MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Hepiniz şahittiniz

Geleneksel nikâh törenleri için iki şahit yeterlidir. 
Son yıllarda, -ister güç gösterisi, ister sempati devşirmek diye yorumlayın- çok şahitli düğünlere de rastlar 
olduk. 
(...) 
İşte böyle çok şahitli nikâh törenlerinden biri de 4 Mart 2013’te yapılmıştı. 
Osman Hulusi Toprak ile Şeyda Tosyalı çiftinin nikâh şahidi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dü (...) O mutlu güne Gül’ün yanı sıra altı kişi daha tanıklık etti: ...Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanı Muammer 
Güler.
Miyase İlknur imzalı dünkü manşetimiz, İstanbul’un tarihi siluetini bozan  “16:9” kulelerinde, AKP’li yönetici ve bürokratların da daireleri olduğunu haber veriyordu. Meğerse bazı  “etkili”  ve  “yetkili” ve aynı zamanda  “maaşlı” bürokratlar; seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  “tıraşlamadıkları için küstüm”  dediği gökdelende, fiyatları 2 milyon TL’den başlayıp 7 milyon TL’ye ulaşan daireler satın almıştı. 
Hem de  “nakit” ...
Şaşırmamayı sürdürelim o halde: 
Maaşlı çalışanların  “biriktirdiği”  daire paralarını tahsil eden adres ile -üçü 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra istifa etmiş- altı bakanın şahitlik ettiği düğünün ev sahibi aynı kişiydi: Astay İnşaat’ın sahibi Mesut 
Toprak.

***

Tanım evrensel: Yolsuzluk, doğası gereği kamu görevinin kötüye kullanılmasından beslenir. Bu evrensel tanıma bir ek yapmak gerekirse; büyük yolsuzluklar, geniş zamana ihtiyaç duyar.
İstanbul’un tarihi siluetini bozan yapılar bir günde ortaya çıkmadı. Kamu görevinin kalıcı ve etkili biçimde kötüye kullanılması için(!) geniş zamana yayılarak, çıkar ağları öre öre yükseldi. 
Biz bugün tarihi siluetin bozulmasına şahitlik ederken, hepiniz oradaydınız.
Çiğdem Toker/Cumhuriyet

Bununla nasıl övünebiliyorlar?

Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve onların şakşakçıbaşıları “Yeni Türkiye”  diye bir türkü tutturmuş gidiyor! Aslında Yeni Türkiye değil, “Tayyip Türkiyesi”  bu...
Bütün komşularıyla kavgalı olan ve dünyada yapayalnız kalan bir Türkiye!
Atatürk heykellerinin kalleşçe yıkıldığı,
Teröristbaşı Apo’nun posterlerinin rezilce asıldığı,
Teröristlerin arsızca yüceltildiği,
Türk Bayrağı’nın utanmazca indirildiği,
PKK paçavralarının hayasızca göndere çekildiği,
Terör örgütü PKK’nın legal hale getirildiği,
4+4+4 diye anılan ucube bir eğitim sistemi ile liselerin imam hatip okullarına çevrildiği,
Ülke insanlarının bölündüğü, yurttaşların kamplara ayrıldığı,
Hukukun kalmadığı, yargı sisteminin yerle bir olduğu,
Demokrasi ve özgürlüklerin yok edildiği,
76 milyon insanın yarısından çoğunun yoksul ve yarı aç yaşadığı bir Türkiye!
İşte size Tayyip Bey’in Yeni Türkiyesi!
Bununla nasıl övünebiliyorlar? Anlamak çok zor!            
Rahmi Turan/Sözcü

Allah Davutoğlu’nu utandırmasın

Cumhurbaşkanı/Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanlığı için Ahmet Davutoğlu’nun neden tercih edildiğini açıklarken  “Paralel yapı ile mücadeleyi sürdürecek”  gerekçesini de özel olarak vurguladı.
(...)
Bütün bu süreçten öğrendiğimiz şudur:
Bir taraf, diğer tarafın yolsuzluklarının farkındaydı ama kendi çıkarına dokunulana kadar bunu dert etmedi, görmezden geldi, sinsi sinsi bilgi ve belge topladı.
Diğer taraf, o Cemaat’in her türlü hukuksuz yolu kullanarak devleti ele geçirdiğinin farkındaydı, o polisleri o makamlara bilerek kendisi atadı, o savcıları, o hâkimleri o görevlere tayin ettirdi, korudu, kolladı.
Ve bütün bunların hepsi Müslümanlık adına yapıldı!
Beş vakit namaz kıldılar, oruç tuttular, (belki) zekât verdiler, hacca gittiler, dillerinden Allah kelimesi düşmedi!
Bir yandan sahte deliller ile insanlar hapislerde süründürüldü, diğer yandan sıfırlana sıfırlana tüketilemeyecek kadar paralar biriktirildi.
Ve şimdi  “Ahmet Davutoğlu kardeşimiz”, seçildiğinin belli olmasından sonra  “Allah bu yolda bize güç, kudret versin. Allah utandırmasın” diyerek yola çıkıyor.
Şunu gerçekten merak ediyorum: Hem Allah’ın varlığına inanıp, hem de onun bütün bu olan biteni görmediğini, bilmediğini varsaymak, nasıl bir şey?
Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

Restorasyona Antep’ten başlasın

Antepliler, Maraşlılar, Kilisliler, Mardinliler, Diyarbakırlılar bütün Anadolu konuksever, iyiliksever, misafirperver, ekmeğini paylaşan insanlardır. Bu insanlar nasıl bu hale geldi? Suriyeli bıçaklıyor, öldürüyor, öfkesini frenleyemiyor, Suriyeli misafirin evini yakmaya yelteniyor. Bu tabloyu yaratan restoratör mimarımız, restorasyona Antep’ten başlasa iyi olur.
Necati Doğru/Sözcü