MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Demokrasi sokakta korunur


Erdoğan, 25 Şubat 2015 günü Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir esnaf heyetine şunları söyledi:
 “Çıkıyor siyasi parti başkanları, eşbaşkanları ’dökülün sokağa’diyor.
Bunu bir demokratik hak gibi takdim ediyor.
Böyle bir demokratik hak yok.
Demokratik hak kürsüdedir.”
***
Erdoğan’ın kendi konumu ve siyasal çıkarları söz konusu olduğunda anayasayı dikkate almadığını biliyoruz:
Örneğin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, öteki adaylara karşı  “Başbakan olarak” yarışmakta bir sakınca görmedi.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da, anayasanın açık hükmüne karşın AKP genel başkanı gibi hareket etti.
Şimdi de seçim döneminde, anayasanın 101’inci maddesine aykırı olarak, AKP için kampanya yapıyor, oy istiyor...
Ama yukardaki ifadesi artık anayasadaki temel hak ve özgürlükleri de kabul etmediğinin bir belirtisi gibi...
Çünkü anayasanın 34. maddesi aynen şöyle diyor:
 “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir...”
***
Üstelik siyasal ve toplumsal olarak:
Demokrasi sokakta korunur, çünkü en temel hak olan ifade özgürlüğü ancak sokağa eriştiği zaman bir anlam taşır.
Demokrasi sokakta korunur, çünkü muhalefet hakkı ancak sokakta duyulduğu zaman var olabilir.
(...) Demokrasi sokakta korunur, çünkü kapalı kapılar arkasındaki kumpaslar, komplolar, demokrasiye düşmandır...
Emre Kongar Cumhuriyet
 

Sivil’ce!

Daha önce Gezi eylemlerini eleştiren ve AKP’ye övgüler düzen Genç Siviller’in kurucusu akademisyen Turgay Oğur dün Başbakan’ın makineli tüfekli korumalarla camiye girdiğini görünce:
 “Tıka basa dolu camiye iki ağır makineli tüfekle giren Başbakan. Hayırlı cumalar” diye tweet atıyor.
Gerisini şöyle anlatıyor:
 “Sultanahmet Camii çıkışında bir polis koluma girdi, kimliğimi aldı. Ben sert çıkışınca kalabalık toplandı. Krizi yönetemeyip serbest bıraktılar. Kepazelik.”
Turgay Oğur böylece son sürat sivilleşen Türkiye’yi yaşama keyif ve mutluluğuna erişmiş...
Melih Aşık Milliyet
 

TBMM’den “getirin gavatı” vizesi

“İç güvenlik paketi”  ile yeni bir dönem başlıyor, haberiniz olsun...
Vali isterse... Yakalatır, içeri kapatır, seni bulamazlar... Savcı bile duyup gelse, yargıç koşup yetişse, kimse kurtaramaz...
Yani bundan böyle vali, sıkıyönetim komutanıdır...
*
Aklıma “gavat”  geldi...
*
TBMM’de görüşülen tasarı ile  “Koruma altına alma”  gibi, anayasada olmayan bir kavram getirdiler mesela...
Vali baktı birisi ileri geri konuşuyor...
Polise  “Bu gavatı koruma altına alalım”  demesi yetiyor, valinin koruması altına giriyorsunuz nezarethanede..
Herhalde polis lokalinde ağırlayacak değiller...
*
Anayasada olmayan bir diğer yeni kavram daha:
 “Uzaklaştırma...”
Sizin belli yerlere yaklaşmanızı yasaklayabilecekler... Ya da sizi götürüp bir başka şehre bırakıp gelirler...
Eğer peşlerinden dönüp gelirseniz üç yıl hapistesiniz...
Resmen sürgündür...
*
Daha açıkçası:
Valinin  “Getirin gavatı”  demesi yasalaştı...
Ya da  “gavat”  kanuni çerçeveye oturtuldu diyelim...
*
Polise sorarsınız:
 “Suçum ne?..”
 “Gavatsın...”
 “Ama ben gazeteciyim...”
 “O zaman gazeteci gavat...”
*
AKP’li dışında ne olursanız olun bu türe girersiniz:
Yurtsever...
Milliyetçi...
Solcu...
Sağcı...
Alevi...
Kürt...
Atatürkçü...
Cumhuriyetçi...
Laik...
Ağzını açan, sesini çıkaran, soru soran, bağıran, çağıran, yandaş olmayan herkes...
*
Bu İç Güvenlik Yasası; önümüzdeki seçimlerden önce ya da sonra çıkması muhtemel tepkilere karşıdır...
 “Gavatlara”  karşı...
Yani korku belasıdır...
*
Rahat durmayacak çünkü bu gavatlar...
Bekir Coşkun Sözcü
 

Tayyip paranızı tırtıklıyor
Tayyip konuştukça, Merkez Bankası Başkanı’nı haşladıkça doları zıplatıyor... (...) Eskiden olsa “devalüasyon” diye kıyamet kopardı, şimdi “dalgalı kur” masalı anlatıyorlar.  Dolara bağlı bütün malların fiyatın yükseliyor dolar lobisi Tayyip’e dua ediyor.. Cebinize bakın cebinize... Paralarınız tırtıklanıyor!..
Necati Doğru Sözcü