süleyman Seba, örnek insandı. Nazikti. Şiddetten yana değildi. 16 yıl Beşiktaş’a başkanlık yaptı. 20’den fazla kupa kazandırdı. Müteahhit, iş adamı değildi. Devlet memuruydu. Evini ipotek eder, futbolcunun parasını öderdi. Futbol Kulüplerinin en büyük sorununun üç-dört yılda bir zengin başkan bulup; kulübü borçlandırarak parayı pahalı transferlere harcamaları, alt yapıya önem vermeyip yerli futbolcu yetiştirmemeleri, kulüp başkanlarının ünlü olmak için her gün ileri geri konuşmamalarının doğru olmadığını söylerdi.

***

Seba böyle biriydi.
Bütün renklerin gerçek taraftarları onun cenazesine, hesapsız, çıkarsız koştular. Adı para karşılığı değiştirilmiş yeni yapılmakta olan stadyuma  “Süleyman Seba”  isminin koyulmasını istediler.
Güzel, temiz bir istekti.
Çirkinlik ilanlardaydı.
Belli gazetelere tam sayfa verilen ilanların çoğunda Süleyman Seba’nın adı geçmiyor fakat ilan verenlerin ismi büyük puntolarla yazılıyordu. Paralı insanlar, Seba’nın ölümü üzerinden kendi reklamlarını yapıyorlardı. Bu  “ölü arkasından paralı ilanla ağlama (bir çeşit iskatçılık)”  demek olan çirkinliğinin terk edilmesi için defalarca yazan Ege Cansen’in dediği gibi dünyanın hiçbir yerinde olmayan gelenekti. Sanki pahalı ilan verebilecek zenginler Süleyman Seba’yı daha çok seviyorlardı.
Namık Kemal’in dediği gibi...
Ne utanmaz köpekleriz!

***

Şu tabloyu yazacağım:
Süper Lig’de 432 futbolcu var.
Her takımda 10 yabancı oynuyor.
180 yabancı futbolcu eder.
Yani 252 yerli futbolcu.
Bunun da en az 200 kadarı; Almanya’dan, Fransa’dan, Hollanda’dan, Belçika’dan, işçi olarak çalışmaya gitmiş ailelerin çocukları. Bu gençler Türk ama yabancı ülkelerin altyapısıyla süper ligde oynayacak futbolcu olabilmişler. Yaklaşık 3 milyar TL harcanan bir sektör çıkarta çıkarta kendi altyapısından 50 futbolcu ancak çıkartıyor ve bu tabloya itirazı olan Süleyman Seba’nın ölümü üzerine parası olanlar ölüm reklamı ile itibar buluyorlar.
Namık Kemal yaşasaydı.
Sözünü sakınmazdı.
Necati Doğru/Sözcü

 

Soma başka bahara
13 Mayıs Soma’da 301 maden işçisi hayatını kaybediyor, Türkiye günlerce yasta.
30 Mayıs, altmış maddelik Soma yasa tasarısı Meclis’te.
3 Haziran, Tayyip Erdoğan Somalı ailelere söz veriyor:  “Yaralar sarılacak”. 
4 Haziran, tasarı komisyona geliyor, bir buçuk ay bekliyor, sonra Torba Yasa’ya ekleniyor. 
CHP’li Özgür Özel Soma ile ilgili maddelerin Torba’dan çıkarılıp ayrı görüşülmesini öneriyor. AKP öneriyi reddediyor.
Üç ay doluyor, AKP’nin Torba’ya eklediği doksan maddenin sadece ikisi Soma ile ilgili.
AKP madenciye verdiği on beş sözden beşini bütünüyle, ikisini kısmen tutuyor, sekizi buharlaşıyor.
Cumhurbaşkanlığı kampanyası boyunca, halka sık sık hatırlatılan, halkın çok beklediği  “SSK’lıya,
Bağ-Kur’luya af”  ve Soma gibi maddeleri içeren Torba Yasa görüşmeleri bitmeden Meclis tatil ediliyor. Soma ekim ayına kalıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Soma’da Tayyip Erdoğan yerel seçimlere göre oyunu yüzde dört arttırarak yüzde 47.3 alıyor. 
Söz bitiyor.
Yalçın Doğan/Hürriyet

 

Heeeeey sesimi duyan var mı
Lice’ye PKK’lı Mahsum Korkmaz’ın elinde Kaleşnikov’la dev anıtı dikilmiş.
İktidarın çözüm diye teslim bayrağı çektiğini görmemekte ısrarlı mıyız? 
Akif Kökçe/Milliyet (Açık Pencere)