MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Millî iradeyi çöpe attılar

7 Haziran'da seçmen AKP'nin 13 yıllık saltanatını bitirdi...

Millet, Meclis çoğunluğunu muhalefete verdi...

Oylama yapıldı...

Meclis Başkanı AKP'li oldu!..

AKP azınlıkta, muhalefet çoğunluktaydı...

Meclis'teki azınlık ülkeyi seçime götürme kararı aldı...

Ve ne sihirdir ne keramet...

AKP yine tek başına iktidara geldi!..

***

Seçim hükümetinde 2 HDP'li, 1 MHP'li olmasına bakmayın, onlar diğerlerinin arasında leblebi çekirdektir!..

İktidarı tek başına AKP almıştır!..

AKP'li mevcut bakanlar...

AKP'li eski vekiller ve bakan yardımcıları...

AKP'nin bürokratları...

Seçim hükümeti kuruldu da, halkın 7 Haziran'da koşa koşa sandık başına gidip oylarını verdikleri Meclis nerede?..

Tatilde!..

Ülkede kan gövdeyi götürüyor, taze vekillerin tatili, dinlenmesi ne zaman bitecek?..

Bir ay sonra!..

***

Bir ay sonra toplanacaklar ve ondan bir ay sonra seçime gidecekler...

Seçmeni budala yerine koymanın başka türlüsüdür bu!..

(...) Ülke bir ateş çemberi içinde kavrulurken milletin seçtiği vekiller tatilde...

Azınlık partisi iktidarda...

Millî irade çöp sepetinde!..

Mehmet Türker / Sözcü

 

*

 

Ey Davutoğlu; sen kimi uyuttuğunu sanıyorsun!

Ey Davutoğlu! Ey Başbakan! Ne diyorsun sen?

(...) "Her partiyle iş birliği olur" demiş ve eklemişsin:

"Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye çağrı yaptım. Gelselerdi mükemmel olurdu. Bundan büyük haz alırdım..."

(...) İki parti de, seninle iş birliği yapmak istedi. İkisinden biriyle, ülkenin sorunlarını çözmek için mükemmel bir koalisyon hükümeti kurabilirdin, kurmadın, neden?

Çünkü iki parti de "17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Olayları"nın üzerine gidilmesini istiyor "Kim suçluysa ortaya çıksın ve yargılansın!" diyordu.

Bu şartı kabul etmedin! Neden? Cesaret edemedin de ondan? Çünkü o soruşturmalar açılsa, zülfüyare dokunacak, ucu kim bilir nerelere kadar uzanacaktı?

Koalisyonu bu nedenle kurmadın, milleti oyaladın!

Şimdi kalkmış "Her partiyle iş birliği olur. Çağırdım, gelmediler" diyorsun.

Affedersin ama sen kimi uyuttuğunu sanıyorsun?

Rahmi Turan / Sözcü

 

*

 

"Gizli kapaklı işler"

----

Eller neden tetiğe gitti? Neden her gün şehit haberi geliyor?

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun değerlendirmesinin özeti tek cümle..

Gizli kapaklı işlerden..

Anahtar sözcük bu.. Terörün yeniden azmasının anlamlı izahı..

Gizli kapaklı iş..

(...) Düşünün.. Ana muhalefet lideri, kasımda sandıktan aynı sonuç çıkarsa hükümet ortağı olacak partinin lideri, 'yorum yapamıyorum, çünkü bir şey bilmiyorum' diyor..

Vahim!..

Mehmet Tezkan / Milliyet

 

*

 

Tramvaydan inmeye hazırlanıyor

Artık bıçak mı olur, pala mı, kurşun mu, onu şimdiden bilmemize olanak yok. Ellerine bulaşacak kan umurlarında değil. Çaldıkları, çırptıkları paraların o kanı da temizleyebileceğine inanıyorlar çünkü. Ama temizlemez, ben söylemiş olayım. Resimden, tablodan söz etmeden önce Başbakan Ahmet Davutoğlu, kurduğu seçim hükümeti ile ilgili olarak şöyle dedi:

"Türkiye'nin resmi, tabloya yansımış olsun istedim. Partiler kabul etseydi, daha renkli olacaktı."

