Ya Atatürk çıkıp gelse?..
Her sene bu zamanlar, Atatürk’ün Ankara’ya gelişi ve cumhuriyetimizin ilan edildiği günler, kafama takılır...
Atatürk ya çıkagelse?..
***
Beyaz atının üzerinde Dikmen sırtlarından gözüktü...
Herkes karşılamaya koştu, halk, öğrenciler, okullar, esnaf... Gazi’nin yanında al bir atta İsmet Paşa ve arkada diğer silah arkadaşları...
Gazi, İsmet Paşa’ya eğilip sorar:
“Bizim çiftlik nerede İsmet?..”
“Cenup istikametinde Gazi hazretleri...”
Gazi, elini gözlerine siper yapıp uzun uzun bakar...
“Emniyeti bakımından arazilerin üzerini betonla mı örtmüşler?..”
“Hayır, bina yapmışlar Gazi hazretleri... Baş nazır Süleyman, baş nazır Turgut, general Kenan, bilahare gelen baş nazır Recep zamanlarında çiftliğinizin üzerine binalar inşa edilmek suretiyle imara açılmış...”
“Tarlalar, elma bahçeleri, kavaklık... Benim kulübemin olduğu yerdeki şu sivri şey ne?...”
“Gazi orduevi...”
“İçinde savaş kazanmış gaziler mi oturmakta...”
“Hiç savaşmamış generaller gider...”
“Biz vatanı zapt ettik, bunlar da benim tarlamı mı zapt ederek gazi oldular paşa?...”
***
“Şu ineklerin yerindekiler ne?...”
“Yüksek bürokratlar lojman yapmışlardır kendilerine...”
***
“Peki bu?..”
“Ak-saray...”
“Süvari birlikleri kışlası mı?..”
“Cumhurbaşkanlığı sarayı, yeni yaptılar...”
“Benim şadırvanın üzerine yapmış...”
***
“Şu at arabasına doluşmuş karşılamaya gelenler kim, Hacıbayram esnafı mı?..”
“Onlar hükumet... Şu küçük mandolin hocası gibi olan başvekil... Ortada oturan yüzü düşük reis-i cumhur...”
“Atı mı kaçmış?..”
“Siz at ile şeref vereceğiniz için mersedes zırhlı otomobil ile gelse olmaz... At arabası tahsis ettiler... Ata binse o saniye düşüyor...”
***
“Şu top seslerine ilaveten duman ne?.. Yunan topçusu bilahare geri mi gelmiştir İsmet Paşa?..”
“Hayır gazi hazretleri, ODTÜ öğrencileri keyfiyete ve talana karşı infial edince, hükumet kuvvetleri bil mukabil hucum halinde Almanya’dan ithal gaz vermektedir...”
“Hitler öldü gibi aklımda kalmış...”
***
Gazi Mustafa Kemal uzun uzun Ankara’ya bakar:
“Söğütözü, bizim çoban kulübemiz, şu cam aynaların altında olacaktı...”
Gözleri dolar...
“Kavaklık, elma bahçeleri, çimenli yol, dut ağaçları, çam ormanı, buğday tarlaları, yoncalık... Ben o çiftliği halka bırakmıştım... Mirasıma sahip çıkacak bir halk varmış gibi gelmişti bana... Gidelim İsmet...”
Bekir Coşkun / Sözcü
Cumhuriyet’le hesaplaşma
(...) 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu ilk defa tarihi Çankaya Köşkü dışında düzenleniyor.
Davetiyelerin üzerinde “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” yerine “Türkiye Cumhurbaşkanı” ifadesi var.
İsim tanımlaması ve mekân vurgusu Tayyip Bey’in “Laik Cumhuriyet” e duyduğu alerjinin ifadesi...
Davet yeri, Atatürk Orman Çiftliği’nde inşa edilen ve İngiltere Kraliçesi’nin ünlü Buckingham Sarayı’ndan dört misli daha büyük olan yeni Cumhurbaşkanlığı Konutu!
Üstelik bu kaçak bir bina... Mahkemenin yıkım kararı var ama AKP yargıyı takar mı?
