MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
“Aleviler kendilerini üç kilo nohuta satmazlar”

Davutoğlu şaşırmakta haklı, çünkü...

Başbakan Davutoğlu, Filipinler’den Türkiye’ye dönerken uçakta yaptığı sohbette, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Alevilik konusundaki eleştirilerine sert karşılık vermiş ve  “Ben bütün bu yaşanılanlardan sonra Alevilerin nasıl CHP’li olabildiklerine şaşırmışımdır!” demiş.
Şaşırmakta haklıdır! Çünkü bu konudaki tarihi bilgileri hayli zayıf!
1514 yılında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’in, İran Safevi Devleti hükümdarı Şah İsmail’e karşı kazandığı Çaldıran Savaşı’ndan sonra Anadolu’da Alevi katliamı yaşanmıştı.
Osmanlılar, Alevileri hep hakir gördü, ezdi. Alevilerin mağduriyeti, imparatorluğun 1922 yılında çöküşüne kadar, 408 yıl devam etti.
Alevi topluluğu ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra, Atatürk’ün kurduğu CHP döneminde rahat bir nefes almış, eşit vatandaşlık haklarına kavuşmuştu.
Aleviler akıllı insanlardır. Batı’ya yakın, uygar bir topluluktur. Ülke çıkarlarını, seçim dönemlerinde verilen üç-beş kilo nohuta, iki-üç kilo kuru fasulyeye veya birkaç ton kömüre satmazlar!
Başbakan’ın “anlamadığı”  işte budur.
Eğer toplumumuzun ortalama düzeyi Aleviler seviyesinde olsaydı, bu ülkenin sırtı yere gelmez, AKP gibi dini siyasete alet eden bir parti, milyon sene geçse iktidara gelemezdi
Rahmi Turan / Sözcü
 

17-25’te kritik kaçış

Garip şeyler oluyor, 17-25 Aralık dört bakanla ilgili yolsuzluk iddiaları için kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu’nda.
-Savcı iddialarla ilgili takipsizlik kararı veriyor ki, hukuk açısından çok eleştiriliyor. Savcı gerekçesinde,  “Deliller hukuka uygun toplanmadı” diyor.
Bu durumda komisyona görev düşüyor: 1) Gerçekten hukuka uygun toplanmadı mı, bunu soruşturmak, 2) Hukuka uygun deliler toplamaya çalışmak. Ancak, AKP’li komisyon başkanı buna izin vermiyor, diğer AKP’liler ile birlikte.
-Takipsizliğin dayanağını araştırmak için komisyonun:
1- İddialara dönük dosyayı açan savcıyı dinlemesi gerek, her ne kadar o savcı daha sonra sürülmüş olsa bile.
2- Delilleri toplayan polisleri ve müdürlerini dinlemesi gerek, her ne kadar onlar hapse atılmış olsa bile.
AKP’li komisyon başkanı bu önerilere asla yanaşmıyor, “O savcı ve polisler görevlerini yaptı” diyerek kesip atıyor.
-Komisyon 40-45 tanık dinlemek istiyor, çağrılanlar lehte tanıklık yapacak kişiler. Diğerleri, 1) ya çağrılmıyor, olur da iddiaları güçlendirecek açıklamalar yapar kaygısıyla, 2) ya da takipsizlik kararı kesin olmadığı için asıl bilgi sahibi olduğu düşünülen tanıklar komisyona gelmiyor. Komisyon üyesi CHP milletvekili Erdal Aksünger karamsar: “İddiaları soruşturmak için değil, örtbas etmek için kurulmuş bir komisyon. Kaderde varsa, umarım komisyon bir daha toplanır.”
Hukuk bu ülkede zaten sizlere ömür, hukuku düşünmek bile artık çok geride.
Yalçın Doğan / Hürriyet


Başkan için ezan bekleten müftü!

Maden kazasında hayatlarını kaybeden 8 işçinin cenaze merasimi vardı dün Ermenek’te. Cemaat, Ahmet Keleşoğlu Camii’nde öğle ezanının okunmasını bekliyordu. Saati geçmesine rağmen ezan okunmayınca CHP milletvekili Ali Rıza Öztürk, Ermenek Müftüsü’nün yanına giderek ezanın niye geciktiğini sordu. Müftü gayet rahat;
- Başkanı bekliyoruz, dedi.
Öztürk sinirlendi:
- Bu kadar insan, Belediye Başkanı için bekletilir mi?
Müftü duruma açıklık getirdi.
- Belediye Başkanı’nı değil, Diyanet İşleri Başkanı’mızı bekliyoruz. Bakanımız Lütfü Elvan’la yoldalarmış, biraz sonra burada olurlar.
Yani; telaşa gerek yoktu... Ünlü sözdür:  “Tanrı zamanı yarattı, insan da telaşı” ... Oysa gerek yok!
Melih Aşık / Milliyet