MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Ayıp be! Ne biçim insanlarsınız siz?

80 milletvekili ile Meclis'e giriyorsunuz.

Türk insanı sizin Meclis'e girmeniz için destek oluyor.

İki Bakan'la hükümete katılıyorsunuz.

Bu ülkenin ekmeğini yiyorsunuz. Fakat...

Hâlâ da bölücülük yapıyorsunuz?

(...)

AKP ile seçim hükümetinde ortaklık yapan HDP, Türkiye'nin bölünmesine yol açacak olan "Özerklik" çağrılarına utanmazca devam ediyor:

O ılımlı görünen, güya barış isteyen HDP Eş başkanı Selahattin Demirtaş efendi de, özerklik taleplerini haklı buluyor ve bunun baskılara karşı "sivil bir isyan" olduğunu söyleyerek şöyle diyor:

"Biz sadece Kürtlere özerklik istemiyoruz, Türklere de özerklik vaat ediyoruz."

Demirtaş'a göre Türkiye için en uygun birlikte yaşama modeli özerklikmiş!

Yazıklar olsun size!

(...)

Popoları sıkıştığı vakit "Eller tetikten çekilsin, analar ağlamasın" diyenler, daha sonra en vahşi cinayetleri işleyen teröristleri savunuyorlar!

PKK'lı caniler bombalı tuzaklar kuruyor, kalleşçe arkadan vuruyor, her türlü melaneti yapıyor, Demirtaş ve tayfası onlara bir şey demiyor!

Terörist yol kesiyor, adam kaçırıyor, araçları yakıyor, Demirtaş ve avanesinden tek söz çıkmıyor, hiç biri "İnsanlar alçakça öldürülmesin!" diyemiyor!

Çünkü onlar zavallı birer piyon, komutanları da Kandil ve İmralı!

***

Tüm bunları Türkiye'nin başına musallat eden ve güçlenmelerini sağlayan "Açılım" denilen saçmalığın mimarı AKP liderleridir!..

Rahmi Turan / Sözcü

 

*

 

TSK PKK'dan izin mi alacak?!

Amerika'da temaslar yapan Ahmet Türk Amerika'nın Sesi radyosuna diyor ki:

"Hükümetin Kürtlerin hakları için projeleri hayata geçirmesini istiyoruz. Çekilmenin tamamlanması ile hükümetin bu süreç kapsamında yapacaklarını görmek istiyoruz. Halkların kardeşliği için adımlar atılırsa sorun çıkmaz. Ama, bir daha Kürt halkını kandırırlarsa ki hep kandırmışlar, onlar zarar görür..."

(...)

Hakkari'de sınır karakolu inşasını protesto eden gençler "Apo'ya özgürlük" gibi sloganlar da atarak yürümüşler. Askerler manzarayı uzaktan seyretmiş.

PKK'nin çekilmesinden sonra Kürtler bu tür kitle hareketleriyle politika yapacaklar. Kendilerinin Kürdistan dediği topraklarda hakimiyet tamamen onların olacak. Yukardaki haberden anlaşıldığı gibi... TSK karakol inşa edecekse onların iznine başvuracak...

İlk büyük çıngar ne zaman mı kopacak? Sonbaharda...

- Hadi bakalım biz çekildik, siz de şu demokratik adımları atın, dedikleri zaman...

Ankara'dan demokratik özerklik, anadilde eğitim, Apo'ya özgürlük gibi tavizleri teker teker masaya koyması beklenecek...

Aksi takdirde...

Melih Aşık / Milliyet

 

*

 

İlk hedefiniz "tek sesli medya yaratmak"tır ileri!

(...) Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, TRT Haber kanalında bir program yapıyordu. Önceki gün şöyle bir tweet attı: "Demokrasi ona layık olanların, ona sahip çıkanların hak ettiği bir rejimdir. Medyanın özgür olmadığı bir ortamda demokrasiden söz edilemez."

Buna demokratik bir ülkede, demokrasiden yana olan kim itiraz edebilir?

Yanıtı belli:

 Eğer o ülke Türkiye ise iktidar!

Nitekim tweet sanal âlemde uçmaya başladığında Arıboğan'ın TRT'deki işine son verildi

(...) "tek sesli bir medya ortamı" istiyorlar. İstiyorlar ki her yayın organı havuzlara hortumunu daldırmış medya gibi yayın yapsın. Onun için arada bir çıkan "çatlak seslere" dahi tahammülleri yok.

Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet

 

*

 

Hürriyet yazarından "kıyıya vuran çocuk fotoğrafı"nı manşet yapan gazetesine tepki:

Protesto ediyorum

...O canım çocuğun fotoğrafını paylaşmayı, tık tık tıklatan reyting yapan manşetlere koymayı kabul etmiyor kalbim. Protesto ediyorum! Kınıyorum! Dün akşam kendi gazetemin internet sayfasında kullanılmasını da kabul etmiyorum, kınıyorum.

Can vermedi o çocuk. Savaştan kaçarken boğularak öldü. Öldürüldü. Hepimiz suçluyuz.

(...) O çocuğun bize edecek bi sözü olsaydı ne derdi biliyor musunuz! "Beni rahat bırakın...

Yonca Tokbaş / Hürriyet

 

*

 

Dünyanın bütün diktatörleri; KORKUN!

Dünyanın bütün Demokratları birleşiniz:

Kaybedecek kişiliğiniz, haysiyetiniz ve geleceğiniz var!

***

Dünyanın bütün diktatörleri korkunuz:

Kaybedecek zulmünüz ve milyar dolarlarınız var!

***

Dünyanın üzerinde bir "demokrasi hayaleti" dolaşıyor...

Bu hayalet halklar için bir melek, bir kurtarıcı, diktatörler için bir Azrail'dir!

Dünyanın bütün diktatörleri, bu hayalete karşı kutsal bir sürgün avı için ittifak halindedir...

(...)

Askerleri, polisleri, yargıçları ve tüm güçleri ile demokrasiyi, demokratları ezmeye çalışmaktadır!

Bunlar, dini, imanı, ırkı, milliyeti ve hatta bizzat içini boşalttıkları boş bir ideoloji olarak demokrasiyi, özetle bütün mukaddes değerleri, demokrasiyi ve demokratları boğmak için kullanırlar:

Kimisi Hıristiyan, kimisi Müslüman, kimisi Budist, kimisi Pagan, kimisi Ateisttir...

Kimisi Amerikalı, kimisi Avrupalı, kimisi Afrikalı, kimisi Asyalıdır.

Kimisi yenilmiş, ölmüş, tarihin karanlıklarına karışmış, kimisi kanlı canlı, sonunda mutlaka yenileceği canavarca eylemlerine devam etmektedir!

***

Demokrasi hayaleti bir efsane değil, tarihten gelen bir gerçekliktir...

Aslında insanlık tarihinin ruhudur!

Bütün diktatörler onun önünde, er veya geç, yenilmeye mahkûmdur:

"Özgür ile köle, patrisyen ile pleb, senyör ile serf, lonca ustası ile çırak, kısacası, ezen ile ezilen, birbiriyle sürekli bir karşıtlık içinde bulunmuş, birbirine karşı gizli ya da açık kesintisiz bir mücadele sürdürmüş, bu mücadele ya tüm toplum yapısının devrimci bir dönüşümüyle ya da mücadele eden sınıfların hep birlikte çöküşüyle sonuçlanmıştır."

Demokrasi mücadelesi bugün de yönetenlerle yönetilenler arasında, kimi zaman gizli, kimi zaman açık bir savaş halinde, ama bütün hızıyla sürmektedir!

***

Bütün diktatörler birleşin de gelin bakalım...

Demokratlar sizi bekliyor sandık başında:

"Felek bütün zulmünü toplasın gelsin...

Dönersek kahpeyiz demokrasi yolunda bir azimetten!"

Emre Kongar / Cumhuriyet

 

 

*

 

İki ayrı Türkiye

Ülkenin doğusu-güneydoğusu ve batısı, doğusu ve güneyi, doğusu ve kuzeyi ya da içi adeta iki ayrı ülke gibi...

Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde askeri üs bölgelerine saldırılar, yollara döşenen mayınlar, her gün yaralanan-şehit olan askerler, polisler, hatta mayınlar yüzünden hayatını kaybeden çocuklar var.

Diğer bölgelerde yaşayanlar ise adeta "bir başka ülkede, örneğin Suriye veya Irak'ta süren savaş ve terör eylemlerini izler gibi" uzaktan, ekrandan, gazetelerden duyuyor olanları ve o fedakâr askerlerin, ailelerinin çektiklerini.

Güngör Mengi / Vatan

 

*

1-122.jpg

Ercan Akyol / Milliyet