Tayyip Bey, Cumhuriyet’in sembolü olan Atatürk Orman Çiftliği’nin adını da sildirdi ve davetiyelere “Beştepe” diye yazdırdı.
Bundan böyle Cumhurbaşkanlığı’nın adresi olarak “Çankaya” değil, “Beştepe” gösterilecek... 89 yıllık Ankara Atatürk Orman Çiftliği, oldu “Beştepe.”
Erdoğan’ın Türkiye’sinde Atatürk ve Cumhuriyet yok! Yazık!
Cumhuriyet’le hesaplaşma devam ediyor!
Rahmi Turan / Sözcü
Dört nala cahiliye devrine
BİLGİ yarışmasında matematik öğretmenine soruluyor, “İstiklal ne demek” ? Öğretmen bilmiyor, telefonla bir başka matematik öğretmenine soruyor, o da bilmiyor. Yuh.
Beyin cerrahına soruluyor, “İtidal ne demek” , bilmiyor, seyirciye soruyor. Yuh.
Daha çok feci örnek var. Analizi geçtim, en sıradan bilgi bile artık lüks. Bu eğitim sistemi ile cahiliye devrine dörtnala koşuyoruz.
Yalçın Doğan / Hürriyet
ABD, PYD militanlarını eğitip-donatacak
Ankara’da Türk yetkililer, ABD heyetiyle İncirlik’in kullanımı, Suriyeli muhaliflerin eğitimi ve silah yardımına ilişkin konuları konuşurken, Obama Yönetimi’nin PKK’nın Suriye’deki kolu PYD ile doğrudan temas kurduğu açıklandı.
(...)
Ankara’da görüşmeler yapılırken, ABD’li yetkililerin PYD ile doğrudan temas kurması tesadüf değil. Büyük bir olasılıkla Erbil’de PYD lideri Salih Müslim’le konuşuldu.
Müslim geçenlerde gizlice Türkiye’ye gelmiş, MİT ve Hükümet yetkilileriyle de konuşmuştu.
PYD’nin Ankara ve Washington’dan isteği sır değil:
’Türkiye’den Kobani’ye koridor açılsın, silah yardımı yapılsın.’
Görüşmenin detaylarını bilmiyoruz, henüz resmi bir açıklama yok.
Şüphesiz PKK’nın PYD’yle ilişkileri de konuşulmuştur ama ana gündemin Kobani’yi IŞİD’e karşı savunmak için PYD’ye silah verilmesi olduğunu tahmin etmek zor değil.
ABD PYD’ye silah yardımı yapar mı?
Cevabı Pentagon Sözcüsü John Kirby verdi:
“Kürt militanlara IŞİD’i Kobani’nin dışında tutmaları ve kalan nüfusu korumaları konusunda yardım edebiliriz.”
ABD ilk kez PYD’yle 2012 yılında temas kurdu. ABD’nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford, Foreign Policy Dergisi’ne, görüşmelerin arabulucu olan bir Suriyeli ile Paris’teki ABD Büyükelçiliği’nde yapıldığını söyledi.
Ford Suriyelinin adını vermedi.
ABD Büyükelçisi görüşmeyi Ankara’ya mesaj geçerek , Türk Hükümeti’ne de bildirildiğini ve Ankara’nın haberdar edilmekten memnunluk duyduğunu anlattı.
Ford, Suriye muhalefeti içindeki anlaşmazlıklara değinirken, Kürt Ulusal Konseyi (KNC)nın Türk Hükümeti’nin Suriye muhalefeti içindeki Cihatçılara verdiği destekten şikayet ettiklerini söyledi.
Ford ayrıca, Suriye’den Türkiye’ye uzanan İslamcı gelişmeleri birçok kez Türk yetkililerle konuştuğunu , bir kez de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a aktardığını kaydetti.
PYD’nin , Ankara’dan sonra Salih Müslim’e vize vermeyen Washington’la doğrudan temas kurması, silah ve eğitim verilecek muhalifler arasına alınma ihtimalini arttırıyor.
Yılmaz Polat / Yurt
