MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Besle çakalı oysun gözünü


(...) Çakallar, ince ve körpe dişleriyle ısırmaya, tırnak atmaya, havlamaya ve “Türk Ordusu’na saha istihbaratını 11 gündür PYD, PKK, YPG olarak biz verdik” diye bağırmaya koyuldular.
Reyhanlı’ya saldırı olmuştu.
Türkiye seyretti.
Savaş uçağı düşürülmüştü.
Türkiye seyretti.
Konsolosluk işgal edilmişti.
Personel rehin alınmıştı.
Türkiye yine seyretti.
Türkiye’nin gücü test ediliyordu.
(...) Aslanın coğrafyasını (Türkiye’nin topraklarını) küçültmek için çakalları besleyip sırtlan yapma Osmanlı çöküp bitince Sevr Anlaşması sırasında da denenmişti. O dönemin çakalları İzmir’e çıkmış, ecdat türbesinin bulunduğu Bursa’ya dayanmıştı. Mohaç’da kükreyen, Sakarya’da toprağı titreten o Aslan, aniden çelik parçasına dönmüş Bursa’da ecdat türbesini çakallardan kurtarıp, İzmir’de çakallığı denize dökmüştü.
Bugün Aslan, zincirli.
Besleme Çakal, uluyor.
Necati Doğru Sözcü

İşgal ve ikrar
Şu anda Suriye Devleti BM’nin kapısını aşındırırken, Suriyeli bir köylü de, “türbe yapılan ve bayrak dikilen yer benim arazimdir, kimse benden izin almadı, kimse bana toprağımın karşılığını ödemeyi teklif dahi etmedi (hoş ödese de mesele uluslararası boyutta kapanmaz)” , diye tüm Türk televizyonlarına demeç veriyor. Biz de aval aval seyrediyoruz.
Haklı-haksız, farkında veya değil, Suriyeli bir gariban köylü Türkiye Cumhuriyeti’ni işgalcilikle suçluyor. Koskoca Cumhuriyet’ten “tık!” yok!
Türkiye Cumhuriyeti adamın aleni suçlamalarını  “sükût ikrardan gelir” prensibi çerçevesinde kabul ediyor.
Cumhuriyeti bu kadar aciz-bu kadar zorba duruma düşüren başka bir Hükümeti hatırlamıyorum! Yanılıyorsam uyarın!
Cüneyt Ülsever Yurt

Yaptığın darbeyi ne çabuk unuttun!
(...) Bay RTE, Bahçeli’ye karşı orgenerali savunurken  “Sen Genelkurmay Başkanı’nın tırnağının bir paresi olamazsın” diyor ama ...
...nedense Atatürk’e, devrimlerine haksız yere saldırdığı, küçümsediği günlerde bu sütunlarda defaatle sen Atatürk’ün tırnağı olamazsın söylemini anımsadı galiba...
Üstelik şimdi hararetle savunduğu orduya geçen yıllar balyoz indirerek perişan eden sanki Kaçak Saray’da bugün oturan kişi değil.
Darbe yapacaklar sözde iddiasıyla Hava, Deniz ve Kara’nın güzide aydın, ülkenin sorunlarıyla yakından ilgili komutanlarını tasfiye eden sen değil misin?
Seninle üç dört yıl birlikte görev yapan Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un yıllarca içeride yatmasına ses çıkarmayan yine sen değil misin?
Bugün askere vurduğun bu darbeleri unutuyor, kurduğun korku imparatorluğunun bir parçası olmak zorunda kalan askerleri savunuyorsun.
Şunu bilesin:
Seçmen affetse bile tarih bu gerçekleri asla unutmayacak!
Cüneyt Arcayürek Cumhuriyet