MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Bunlar bize vız gelir tırıs gider

Musa Kart’ın çizgilerine tahammül edemeyen Tayyip Erdoğan ile Ergin Asyalı’nın karikatürüne tahammül edemeyen Devlet Bahçeli’nin ne farkı var?

Bunlar bize vız gelir tırıs gider

(...) Demek MHP iktidar olsa...

Bir Tayyip Erdoğan gidecek, öteki Tayyip Erdoğan gelecekti!..

(...)

Twitter’den şöyle diyor:

 “Bakıyorum da herkesin dilinde MHP var. Bu güzel bir gelişme. Demek ki 7 Haziran’da verilen milli emanet hakkıyla ve layıkıyla taşınıyor. Bundan rahatsız değilim, sadece karikatürler üzerinde biraz daha çalışmak lazım; Sözcü dikkat etsin!”

Giriş cümleleri alaycı bir hoşgörü ifadesi gibi görünürken, SÖZCÜ’deki karikatürlere takılıyor ve uyarıyor:

 “Sözcü dikkat etsin”

Bu uyarı, bir tehdit ifadesidir!..

***

Karikatürler üzerinde çalışma gibi bir uyarıda bulunmak Devlet Bahçeli’nin demokrasi anlayışını gösteriyor...

O karikatürlerin yaratıcısı Ergin Asyalı iddia ediyorum, bugün Türkiye’nin en yetenekli karikatür sanatçısıdır...

Rahmetli Bedri Koraman’dan sonra gelen bir ekoldür...

Hem güldürür, hem düşündürür; bir karikatürü 10 köşe yazısına bedeldir ve ona ders vermek veya uyarıda bulunmak kimsenin ne hakkıdır, ne de haddidir!..

(...) Görülüyor ki Devlet Bey’in de demokrasi ve basın özgürlüğü anlayışı AKP iktidarından pek farklı değil...

Bizler, 13 yıl kelle koltukta mücadele verdik...

Tehditler, uyarılar mı?..

Vız gelir, tırıs gider!..

Mehmet Türker / Sözcü

 

*

 

Yeni liderler lazım!..

 

Diyelim ki otobüste kaptan şoför...

Yolcuları Marmaris yerine ha bire götürüp götürüp Kütahya’ya bırakıyor...

Kovarlar adamı...

*

Mesela bahçıvansın...

Menekşe ekiyorsun, devamlı havuç çıkıyor, hortumu yedirirler adama...

Gece bekçisisin...

Hırsızın sokağa dördüncü, beşinci girişinde, mahalleliyi hırsıza yedirmekten, karakolda tuvalet temizliğine çeker amirin...

Ya da apartmanda kapıcısın...

Ekmek yerine diş macunu al götür 14 numaraya, atarlar seni...

*

Hiçbir meslekte, hiçbir işte, hiçbir görevde, böyle sürekli kaybedenin aynı işi yapmasına izin vermezler...

Ama ülkenin kaderini etkileyecek muhalefet partisinin genel başkanısın...

Bir, iki, üç, dört, beş...

Durmadan seçim kaybettiğin halde, bir şey olmamış gibi orada oturabiliyorsun...

*

Şimdi bir erken seçim olsa...

Herkes umut bağladığı partinin kazanmasını beklemez mi?..

Biz CHP’nin altıncı kez seçimi kaybetmesini bekleyeceğiz...

Aksini söyleyen bir tek kişi var mı?..

*

Ya da MHP’nin durumu...

MHP ile HDP’nin oyları ya da sandalye sayıları aşağı yukarı eşit...

Birisi Türkiye’yi bölmeyi amaçlıyor, öbürü böldürtmemeyi...

Ama sandıktan eşit çıkıyorlar...

Bir terslik yok mu?..

*

Kısacası Türkiye’nin ciddi muhalefet partilerine ve kaybetmeme ihtimali de olan liderlere ihtiyacı var...

Türkiye, Kemal Kılıçdaroğlu’nun becerisine, Devlet Bahçeli’nin samimiyetine bırakılamayacak kadar değerlidir...

“Yeni liderler lazım...”

Bu başlıklı ilk yazımın tarihi; 2 Kasım 2014...

Oturup devamlı  “Yeni liderler lazım”  diye yazmak istemem...

Ama yeni liderler lazım...

Bakın:

Ufukta bir erken seçim var...

Bu liderlerle olmaz...

Çünkü bu liderlerin hâlâ orada oturmaları bir kara planın, hatta Türkiye’ye kurulmuş tuzağın ta kendisidir...

Türkiye’ye yazıktır...

Yeni liderler lazım...

Bekir Coşkun / Sözcü

 

*

 

Erken seçim için işaret fişeğini yaktı

(...) AKP sözcüleri koalisyon istediklerini söylese de.. Her demeçlerine ’Halk koalisyonu işaret etti’cümlesiyle başlasalar da.. Hatta Davutoğlu, ’Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi hızlı trene alalım, Ankara -Konya arası bu işi bitiririz’dese de..

Cumhurbaşkanı bu işin olmayacağı kanısında..

Cumhurbaşkanı’na göre seçimin siyasi şartları oluştu..

Siyasi şartlar oluştuğuna göre geriye ne kaldı?

Halkı hazırlamak..

Başka çare olmadığına ikna etmek.. 

Cumhurbaşkanı bunu yapmaya başladı..

(...) seçimin işaret fişeğini ateşledi..

Cumhurbaşkanı’nın ’Kimse milletimize gitmekten çekinmesin, kaçmasın’cümlesine dikkat!..

Anlaşılan o ki...

’Çözüm sandıkta, karar milletimindir’propagandası başlıyor..

Mehmet Tezkan / Milliyet

 

*

 

RTE’nin 4 yıl koalisyona tahammülü yok

... Çünkü böyle bir hükümet yetkilerini sınırlar, Beştepe’ye itilir. İster MHP ister CHP ile kurulsun. Türkiye ile istediği gibi oynayamaz.

(...) Unutmayın, RTE normal ve doğal bir siyaset adamı değil. 13 yıldır ülkenin yazgısını belirleyiciydi. Kendi partisine, Cemaat ortağına ve siyasi rakiplerine kadar tüm ittifak ve tasfiyeleri yapan kişi. Önemli ihalelerin hepsine, büyük devlet adamı rollerine, Rusya ile nükleer santrallarda ortaklıkları kadar, hemen her şeyde tek karar verici.

(...) Bu nedenle RTE, seçimleri kazanabileceğine inandığı ilk anda, hemen erken seçime gidecek kesin bir pozisyona sahiptir.  Bu pozisyon için en önemli seçenek, koalisyon hükümeti kurul(a)mamasıdır. Koalisyon görüşmelerinin başarısız geçmesidir. Veya kurulacaksa da kısa ömürlü olmasıdır. Bu konuda elinden geleni arkasına koymayacağına inanın. 4 yıl sürecek bir koalisyon, ancak karabasanı olur.

 Orhan Bursalı / Cumhuriyet

 

*

 

Davutoğlu’nun kafası karışık

Profesör ama gaf ona, Ahmet Davutoğlu’na ait, diyor ki,  “Meşruiyetin temeli millettir”, bilemedin hocam, “Meşruiyetin temeli hukuktur.”

Zaten böyle düşündüğün için hukuk hak getire.

 Milleti sandıkla eşitliyorsun, sandıktan çıktığında, sana göre, sana ve onca hukuksuzluğa millet meşruiyet kazandırmış oluyor. Çok yanlış, hatta tehlikeli. Kimden öğrenmiş acaba?

Yalçın Doğan / Hürriyet

 

*

 

2-052.jpg