MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Bir günümüz rahat geçmeyecek mi!

(...) Çözüm sürecinde (iki yıl önce)şehirlerin PKK işgaline teslim edilmesi... 7 Haziran seçimlerinden sonra çatışmaların hızlanmasında siyaset adına yarar görülmesi... Çözüm sürecinin rafa kalkması, PKK'nın çatışmaları başlatması... Kaos 1 Kasım'da seçimle birlikte şıp diye bitecek miydi? Bitmedi elbet. Yeni arızalar baş gösterdi. Rus uçağının düşürülmesi hepsinin üzerine tüy dikti.

Bir yandan Cemaat'le mücadele ediyorsunuz, bir yandan PKK ile. Bir yandan Suriye'de Esad'ı devirmeye sıvanmış batağa saplanmışsınız. Bir yandan medya ile savaşıyor, hukuku çiğniyorsunuz.

Bir iktidar enerjisinin adeta tamamını kendi yarattığı sorunlarla savaşmaya ayırıyorsa.

Hele de bu, birkaç hamle ötesini görebilecek yetenekten yoksun bir iktidarsa... İpin ucunu katiyen yakalayamaz. Biz tekrar soruya dönelim:

Bir günümüz bile rahat, ölümsüz, olaysız geçmeyecek mi?

Melih Aşık / Milliyet

 

Rusya kadroları hep KGB kökenli. Bizim kadrolar ise İstanbul Belediyesi ve İETT kökenli. Mücadele KGB ile İETT arasında geçiyor. Endişeliyiz...

Sarp Mogan / Milliyet (Açık Pencere)

 

Hava kurşun gibi ağır...

Rusya krizi devam ederken...

Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı!..

Ve dün de Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi öldürüldü!..

Türkiye doludizgin karanlıklar içine ilerliyor...

Hava kurşun gibi ağır!..

Nefes alacak halimiz kalmadı!..

(...) 

Türkiye'yi karıştıran odaklar ve basiretsizliğiyle buna çanak tutan bir iktidar var!..

Şimdi dört bir yandan kuşatma altındayız...

Bir yandan kanlı PKK, diğer yandan kan içici IŞİD...

Ve bunların üzerine tuz biber eken Rusya krizi!..

Krizin çözülmesi için Rusya özür bekliyor, Tayyip Bey ise "Asıl onlar özür dilesin" diyor!..

Fakat...

Tayyip Bey bir yandan da Putin ile görüşebilmenin çarelerini arıyor...

(...)

Türkiye toz duman!..

Karanlık günlerden geçmiyoruz, her geçen gün karanlık içine daha da giriyoruz!..

Karanlık ve kanlı günler...

Talihsiz ülkemiz, talihsiz insanlarımız!..

Mehmet Türker / Sözcü

 

Terörün boyutunun bu hale gelmesi de "terörle yıllarca mücadele etmeyenlerin" eseridir...

Saygı Öztürk /  Sözcü

 

Yargıda tutarlılık(!)

AKP'nin "İleri Demokrasi" rejimi, iç ve dış politikayı olduğu gibi yargıyı da "İleriye" taşıdı:

Artık bol değişkenli, virajlı, birbirine zıt kararların alındığı, yargıçların yargıçları tutukladığı, kimin ne zaman hapse atılacağının belli olmadığı bir adalet düzenimiz var.

Üstelik bu düzenin en önemli özelliği "düzensizliği"!

Çünkü bütün sistem, sık sık, karar, müttefik ve politika değiştiren bir iktidara bağımlı hale getirildi.

***

Ama yargı mensuplarının hakkını da yemeyelim...

Kendilerince bir düzen kurmuşlar:

Yargılanan ve mahkûm edilen eylem ve söylemler çok sık ve çok hızlı değişse de...

Yargılayanlar ile yargılananlar sık sık yer değiştirseler de...

Suçlamalar, tutarlı biçimde hep aynı:

"Terör örgütü üyesi olmak..."

"Terör örgütü üyesi olmadan, terör örgütü propagandası yapmak..."

"Hükümeti devirmek için darbe yapmak veya darbe teşebbüsünde bulunmak..."

Ve belki de İzmir'deki davadan esinlenilerek, bunlara son zamanlarda bir de "Casusluk..." suçlaması eklendi...

Elbette medyaya özel başka bazı suçlamalar olduğunu da kaydedelim ama onları saymaya burada yerim yetmez!

Sonuç olarak suçlamalar hep aynı...

Sadece suçlanan kişi ve gruplar değişiyor!

Çünkü iktidar, kendi ifadelerine göre çok sık aldatılıyor ve bu nedenle de çok sık fikir değiştiriyor.

Eski müttefik Cemaat, bir anda yargılayandan, yargılanan konumuna geçebiliyor...

Kürtler, bir anda, ortak proje yürütülen gruplar olmaktan çıkıp ülkenin milli güvenliğini tehdit eden örgütler arasına katılabiliyor.

Ama yine kimsenin hakkını yemeyelim, bir konuda tutarlılık var:

İktidarı eleştirenler ve medya sürekli olarak hedefte!..

Emre Kongar / Cumhuriyet

 

PKK-PYD faaliyette

Esad-Rusya-ABD ve "IŞİD'e karşı savaşıyoruz" bahanesiyle ortaya çıkarken Türkiye'nin karşısında yer alan veya PYD'yi kollayan diğer ülkeler "Türkiye sınırının değiştirilmesi" projesinde yer almaktalar. Bu nedenle Türkiye bir yandan Suriye ve Rusya'yla yaşadığımız ciddi sorunlarla boğuşurken PKK diğer tarafta "dikkat çekecek ve krizi çok yönlü hale getirecek" eylemler yapıyor.

Eğer dış politikamızdaki bocalamalar, sorunlar devam ederse Güneydoğu'da ve diğer bölgelerde PKK ile başka terör örgütlerinin Türkiye'yi şaşırtacak ve zayıflatacak başka eylemlerinin de görülmesi mümkündür. Sınır ötemizde ve sınır illerimizde, ilçelerimizde yaratılan "olağanüstü hal" tablosunun birden fazla ülkenin ve örgütün ortak planı olduğunu fark ederek olayları değerlendirmek gerekir.

Güngör Mengi / Vatan