MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Bakalım muhalefet bu tuzağa da düşecek mi?

Erdoğan’ın “azınlık hükümeti” uyanıklığı

Bakalım muhalefet bu tuzağa da düşecek mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “azınlık hükümetine”  karşı olmadığını söyledi, meğerse onun karşı olduğu şey “kalıcı azınlık hükümeti”  imiş!

Belli ki Anayasa’nın etrafından dolaşma konusundaki performansına bir yenisini daha eklemenin hesabını yapıyor. Çünkü eğer bir koalisyon hükümeti kurulamaz da Cumhurbaşkanı seçim kararı alırsa, kurulacak seçim hükümetinde her partiden milletvekili sayısına göre bakan atanacak. Öyle bir hükümet ile seçime gitmek de işine gelmiyor tabii. Çünkü öyle bir hükümetle seçime gitmek durumunda kalınırsa, biliyor ki devlet imkânlarının tümünü kendi seçim propagandası için kullanamayacak. Başka ortaklar da işin içine girecek, o milletin parasıyla yapılan açılış görüntülü mitinglere veda etmek zorunda kalacak.

Ayrıca seçime kadar geçecek süre içinde başka partilerin eline geçecek bakanlıklardan ne tür kötü kokular yayılacağını kestirebilmek de olanaksız. (...) Bunu göze alamazlar ve zaten bir koalisyon hükümeti kurulmasını önlemek istemesinin ardında da bu var.

(...)  TBMM erken seçim kararı alacak. Böylece o azınlık hükümeti, bir seçime daha devletin imkânlarıyla girecek, TRT’den tutun da valilere kadar herkes emrinde olacak, devlet bütçesi seçim kampanyasında harcanacak. Muhalefet partileri bu tuzağa düşerler mi derseniz, yanıtım şu:

İçlerinde böyle tuzaklara düşmek için AKP ile işbirliği yapmaya hazır olan bir tanesi var ki hiç tereddüt etmeden bu fikrin üzerine atlayacaktır!

Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet

 

*

 

Türk Milleti böyle zehirleniyor!

Kerametleri kendilerinden menkul  “Âkil İnsanlar Heyeti” İstanbul Arnavutköy’de, Boğaz manzaralı lüks bir lokantada toplantı yapmış...

Teröre çözüm aramışlar!

(...) Seçimden önce AKP’ye âlet olarak kent kent dolaşıp halka, teröristlerin iyi (!) insanlar olduğunu anlatmadınız mı? PKK’nın silah bırakacağını söyleyip halkı kandırmadınız mı?

Şimdi hangi yüzle insan içine çıkıyorsunuz?

 “Akıllı” anlamına gelen “Âkil” lerin toplantısına, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de tepki gösterdi. Başta, sinema oyuncusu Kadir İnanır olmak üzere “Âkil” denilen insanları hedef alan Devlet Bahçeli şöyle dedi:

 “... küresel güçlerin emperyalistlerin yazmış olduğu senaryoyu oynayacak insanlara ihtiyaç vardır. Bunları da buldular, çıkardılar. Bir çözüm türküsüdür, devam ediyor. Türk Milleti böyle zehirleniyor!”

Rahmi Turan / Sözcü

 

*

 

O silahlar neden toplanmıyor?

(...)Çatışma döneminde sık sık Serhildan-devrimci halk ayaklanması modelini hayata geçirmeye ve tabanını azami ölçüde sokaklara dökmeye çalışan PKK, bu defa özellikle nokta saldırı ve infazlar peşinde.

Çatışmaları dağda değil, şehirlerde yürütüyor.

Zira (...)Kato Dağı’nda topladıkları halk kitlelerine silahlı HPG unsurlarınca  “Artık dağda savaş yok, aynen Arap baharı gibi Irak, Suriye ve Libya’daki gibi şehirlerde savaşacağız. Biz değil siz de savaşacaksınız”  denmişti.

(...) YDGH unsurlarına PKK, iki yıl önce 20.000 Kalaşnikof, ağır makineli tüfek Bixi ve Kanas suikast silahı dağıtmıştı.

(...) Binlerce silah ve mühimmatın bölgede YDGH unsurlarına dağıtıldığı bilindiği halde tek bir ev ve işyeri araması yapılmıyor.

Bütün bunlar acaba bunca asker ve polisimiz kanlı bir siyaset planına mı kurban veriliyor sorusunu büyütüyor.

