MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Ergenekon kumpası yaşanmasıydı ne olurdu?

(…) Erdoğan'ı aslında kimin aldattığını Başbuğ açıklıyor; Bush!

(…) Ergenekon soruşturmalarının amacı, Balyoz davasıydı. Yani, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde büyük bir tasfiye gerçekleştirmekti. Hedefleri; TSK içinde, "artık yeni bir dünya kuruluyor, tek başına NATO'ya bağlı olmak yanlıştır, Rusya, İran, Çin ile ittifaklar geliştirilmelidir" diyen komutanlardı!

Cemaat'in Zaman gazetesinden bir örnek vereyim.

Köşe yazarı İhsan Dağı, daha Balyoz süreci başlamadan 13 Ocak 2009'da "Rusya yanlısı darbe ve Ergenekon" başlıklı yazısında şöyle dedi:

"Ergenekon sadece bizim sorunumuz değil. Türkiye ile ilişkide olan neredeyse tüm ülkeleri ilgilendiriyor; özellikle de Türkiye'nin dış politikasında stratejik bir yön değişikliğinden olumlu veya olumsuz etkilenebilecek ülkeleri…

(…) Gürcistan ve doğalgaz krizlerinde iyice görülen Rusya-Batı gerginliği Türkiye'yi yeniden vazgeçilmez bir 'cephe' ülke konumuna getiriyor. Peki, böyle bir ülkede elli yıldır Batı güvenlik sistematiğinde bulunan bir ordunun Rusya yanlısı, NATO, ABD ve AB ile işbirliğine karşı 'Rusçu' bir kliğin eline geçmesine seyirci kalınır mı?.. NATO'nun ikinci büyük ordusu, 'ABD ve AB ile işbirliğini bırakıp Rusya ve İran'la ittifak kuralım.' diyen bir MGK Genel Sekreteri çıkarmış. Son dalgada gözaltına alınanlardan Tuncer Kılınç'ın, bu 'stratejik ufkunu' ilan etmesinin ardından 7 yıl geçmiş. Bu düzeydeki bir askerin böylesine derin bir 'stratejik yeniden yapılanma' yolu gösterdikten sonra makamında kös kös oturmuş olabileceğini kimse düşünmüyordur herhalde…"

(…)

Rusya ile ilişkileri gerginleştirilen bu tür askeri açıklamaları okuduğumda aklıma hep aynı soru geliyor:

Ergenekon-Balyoz kumpas süreci yaşanmasıydı; Genelkurmay'ın komuta kademesi bugün nasıl şekillenirdi?

Bu yapay Rusya-İran-Çin krizi yaşanır mıydı?

Hele hele.. Suriye bataklığına saplanılır mıydı?

Evet…

Biliyoruz ki Erdoğan yine benzer açıklama yapacaktır:

"Rusya konusunda kandırılmışım!.."

Goethe der ki…

"İnsan hiçbir zaman birileri tarafından aldatılmaz; kendi kendini aldatır…"

Soner Yalçın / Sözcü

 

 

*

 

Rus hamlesini tahmin için Falcı olmaya gerek yoktu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerdeki hava sahası ihlalleri ve uçaklarımıza radar kilitleme olayları ile ilgili olarak şöyle konuştu:

"Rusya'nın Suriye'de yaptığı orada kendine bir üs kurmak istemesi ve bizim sınırlarımızı ihlal etmesi."

(…) Cumhurbaşkanı'na herkesin bildiği bir sır vereyim ama benden duymuş olmasın:

Rusya'nın Suriye'de bir askeri üssü var hem de 1971 yılından beri!

1971 yılında Sovyetler Birliği döneminde bu üs kurulmuştu, 2005 yılında yenilenen anlaşmayla Rusya daha uzun yıllar Akdeniz'de, Suriye'nin Tartus liman kentinde bulunan bu üssü kullanmaya devam edecek. Bu üs Rusya için Akdeniz'deki varlığını korumak anlamına geliyor ve bundan vazgeçmeyeceğini daha Suriye'nin içi karışmadan önce bile tahmin edebilmek mümkündü. Rusya'nın sadece bu üssü korumak için bile Esad'ı terk etmeyeceğini görebilmek için falcı olmaya da gerek yoktu…

(…)

Bir ülkede içsavaş çıkmasından en çok çekinmesi gerekenlerin, o ülkenin sınır komşuları olması gerektiği gerçeğini ihmal etti. Ve şimdi "Bizi Şanghay Beşlisi'ne alın" dediği Rusya'ya karşı, NATO'ya güveniyor…

Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet

 

 

*

 

Şişt şişt sakin ol…

(…) Nedir bizim talebimiz: Esad koltuktan insin... İnmezse bizim neyimiz eksilir? Hiç...

Türkiye bu hengâmeye Suudi Arabistan  ile birlikte "proxy" yani vekil ülke olarak dahil oldu.

İhalenin sahibi ABD  idi. Bizim bu vekâlette ısrar etmemiz için sebep yok.

(…) Ankara sakin olursa Putin ile pekâlâ anlaşabilir. Başka da alternatifimiz yoktur.

Melih Aşık / Milliyet

 

 

*

 

MHP-AKP koalisyonu mu; Nasıl olacakmış ki o iş?..

Diyorlar ki:

"MHP lideri Devlet Bahçeli AKP'ye yeşil ışık yaktı, koalisyona kapı açtı!"

Ben aynı düşüncede değilim. Hatta tam tersini düşünüyorum.

Bahçeli'nin sözlerini bir kez daha okuyup inceleyelim.. Partisinin seçim bildirgesini açıklarken şöyle demişti:

"Biz sorumluluğa varız. 4 ilkemizi kabul eden, HDP dışında, her partiyle hükümet kurmaya hazırız."

MHP'nin, hepsi doğru ve isabetli olan bu 4 ilkesi, AKP ile koalisyon ihtimalini düğümleyip sıfıra indiriyor. Nedir bu ilkeler?

1) Anayasa'nın ilk 4 maddesi değiştirilemez!

2) PKK ile asla müzakere yapılamaz!

3) Başkanlık sistemi kabul edilemez! Kural tanımayan Cumhurbaşkanı meşru ve hukuki zemine çekilmelidir.

4) 17-25 Aralık Yolsuzluk iddialarının ucu kime dokunursa dokunsun mutlaka üzerine gidilmelidir.

Başbakan Davutoğlu bunlardan sadece PKK maddesini kabul eder ama diğer 3 maddeyi kabul edemez. Onun "Ucu kime dokunursa dokunsun yolsuzluk iddialarının soruşturulması" şartını ise kabul etmesi asla mümkün değildir! Çünkü işin ucu zülfüyare dokunabilir!

Rahmi Turan / Sözcü

 

*

 

2-129.jpg

Ercan Akyol / Milliyet