Dündar ve Erdem Gül'e "casusluk" tutuklamasına ilk tepki sosyal medya aracılığıyla gazetecilerden geldi...
Utanç verici
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, Adana'da 19 Ocak 2014'te durdurulan ve Suriye'ye insani yardım taşıdığı iddia edilen MİT'e ait TIR'lardaki silah görüntülerini yayınlamaları nedeniyle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında "örgüte üye olmadan bilerek ve isteyerek yardım etmek", "siyasi ve askeri casusluk", "gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçlarından tutuklandığı dakikalarda birçok televizyon kanalı haberi görmezden gelirken sosyal medyada hararetli bir "gazetecilik", "basın özgürlüğü" tartışması yaşandı.
İşte o mesajlar:
Nedim Şener: Yer yarılsın da içine gireyim. Utanıyorum.
Abbas Güçlü: Davutoğlu "Basın özgürlüğü kırmızı çizgimiz" dedikten 17 gün sonra Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı.
Emin Çapa: Basın özgürlüğü ne Can Dündar, ne Erdem Gül için, özgürlük isteyen herkes için şart.
Barış Pehlivan: Can Dündar ve Erdem Gül gazetecilik yaptıkları için tutuklandılar. Ve o cezaevlerinden onurlarıyla çıkacaklar...
Fatih Portakal: Türkiye'de gazetecilik: Gazeteci döven serbest kalır, başa silah dayayan polis unutturulur. Hoşlanılmayacak haber yapan gazetecilerse içeri atılır.
Faruk Bildirici: Halka haber vermek suçsa basın özgürlüğünün "b"sinden bile söz edilemez bu ülkede.
Deniz Zeyrek: Bu kararın alınmış olmasından dolayı ülkem adına utanıyorum.
İsmail Küçükkaya: Nasıl ki Nedem Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanması her şeyi değiştirdiyse, Can Dündar ve Erdem Gül olayı da aynı etkiyi yaratır.
Hüsnü Mahalli: Yahu bu ne biçim medya? Can Dündar'ın haberini veremiyorlar. Korkunun ecele faydası yok!
Özgür Mumcu: Bu karar Can Dündar ve Erdem Gül'ün suçunun ispatı değil iktidarın bir itirafıdır.
Enver Aysever: Bu dünya kimseye kalmaz! Can Dündar ve Erdem Gül gazetecilik yaptı.
Ayşenur Arslan: Gazetecilik okulları kendilerini lağvetsin. Bu ironi filan değil ciddi bir öneridir.
Zafer Arapkirli: Gazetecilik, habercilik suç değildir. Habercilere sahip çıkmak, halkın haber alma hakkına sahip çıkmaktır.
Birçok gazetecinin Dündar ve Gül'e destek mesajları yayınladığı o anlarda AKP yandaşlarından "sevinç çığlıkları" yükselmesi dikkat çekti. Yandaş Fatih Tezcan, "tutuklandılar" haberinin hemen ardından gülen yüzler eşliğinde "Herkes Allah'a, hainler gardiyana emanet" mesajı yayınladı.
*
Alican Uludağ'a soruşturma
Genel Yayın Yönetmeni ve Ankara Temsilcisi'nden sonra Cumhuriyet Muhabiri Alican Uludağ'a da soruşturma açıldı. Haberi sosyal medya hesabından duyuran Uludağ, "Erdoğan'ın Can Dündar suç duyurusu dilekçesini dün paylaştığım için bu sabah emniyetten aradılar, ifadeye çağırdılar, soruşturma açılmış..." dedi.
*
GÜNÜN GAFI
AKP'li "akil" Sabah yazarı Hilal Kaplan sosyal medyadan "Can Dündar'ı Snowden&Assange ile kıyaslamak bir bakıma haksızlık. Zira onlar gerçek dokümanları sızdırdı, Dündar açık yalan haber yaptı" yazınca dalga konusu oldu. Kaplan'ın Erdoğan'ı savunmak için "gerçek doküman" dediği WikiLeaks ve Stratfor sızıntılarında Erdoğan'ı özellikle mal varlığı konusunda zor durumda bırakacak kriptolar da vardı.
*
Bırakın da işimizi yapalım
(...) Gazeteci, resmi makamların yanıtlamaktan kaçındığı soruları kurcalamalıdır ki halk neler olup bittiğini öğrensin. Bu, bir diktatörlükte yapılabilecek iş de değildir zaten. Demokrasilerde olur, çünkü halkın oyu ve görüşü demokrasilerde makbuldür. (...) Eğer Batı'nın ileri demokrasilerindeki gazeteler, sizin gibi hükümet yalakaları olarak davransalardı, bir sürü şeyden haberimiz olmazdı. Mesela Ebu Gureyb cezaevindeki işkenceleri öğrenemezdik. Vietnam'da kullanılan napalmların çocukları diri diri yaktığını da öğrenemezdik. May Lai'yi hiç olmamış zannedebilir, Fransız paraşütçülerin Cezayir'de işledikleri insanlık suçlarından haberimiz olmazdı...
Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet
*
Demokrasi adına ibret vakası
(...) Tutuklamanın gerekçeleri bellidir... Sanığın kaçma, kanıtları yok etme, tanıkları etkileme ihtimalleri varsa tutuklanabilir. Can Dündar ve Erdem Gül 6 ay önce yayımlanan haberle ilgili tutuklandılar. Aradan geçen 6 ayda bu gerekçeler oluştu mu? Ya da oluşacağına ilişkin bir ihtimal var mıydı? Yoktu. Buna rağmen tutuklama bekleniyordu. Neden? Cumhurbaşkanı çok kızmış, Dündar'ı kastederek:
- Bu haberi özel haber olarak yapan kişi de öyle zannediyorum ki bunun bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu, demişti.
Yargı, hukuk ve demokrasi adına acı bir ibret vakası...
Melih Aşık / Milliyet
*
Genel Yayın Yönetmeni ve Ankara Temsilcisi tutuklanan Cumhuriyet dün "Basının Kara Günü" manşetiyle çıktı. Başlıkta "Erdoğan buyurdu, gazetecilik tutuklandı", "Türkiye bu utancı hak etmiyor" ifadelerine de yer veren Cumhuriyet, Can Dündar'ın eşiyle birlikte kararı beklerken çekilen fotoğrafını da "Evlilik yıldönümünde Çağlayan Hatırası" diye yayınladı.
