MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Yağ takımı sıfırlandı

“Burası Yeni Türkiye” deyip, bütün mesailerini “eski Türkiye” dedikleri Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularını, kurdukları devletten tasfiye etmeye harcadılar... “Burası Yeni Türkiye Medyası” deyip sayısız gazetecinin ekmeğiyle oynadılar... Kaderin cilvesi; “kendi elleriyle inşa etmekle övündükleri Yeni Türkiye ve medyası”ndan şimdi -hem de karga tulumba, hem de yüz kızartıcı iddialarla - onlar kovuluyorlar!

Tayyip Erdoğan’ın manevi oğlu olarak anılan Mustafa Karaalioğlu,  “Erdoğan’ın sevdalısıyım” ,  “Erdoğan’ın müridiyim”  diyen Ethem Sancak’a ait Star Medya Grubu’nun Başkanlığı’ndan kovuldu. Yandaş medyadaki depremde göçük altında kalan diğer isimler Star Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve yine Sancak’a ait Akşam’ın başında bulunan Mehmet Ocaktan.
Star yazarı Hakan Albayrak görevden almalara tepki olarak istifasını verirken yandaş medyada yerinden oynayan taşların bu isimlerle sınırlı kalmayacağı çok sayıda köşe yazarının topun ağzında olduğu konuşuluyor.

Tak sepeti koluna
Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak  “kovdukları” Karaalioğlu ve Cömert’e teşekkür ederek, gönderilme gerekçelerinin bundan sonraki süreçte  “grubun iddialarını artırması ve daha hızlı yol almak zorunda olması” olduğunu ifade etti:
 “Star Medya Grubu’nun bu yeniden yapılanma dönemi kapsamında gerçekleşen ilk büyük değişiklik, grubun yeni organizasyon şemasında Medya Grup Başkanı pozisyonunun artık devam ettirilmeyecek olmasıdır.
 Uzunca bir süredir Star Medya Grubu Başkanı olarak Türkiye’nin yenilenmesi sürecine gerek gazetecilik gerekse de yöneticilik kimliği ile önemli katkılar sunan Sayın Mustafa Karaalioğlu’na şimdiye kadar yaptığı bu değerli katkılar nedeniyle teşekkürü bir borç bilirim.
Star Medya Grubu’nun Türkiye ile birlikte yenilenmesi, gelişip değişmesi sürecinde üstlendiği rol ile Sayın Mustafa Karaalioğlu medya grubumuzun tarihine geçmiş ve bu başarı öyküsünün sembol isimlerinden biri olmuştur...”

Aynı elden çıkmış gibi
Türkmedya İcra Kurulu Başkanı Cengiz Özdemir’in, Akşam Genel Yayın Yönetmeni Ocaktan’ın kovulmasına dair açıklaması da Sancak’ınkiyle aynı elden çıkmış gibiydi:
 “Türkiye’nin sıkıntılı dönemlerini aşmasında ve Yeni Türkiye’nin hayata geçirilmesi yolunda AKŞAM Gazetesi uzunca bir süredir önemli bir rol ve misyon üstlenmektedir.
Bu önemli misyonun hayata geçirilmesi sürecinde yılların deneyimli gazetecisi Mehmet Ocaktan gazetemiz adına büyük bir yükü omuzlamış ve bu yükü de bugüne kadar başarıyla taşımıştır.
Son 1.5 yılda hem kendisinin hem de Türkiye’nin zorlu yolunu Mehmet Ocaktan’ın kaptanlığında yürüyen Akşam Gazetesi artık hedeflerini daha da büyüteceği yeni bir dönemece gelmiştir.
(...) Böylesi heyecanlı başlangıçlar bazen maalesef bazı hüzünlü sonları da beraberinde getirir.
Deneyimli gazeteci ve yöneticimiz Mehmet Ocaktan’a teşekkür etmek ve yollarımızı ayırmak da böylesi sonlardan biridir.”        

Mustafa’yı ezdiler
Mustafa Karaalioğlu’nun adı 17-15 Aralık yolsuzluk operasyonları sürecinde medyaya yansıyan tapelerde de geçmiş, Erdoğan’ın Karaalioğlu’nu  “yazarları kontrol altında tutamadığı”  için azarlaması çok konuşulmuştu.
Akif Beki’yle olan ve yine basına yansıyan bir başka konuşmada da şikayet konusu Karaalioğlu idi. Erdoğan, Kanal 24’te Ali Bayramoğlu, Hasan Cemal ve Okay Gönensin’le yaptığı programda Karaalioğlu’nun  “ezilmesi” nden yakınıyordu:
 “Niçin biz buralarda ağırlıklı olarak kendi sesimiz olmuyoruz hâlâ. Ben bunu size anlatamıyorum ya... Bu adamlardan bize bir şey olmaz ya... Mustafa şu anda onların yanında eziliyor. Bu üçü onu topa tutuyorlar. Ben burada kendi kendime kahroluyorum. Böyle şey mi olur?”

 “Gül gibi” gittiler
Sansayonel “fuatavni” hesabından paylaşıldığına göre Karaalioğlu ve Ocaktan’ın iplerinin çekilmesinde “servetleri” nin kaynağı konusundaki dedikodular da etkili oldu; aynı hesaptan paylaşılan iddiada Karaalioğlu’nun Ethem Sancak’tan “para aşırdığı” söylentisi hatırlatıldı. Bu yönde başlatılan karalama kampanyasının düğmesine Yiğit Bulut’un bastığı öne sürülüyordu.
Karaalioğlu’nu asıl bitirenin, Yusuf Ziya Cömert ile birlikte Çankaya’da Abdullah Gül ile yaptığı gizli görüşme olduğunu savunanlar da var.
Bütün bu -kimi yüz kızartıcı- iddialara rağmen, yandaş medyanın en tepesinden atılan bu isimlerin önümüzdeki günlerde karşımıza “danışman” olarak çıkabileceğini ileri sürenlerin sayısı da hiç az değil.