Gültekin Avcı / Bugün

 

*

 

Paralel AKP(!)

(...) AK Parti ile CHP’nin koalisyon görüşmesini fırsat bilen birileri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı izole etmenin hesabını yapıyor. AK Partili titrini taşıyan bu birileri (...)Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne hapsedebilir miyiz düşüncesiyle CHP ile koalisyonu var gücüyle savunuyor. (...) Erdoğan’ı izole etmek için CHP ile koalisyonu savunanlara bakıldığında bütün yollar Fethullah Gülen Cemaatine çıkıyor. Kimi paralel yapıya büyük imkanlar tanımış, kimi paralel yapıyla ortaklıklar kurmuş, kiminin çocukları hala o ortaklığı sürdürüyor, kimileri de Cemaatle hısım olduğu için Erdoğan’a hasım olmuş...

Hüseyin Likoğlu / Yeni Şafak

 

*

 

“Hava harekatı hikaye”

(...) Teröristlerin lojistik, haberleşme, silah-mühimmat, gıda depolarının yeri belirlenince bunlara karşı uçakların kullanılması etkili olur. Ama siz teröristleri toplu olarak bulamadığınız sürece attığınız bombalardan etkili bir sonuç alamazsınız. Sadece terör örgütü mensuplarını psikolojik olarak çökertebilirsiniz. (...) Askerimiz Cudi’de hakimdi. Ama AKP döneminde askerimizi kışlasından çıkamaz, kendi üs bölgesine bile gidemez hale getirenler, operasyonlarını engelleyenler, terör örgütünün bu süreçte güç kazanmasının yolunu açanlar sizler değil miydiniz?..

(...) sadece hava harekatlarına güvenmeyelim. Unutmayalım, hava harekatları için “hikaye”  diyen bir başkomutan var.

Saygı Öztürk / Sözcü

 

*

 

Başbakan medyadan ne “rica” etti?

İlerde basın tarihini yazanlar, ülke kan gölüne döndüğü bu dönemde, neden gazetelerin çoğunun bu haberleri gizlemeyi tercih ettiğini araştıracak.

(...) Belki o zaman, Başbakan Davutoğlu’nun geçen hafta gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle yaptığı toplantının tanıklarına başvuracaklar.  “O toplantıda Başbakan, sizden ne rica etti” diye soracaklar. Ve orada  “terör haberlerine, şehit cenazelerine geniş yer vermeyin. Kamuoyunu tedirgin etmeyin. Bazı sözcükleri kullanmayın”   “rica” sının iletildiğini öğrenecekler. Bu “rica” ları izleyen günlerdeki sayfaları inceleyince bir dönem medyanın nasıl çalıştığını anlamış olacaklar...

Can Dündar / Cumhuriyet

 

*

 

Bir yolsuzluk iddiası daha

Hem de Barzani’yi petrol zengini yapmak uğruna!..

(...)Irak Merkezi hükümeti, Paris’teki ICC’ye yaptığı tahkim başvurusunda, Türkiye’den 250 milyon dolar tazminat talep ediyor; anlaşma ihlaline son verilmesini istiyor. Gerekçeleri ise Kerkük-Ceyhan petrol boru hattından yapılan bu sevkiyatın, Irak Merkezi Hükümeti’nin onayı olmaksızın yapıldığı.

(...) enerji kulislerinde yaygın olarak konuşulan  “duyum” ları, sorular biçiminde yönelteceğim:

- Enerji Bakanlığı ya da BOTAŞ, Irak’ın ICC nezdinde yaptığı tahkim başvurusunda, savunma için avukatlık hizmeti satın aldı mı?

- Aldıysa hangi yöntemle? Bu kadar kritik bir dosyada, avukatlık hizmeti satın alırken daha önceden belirlenmiş kriterler var mı, neler?

- Bu hizmet için -adı bende saklı- avukatlık şirketiyle 2.1 milyon dolar tutarında sözleşme imzalandığı doğru mu? Sözleşmeye konu tutar, neye göre belirlendi?

- Avukatlık sözleşmesi yapılan hukuk bürosunun ortaklarından biri, BOTAŞ’ın üst düzey yöneticilerinden birine aynı zamanda danışmanlık hizmeti veriyor mu?

Çiğdem Toker / Cumhuriyet

 

*

 

1-090.jpg

 

Musa Kart / Cumhuriyet