MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
“Buldun bir Ekmeleddin, onu da tekmelettin”

Tek cümleyle anlat derseniz; ben de  “Buldun bir Ekmeleddin, onu da tekmelettin” diye yazarım.

(...)

Yüzde 40’a inmiş Tayyip Erdoğan’a sanki yüzde 90 oy almış gibi Türkiye siyasetini yönetme fırsatı sundular. Kılıçdaroğlu ile Bahçeli, bitiş sürecine girmiş Tayyip Erdoğan’a taze moral koçu gibi çalıştılar.

Seçim sonuçları belli oldu.

Deniz Baykal, koştu.

Kılıçdaroğlu haberliydi.

Seçim sonuçları netleşti.

MHP elçisi koştu.

Bahçeli haberliydi.

Deniz Baykal, Tayyip Erdoğan ile ne konuştu neyin pazarlığını kimin adına yaptı? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yardımcısı Tayyip Erdoğan’dan hangi önerileri alıp, Bahçeli’ye bildirdi? Bu soruların cevabını “körler çarşısının kirli siyaset sokaklarında kaldırım paspası”  yaptılar.

Çocuklar gibi mızmızlandılar.

Biri Deniz Baykal’ı istemiyor.

Diğeri Ekmeleddin’i tekmeliyor.

Deniz Baykal ile Ekmeleddin İhsanoğlu’nun birbirinden ne eksiği ne fazlası var?

İkisi de 80’ine merdiven dayamış, ununu elemiş, eleğini duvara asmış, mezara gitmeden önce siyaset pastasından bir ısırık daha kapma peşine düşmüş fakat bunu bize  “ülkeye hizmet”  etiketiyle sunmaya çalışan adamlar. Bunlardan Meclis Başkanı olsa ne olur, olmazsa ne olur?

(...)

İkisi de gizli Tayyipçi!

CHP ve MHP  “gizli Tayyipçilerden kurtulup”  kendilerine genç lider bulmazsa sonları mevta!

Necati Doğru / Sözcü

 

*

 

“Hücrenin Lombozundan” Cem Aziz Çakmak

“SUSTU ve seyretti dağların zirveleri Bitirilirken insanca yaşama bağlılık

Karanlık yavaş yavaş sararken bedenleri

Anladı

Paha biçilmezdi kaybettikleri

Bu kayıtsız şartsız tutsaklık

Zulüm olmuştu artık”.

Gerçekten “paha biçilmez kaybettikleri” , idealleri, meslekleri, aileleriyle birlikte gelecekleri, özünde hayatları. Kaybedilen bir hayat daha, Balyoz’da 18 yıla mahkumiyet, sonra arkadaşları gibi beraat ve Emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak hayatını kaybediyor. Hapishanede kanser, geç teşhis, kim bilir nasıl tedavi, kim bilir hangi aşamada hastane ve bugün o meçhule yolculuk.

(...)   “Hücrenin Lombozundan”  Cem Aziz Çakmak yazıyor, yukarıdaki şiir o kitaptan alıntı.

Bir başka Balyoz tutuklusu Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp geçen yıl mayısta hapiste hayatını kaybettiğinde, tutuklu arkadaşları Hürriyet’e ilan veriyor.  “Kendi yurdunda esir alınışına, adaletsizliğe isyan ile şehit düştü, onun ölümüne vicdansızlık, hukuksuzluk, vefasızlık neden oldu”  satırlarının yer aldığı ilanı kaleme alanlar arasında Çakmak da var, garip bir önsezi ile.

Dün arkadaşlarıyla konuşuyorum, hepsi kırgın, hepsi üzgün, kırık hayatlar:

 “Hepimiz sağlam girdik hapishaneye, bu vicdansızlık, bu adaletsizlik hepimizde ve ailelerimizde travmalar bıraktı, bazılarımız hasta, bazılarımızın çocukları ya da eşleri hasta, hasta derken, kanser. Üzüntüden. Biz dünyayı bilen insanlarız. Bizleri hasta eden hapishanedeki fiziki koşullar değil, değerler altüst edildi.”

Bu feryatlar dün yeniden depreşirken görevdeki komutanların ilgisizliği tekrar vurgulanıyor.

Yalçın Doğan / Hürriyet

 

*

 

Başbakan Erdoğan’a Brifing Veren “Terörist”

Cem Amiral tam bir Türk askeriydi. Onun davası, mevki, makam, rütbe değil, vatan ve milletti.

Bir gün gemi komutanıyla fikir ayrılığına düşerler, tartışır. Rütbelerini söker çıkarır,  “Bütün mesele rütbe mi? Kimse bana rütbemden dolayı selâm vermesin”  diyerek.

NATO’da görevli subaylarına talimatı şuydu;  “Dikkatli olun. Türkiye aleyhinde hiçbir karara ve işe geçit vermeyin” ...

Arkadaşlarıyla birlikte 2010’da “terörist, darbeci” diye tutuklandı. Kısa bir süre sonra itirazla serbest kaldıklarında hemen görevinin başına döndü. Mavi Marmara saldırısı yaşandığında, dönemin Başbakanı Erdoğan’a saatlerce brifing veren oydu.

Müyesser Yıldız / odatv.com

 

*

 

Kumpasçıların da yüzü gülmedi

Balyoz davasından hapis yatarken kansere yakalanan emekli Amiral Cem Aziz Çakmak vefat etti. Sahte Balyoz planlarını önce Taraf gazetesine sonra savcılığa taşıyan muhabir Mehmet Baransu  hapiste. Sahte planları hazırlayanlar ve hazırlatanlar kayıpta. Balyoz harekâtının medya üssü olan Taraf Gazetesi artık dağılma sürecinde. Çünkü söylediği yalanlar gazeteyi ezdi.

Balyoz komplosu başlarken bu gazetenin genel yayın yönetmeni neden ABD’deki işini bırakıp geldi ve gazetenin başına geçti. Bu tür sorular hâlâ askıda. Amiral Cem Aziz Çakmak ardında acılar bırakarak sonsuzluğa taşındı. En açık ve acı gerçek işte bu...

 Melih Aşık / Milliyet

 

*

 

Blok yoktu ki çöksün

TBMM Başkanlığı’nı, daha ilk demecinde Tayyip çizgisi izleyeceğini ilan etmiş olan AKP’li İsmet Yılmaz’ın, MHP desteğiyle kazanması, iktidar ve yandaş medyasında “blok çöktü” olarak yorumlandı.

(...)

Blok, içinde debelendiğimiz  “mediokrasi” çukurunu demokrasi sananların gözlemleriyle çeliştiğini bir türlü göremedikleri özlemlerinin ürünüydü. Yoksa blok falan yoktu.

Evet, blok yoktu ki, çöksün!

Ali Sirmen / Cumhuriyet

 

*

2-051.jpg

Latif Demirci / Hürriyet