MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Milliyetçilik cahilleri

Yalnız CHP değil, MHP de iktidar partisini korkutuyor. Neden?

AKP’nin  “Açılım-saçılım”  safsatası, İmralı’da yıllarca Teröristbaşı Öcalan ile yapılan pazarlıklar, yurdunu seven, ülkenin bölünmesini istemeyen insanları MHP’ye yöneltti.

Bu arada diktaya dönme ihtimali büyük olan  “Başkanlık Sistemi” ısrarı da, AKP’li seçmenin bir kısmını ürkütmüşe benziyor. Bu kesim CHP ve MHP’ye yöneliyor.

*  *  *

MHP lideri Devlet Bahçeli miting meydanlarında haykırıyor:

 “Başkanlığa hayır!”

Neden hayır?

Bahçeli’ye göre;

 “Başkanlık Sistemi, federasyon demektir. Federasyon da Türkiye’yi bölünmeye götüren bir tuzaktır.”

MHP lideri  “Günümüzde namus ve şeref kavramları yerle bir edilmiştir. Rüşvet ve hırsızlık dosyaları kapatılmıştır. Millete küfredenler bu iktidarın dostluk çemberindedir. Rüşvetçi Acem şarlatanları, hayırsever işadamları rolündedir! Bunların milliyetçilik cahili ve milliyetçilik düşmanı olduğunu bilmeyen kalmamıştır.Türkiye’yi artık bu zavallılardan kurtarmak gerekiyor!”  diyor.

Rahmi Turan / Sözcü

 

*

 

AKP panik atak nöbetleri geçiriyor

Bunca yıl seçimleri ve İnönü, Ecevit, Demirel’in seçim mitinglerini izledik...

Ama böylesini görmedik...

İktidar patisinin muhalefete hakaretlerini, iktidardaki liderlerin muhalefet liderlerine yönelik bu tip sözlerini hiç duymadık...

(...) Davutoğlu Ahmet CHP, MHP, HDP ile Fethullah’ı, terör örgütü DHKP-C’yi ve Kandil’i aynı kefeye koyarak,  “Altılı çeteyle mücadele ediyoruz” dedi...

Paniklemede son nokta...

(...) İktidarın oylarındaki düşüş, HDP’nin barajı aşma ihtimalinin artması, CHP ve MHP oylarındaki yükselme bunları panikletti ve ortaya artık akıl dışı iddialar çıkmaya başladı...

(...) Karşınızda panik atak nöbetleri geçiren bir iktidar var...

Korku bütün hücrelerini ele geçirdi...

Artık şifa bulamazlar!..

Mehmet Türker / Sözcü

 

*

 

Siz neden hukukun üstündesiniz?

Başbakan Davutoğlu, muhalif medyayı susturma talimatı yazan Savcı Serdar Coşkun’la ilgili açıklamalar yaptı.

(...) Bu savcıyı yadırgamıyor veya kınamıyor.

Muhalif medyayı susturma operasyonunun aşamalarını anlatıyor.

“Hukuki süreç tamamlandığında gereği yapılır”  ifadesinin karşılığı şudur: “Muhalif medyayı savcı talimatıyla değil, hâkim veya mahkeme kararıyla susturacağız.”

İfade ettiği gerçek budur.

“Hukuki süreç tamamlandığında gereği yapılır, Türkiye’de kimse hukukun üstünde değildir”  ifadesi ise çakma yargı sürecinin sonucunu şimdiden ilan ediyor. Yargı sürecinin sonucunu nereden biliyorsun da  “kimse hukukun üstünde değildir”  diyorsunuz?

(...) Mesele hukuksa gerçekten şu veya bu meslek grubuna hukuk uygulanmaz diye bir şey yoktur.

(...) Peki, terör örgütlerine illegal silah taşıyan TIR’lara hukuk uygulanınca neden bağırıyorsunuz?

MİT personelinin hukuka aykırı şekilde terör örgütleriyle kucak kucağa yediği haltlar soruşturulunca neden yaygara yapıyorsunuz?

Bakanlar rüşvet ve hırsızlık çarkı içinde dönerken, 17/25 soruşturmasını despotça kapatmak için neden seferber oldunuz?

Adli mekanizmayı neden zorbaca katlediyorsunuz? Hani  “kimse hukukun üstünde değil” di?

(...) Siz neden hukukun üstündesiniz?

Sandık hukukun mezarı mı?

Gültekin Avcı / Bugün

 

*

 

Yandaş medya panikte; oylar eriyor

Yeni Şafak’ta önceki günkü köşesinde  “Türkiye 8 Haziran sabahı koalisyon hükümetine uyanma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir”  yazan Abdülkadir Selvi’den sonra Mustafa Karaalioğlu ve Akif Beki de AKP oylarının  “eridiğini”  itiraf etti.

Karaalioğlu seçmenin mutsuz ve kızgın olduğunu söylerken, Beki, dün Hürriyet’te “13 yıllık iktidar tehlike sınırında”  ifadesini kullandı.

 

*

 

Yaşasın! Başbakanımız gazete toplattırmadı(!)

(...) Başbakan, kendisine sorulan çanak soruları yanıtlarken âdet olduğu üzere Doğan Grubu’na da sözü getirdi.

Bir terör saldırısı sonunda kaybettiğimiz Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın cenaze töreninde akreditasyon uygulanmasını ve Allah’ın evi camiye girişlerin kendi emriyle sınırlandırılmasını savundu.

Bu yasakçı tavrı eleştiren Hürriyet’i suçladı.

Kendisinin ne kadar  “özgürlükçü” olduğunu anlatırken  “Hürriyet’i toplattırmadığını”  söyledi.

Ben bu işlere mahkemelerin baktığını zannediyordum. Demek ki Türkiye, artık gazete toplatma kararlarını başbakanların verdiği bir ülke olmuş, haberimiz yok...

Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet

 

*

 

3-015.jpg