MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
MEDYA POLEMİK

Kimin payı varsa lanet olsun!
Utanç fotoğrafları, görenlerin bağrını yaktı!
PKK’lı hainler, Van’ın Başkale ilçesindeki Atatürk heykelini halatla çekip yıkmak istiyor. Polisler halatı kesiyor. Heykel yıkılmıyor ama hasar görüyor...

Siirt’te PKK’lı bir grup, okula saldırıyor, Türk Bayrağı’nı indiriyor, Atatürk büstünü alıp götürüyor...
Hakkâri’de yüzleri maskeli PKK’lılar bir okula saldırıp Atatürk büstünü benzin dökerek yakıyor, sonra da parçalıyorlar!
O bölgelerin valisi var, kaymakamı var, emniyet müdürü var, jandarma komutanı var!
Nerede bunlar? Hepsi tam siper! Neden?
Öyle talimat alıyorlar da ondan!
Güneydoğu’da artık devlet kalmamış!
Birçok görevlide, onur da, haysiyet de yok olmuş!
Peki, bu ülkeyi yönettiklerini zannedenler, bundan utanmıyorlar mı?
Utanmıyorlar çünkü utanma duyguları dumura uğramış, yani körelmiş!
Atatürk heykellerinin ve büstlerinin yıkılmasından-yakılmasından belki de memnunlar!
Kendi yapamadıklarını PKK’lı teröristler yapıyor, onlar da içlerinden sevinerek seyrediyor!
Ne dersiniz?  “Bunlar PKK ile ortak” diyenler haksız mı?
Ülkeyi böyle hazin duruma düşüren herkese lânet olsun!
Rahmi Turan/Sözcü

Davutoğlu’nun şifreleri

1) Stratejik Derinlik kavramı: Hoş geldin Huntington! 
(...) Samuel P. Huntington’un dinler ve mezhepler üzerinden oluşturduğu  “Medeniyetler Çatışması”  kuramının tam bir yansıması. 
İşe böyle başlayınca, elbette, Huntington’un İslam ve Türkiye hakkındaki beklentilerinin uzantıları olarak devam ediyor: 
Türkiye’yi (ve dolayısıyla dış politikasını) belirleyen ana faktör, Sünni İslamdır; Cumhuriyet dönemi, bu çizgiden ayrıldığı için tarihe ve coğrafyaya karşı yanlış bir uygulama içine girmiştir. 
Anımsayalım, Huntington da Türkiye’nin Batılılaşma çabalarının, Atatürk devrimlerinin yanlış ve başarısız olduğunu, Türkiye’nin yüzünü artık Arap-İslam âleminin liderliğine çevirmesi gerektiğini söylüyordu! 
Davutoğlu da, aynen Huntington gibi bu durumun tarihsel ve coğrafi bir zorunluluk olduğunu söylüyor; yani ikisi de determinist!
***
2) “Restorasyon” un Türkçesi: Cumhuriyet bağlamında  “Karşıdevrim” ! 
(...)
Huntington’un tezlerine uygun olarak ABD’nin geliştirdiği  “Ilımlı İslam” projesinin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile dünyayı ne hale getirdiği açık... 
Davutoğlu’nun tezleri ile Türkiye’nin ne hale düştüğü de!..     
Emre Kongar/Cumhuriyet

AKP, PKK’yı silahlandıracak(!)

(...)
IŞİD üzerinden PKK’nin  “yenilenmesi” , Batı kamuoyunda IŞİD gibi bir kötüyle savaşan iyi olarak pazarlanması, buna dayanarak terör listelerinden çıkarılması, Türkiye’de hükümetle müzakere etmesi gerekçe gösterilerek çeşitli ülkelerde siyasal faaliyet yapmasına izin verilmesi ve hatta IŞİD’e karşı silahlandırılması gündemde...
Washignton’un USAİD üzerinden PKK ile bu süreçte özel görüşmeler yaptığı basına da yansıdı. Silahlandırılması konusunda da ilerlemeler sağlandı.
(...)
ABD’nin PKK’yi silahlandırma kararı almasıyla, bu süreç, artık bizzat AKP’nin de IŞİD’e karşı PKK’yi silahlandırmasına dönüşecektir! IŞİD’in Türkiye’yi tehdit etmesi, işte bu aşamanın hazırlığıdır.
Esad’a karşı IŞİD’i, IŞİD’e karşı PKK’yi silahlandırmak da Davutoğlu’nun stratejik derinlikteki son  “taktiği” olacaktır!
Mehmet Ali Güller/Aydınlık