Komik olmaya mı çalışıyor, dalga mı geçiyor, tam olarak anlayamadım. Bir kere Anayasa, bir seçim hükümetine "partilerin TBMM'deki sandalye sayılarıyla katılmasını" öngörüyor. Yani kurulacak hükümet, Ahmet Davutoğlu'nun değil, TBMM'nin hükümeti olacaktı. Doğru olan, bakan olacak isimleri partilerin kurullarının belirlemesiydi. Ama o bunu yapmadı. Kötü yazılmış 12 Eylül Anayasası'na sığındı, onu keyfine göre yorumladı. Şimdi de çıkmış "Türkiye'nin resminden" söz ediyor! Herkesin zekâsıyla alay etmeye kalkışıyor.

Madem "Türkiye'nin resmi" peşindesin, Türkiye'nin resmini sadece AKP bürokratları ve siyasetçileri mi oluşturuyor? Türkiye'deki bütün kadınların başı örtülü mü ki kabineye aldığın tek kadın bakan türbanlı?

Madem CHP ve MHP katılmadı, onların temsil ettiği siyasi akımları temsil edecek kim var bu hükümette ki "resimden, tablodan" söz ediyorsunuz?

Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet

 

*

 

Türkiye batakta...

(...) RTE/AKP'nin yaptığı tek şey, büyük bir tüketim toplumu yaratmak oldu. Bu "tüketim toplumu" da, dışarıdan gelen yüz milyarlarca dolar borç para, hammadde, yarı işlenmiş madde, orta ve yüksek teknoloji ürünleri, elektronik vb. ile gerçekleşti. 300'ü aşkın AVM'ye bakın.

Olay bu kadar basit. AKP'nin "tüketim toplumu" yaratarak sandıktaki oy oranını yükseltme politikası mutlak sona ulaşacaktı. Şimdi oradayız. Buradan geri tepmeleri yaşıyoruz, daha da şiddetli yaşayacağız.

(...) İhtiyaçlarını üretememek, bu ülkenin hep temel meselesi oldu. Ülke, kafayı ve gövdeyi bataklıktan biraz yukarıya çıkardığı ve bol oksijen aldığı kısa dönemler dışında, bedeni hep bataklığın içinde kaldı.

En çok oksijen aldığı dönem de, AKP'nin 7 yıllık dönemiydi. Oksijen bolluğunun nedeni, dünyayı saran büyük para genişlemesinin Türkiye'yi de "istila" etmesiydi. Milli gelir 4-5 bin $'dan 10-11 bin $'a yükseldi. Şimdi geri çekilmeye başlayınca 9 bin $'a geriledi..

Yani gövde, bataklığın içinde hep.. İşte şişirilen AKP ekonomik masalının özeti bu..

Atatürk'ün Türkiye'yi üreten bir ülkeye dönüştürmek politikasını terk etmenin bedeli...

Orhan Bursalı / Cumhuriyet

 

*

 

AKP yol ayrımında; yeni parti kaçınılmaz

7 Haziran seçimlerine kadar kayıtsız-şartsız Erdoğan yanlısı görünen isimlerden bugünlerde farklı sesler çıkması nasıl okunmalı?

(...) Bize göre AKP hızla bir yol ayrımına doğru gidiyor! Bugün alttan alta dillendirilen yakınmaların yarın daha yüksek sesle dile getirileceğinden kimsenin şüphesi olmamalı! Erken seçimden umdukları sonucu alamamaları halinde AKP'liler arasındaki bu fikir ayrılığının daha da belirginleşmesi kaçınılmaz hale gelecek!

Fikir ayrılığının yeni bir partiyi de beraberinde getirmesi kaçınılmaz olacak!..

Zeki Ceyhan / Milli Gazete

 

 

*

3-066.jpg

Musa Kart Cumhuriyet