MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Savaş; ama kimin için?

ABD'nin dostluğu Rusya, İran, Irak, Suriye'nin düşmanlığını kazanmaya değer mi!

Savaş; ama kimin için?

(...) Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın uçağından hiç inmeyen külliye gazetecileri; "Ordu Suriye'ye..." diye uçurum kokan yazılar döktürdüler.

Irak'da ne olmuştu?

ABD ordusu Irak'ı işgal planı yapmış, Türkiye'yi de bu planda kullanmak istemiş, Türkiye'nin Büyük Millet Meclisi ise "Komşumuz Irak'a yapılacak askeri işgalin ortağı, yandaşı, destekçisi olmak onursuzluktur" demişti.

Karar doğruydu.

ABD ordusu komşumuz Irak'a "vura vura demokrasi, öldüre öldüre özgürlük, bombalaya bombalaya ekonomik zenginlik getirmeyi" vaat ediyordu.

Irak'a özgürlük gelmedi.

Demokrasi gelmedi.

Zenginlik de gelmedi.

O tarihten bu yana komşumuz Irak, yanıyor, yıkılıyor. Kendini toplayamadı.

Saddam'ı arar oldu.

(...) Şimdi "yine aynı süper gücün gölgesinde" komşumuz Suriye'ye "vura vura... öldüre öldüre... bombalaya bombala..." modelini diriltmeye altyapı hazırlıyorlar.

Çılgınlık bu!

(...) Savaş mecbur olunca yapılır.

Savaşa kazanmak için girilir.

Ne kazanacaksın?

Komşun Irak'la, komşun İran ile, komşun Rusya ile, komşun Suriye ile düşman olma pahasına ABD'nin dostluğunu mu kazanacaksın?..

Necati Doğru / Sözcü

 

 

*

 

Gafletin bedeli

Ülkemizin Güneydoğu bölgesinde yaşanan olayları (...)okurken, "Topraklarımızı tekrar geri kazanıyoruz" demek en doğrusu olacaktır!  (...) Cizre'de, Diyarbakır Sur'da, Silopi'de yaşananların bundan başka bir anlamı var mı? Şimdi yönetimin bir anlık gafleti, bir an her şeyi çözülmüş gibi kabullenmesiyle ortaya çıkan büyük zaafın bedeli ödeniyor!..

Zeki Ceyhan / Milli Gazete

 

 

*

 

Yaşanan çöküşe bakılırsa "Cumhuriyeti yıkıp, Osmanlı'yı kuracağız" diyenler işe Osmanlı'nın çöküş döneminden başladı...

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

 

 

*

 

"Türkiye çıkmazın boynuzlarına oturdu..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan PYD'ye sempatik bakan ABD'ye sesleniyor:

- Biz sana nasıl güveneceğiz? Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani'deki teröristler mi?

ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby'den yanıt geliyor:

- Biz, PYD'yi terör örgütü olarak tanımlamıyoruz...

Yani; ABD PYD'yi açık açık destekliyor. Biz İncirlik üssünü ABD'nin operasyonlarına açmışız. İncirlik açıkça bizim aleyhimizde kullanılıyor.

***

Emekli General Nejat Eslen, Türkiye'nin Suriye'deki durumunu bir stratejik özdeyiş ile izah ediyor:

- Türkiye çıkmazın boynuzlarına oturdu...

Rusya, İran ve Hizbullah destekli rejim güçlerinin Halep'i kuşatması ile kaçanlar Türkiye'ye doğru harekete geçti. Gelen konukların arasında El Kaide'nin Suriye kolu olan El Nusra gibi gruplar da var.

Türkiye'nin bu göçe engel olması için Suriye'ye karadan girmesi gerekir...

Ki bu da başlı başına intihar olarak değerlendiriliyor.

Sonuçta, Esad'ı düşürme hayali ülkeyi uçurumun kıyısına getirip bıraktı

Güneyimizde Kürt koridoru açılıyor. Kucağımızdaki 2.5 milyon mülteciye ek olarak yenileri sınıra yığılıyor. Bölge ile tüm siyasi ve ticari ilişkilerimiz çökmüş durumda. NATO müttefiki ABD Türkiye'nin terör örgütü dediği grupları destekliyor. Rusya meydan okuyor. Ülke içinde PKK yeni saldırılara hazırlanıyor.

Gerçekten çıkmazın boynuzlarındayız.

Melih Aşık / Milliyet

 

 

*

 

Kaç kurtar(!)

3 milyona dayanan mülteci Türkiye'de kalıyor...

3 milyar Euro alacağız karşılığında, kaçmalarını önleyeceğiz...

Onlar kaçamayacaklar ama kurtulamayacak olan Türkiye'dir...

Bekir Coşkun / Sözcü

 

 

*

 

Kapınızda ölseler bir bardak su vermezsiniz!

... Birleşmiş Milletler, Türkiye'yi Suriyeli sığınmacılara sınırı açma çağrısında bulundu! Sanki iki buçuk milyon insan gelmemiş, güney illeri birer küçük Suriye olmamış gibi...

Kendi ülkesine gelecek mülteci sayısını iki bin iki yüz elli yedi filan gibi küsuratlı ve komik sayılarla sınırlayan ülkeler bunlar... O, gelecek bir avuç insanı da karpuz seçer gibi, "Doktorundan mühendisinden olsun" diye seçen ülkeler... O üç-beş kişiyi alıp, bir de aldığına pişman olup geri göndermeyi düşünen ülkeler...

...Arkadaş, kapınızda ölseler bir bardak su vermezsiniz, bize "Evin tapusunu misafirin üzerine yapın" diyorsunuz! Arapçayı sokakta duya duya sökmekte olan, yavaştan suç oranları artmaya başladığı halde merhameti elden bırakmayan, uzun vadede hırsızlığa filan dünden razı da gelenlerin yaratacağı ya da bulaşacağı terörden korkarak yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yazık değil mi?

...madem "Aç aç aç" diye bu kadar ısrar ediyorlar, açmışken hem Suriye sınırını hem batı sınırlarımızı açalım! İsteyen ferah ferah Avrupa'ya geçsin otursun! Bak Suriye'deki çatışma 3 günde duruyor mu, durmuyor mu?

Gülse Birsel / Hürriyet

 

 

*

 

 GÜNÜN SORUSU

Biz "Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız" derken "Kürdistan'ın ilanına hiç olmadığımız kadar yakınız" açıklaması yapan, Suriye Kürdistanı için de adımlar atan Barzani'ye destek vermemiz de çelişki değil mi?

Güngör Mengi / Vatan