MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Devlet Bahçeli Bey konuştukça batıyor

(...) Meğerse MHP'yi 80 milletvekilinden 40 milletvekiline, "Devlet Bahçeli'nin gafları değil, paralelcilerin tuzakları" indirmiş...

"Ne alâka, kel alâka" tabii ki...

Devlet Bahçeli dün "Bizim, paralele teslim edecek bir partimiz yok!" dedi.

Vay canına! Kulaklarıma inanamadım!

Kimler için diyor bunu?

Yani çığ gibi büyüyen muhalefet ve ortaya çıkan genel başkan adayları paralelci, hepsi de Fethullah Gülen'in adamları, öyle mi?

(...)Böyle akıl dışı bir iddiaya ördekler bile güler!

(...) MHP liderinin sözlerinden "Ben yargı-margı dinlemem arkadaş. Bu partide kanun benim!" anlamı çıkıyor. Yani tam bir hukuk tanımazlık!

Bahçeli'nin, dünkü grup toplantısında, demokrasi kültürüyle bağdaşmayan ve hukukla uzaktan yakından ilgisi olmayan sözleri üzerine, önde gelen bir MHP'liye düşüncesini sordum:

"Bizim Genel Başkan, konuştukça batıyor!" dedi.

Sözün özü bu!

Rahmi Turan Sözcü

 

 

*

 

40 yıllık ülkücüler "paralelci" oluverdi

(...) Olağanüstü kongre için mahkemeden karar alan 40 yılın ülkücüleri Asena Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Koray Aydın bir hamlede paralelci oluverdi...

İktidar yandaşı TV kanalları MHP'nin paralelcilerin eline geçmemesi (!) için programlar yapıyorlar... Ne hikmetse iktidar medyasının Bahçeli'ye desteği müthiş!..

Mehmet Türker Sözcü

 

 

*

 

Geleneksel "muhalif sindirme" yöntemi

 (...) İktidara yakın yazarlar günlerdir MHP'deki muhalif hareket ile paralel yapıyı öpüştürme çabasındalar ..

Bahçeli'ye köşelerinden mektup yazdılar, muhaliflerden kurtulma yolu, yöntemi önerdiler..

Paralelci ilan et, çık işin içinden dediler..

(...) Kimmiş paralelciler?

Orasını boş ver!.

Yöntem eski yöntem.. Yöntem yıllardır muhalifleri sindirmek için, bezdirmek için başvurdukları yöntem..

(...)  Ergenekoncu yaftalamasının yerini paralelci yaftalaması aldı..

Paralelci dedin mi akan sular duruyor..

Bahçeli baktı ki olmuyor, muhalifler bastırdıkça bastırıyor, eski Cemaatçinin sözünü dinledi, paralelin ipine asıldı..

(...) Bahçeli'nin dediği gibi paralel yapının MHP'yi ele geçirme ihtimali varsa herkesi ilgilendirir..

MHP yarın öbür gün iktidar veya iktidar ortağı olursa.. Paralel yapı MHP üzerinden yargıya, polise, bürokrasiye geri dönerse..

Kumpas dönemi, tezgâh dönemi yeniden başlarsa..

Bahçeli MHP'deki paralelcileri açıklamalı..

Türkiye'nin selameti adına..

Mehmet Tezkan Milliyet

 

 

*

 

Bir sorun bakalım...

Ortadaki tablo Sinan Oğan, Meral Akşener gibi adayların tümüyle haklı olduğunu gösteriyor. MHP'nin değişim ihtiyacının önlenemez hale gelmesinden söz ederken aynı durumun CHP için geçerli olduğunu hatırlatmaya çalışıyorum. Aslında soru gayet basit, iki liderin kendilerine şunu sormaları gerekiyor; kısa süre içinde bir seçim olsa partime ne kazandırabilirim. Onlara "başarı vaad edecek durumda mıyım?"

Güngör Mengi Vatan

 

 

*

 

MHP o seçimde baraj altı kalmamış mıydı!

Yeni Şafak yazarı kaş yapayım derken göz çıkardı

(...) Bahçeli'den rahatsızlıkları, sadece son dönemin kritik siyasi olaylarıyla sınırlı değil; evveliyatını hatırlayalım...

On dört yıl öncesiydi: Bahçeli, Ecevit Hükümeti'nde Başbakan yardımcısı iken; Baronlar'ın kankası Hüsamettin Özkan'ın başbakanlığında "Ecevit'siz/MHP'siz Koalisyon Hükümeti" senaryosu hayata geçirilmeye çalışılıyordu!

Mesut Yılmaz'ın Anavatan'ı, işbu koalisyonun ortağı olacaktı; Aydın Doğan da medyasıyla destekleyecekti!

2002'nin uzun sıcak yazında Ecevit'in partisi DSP bir karpuz misali ortadan ikiye bölünmüş, o süreçte kurulan Troyka Hareketi'nin bir ayağında ise Küresel Baronlar'ın mutemet adamı Kemal Derviş yer almıştı!

Devlet Bahçeli, Türkiye'yi 3 Kasım 2002'deki seçime götüren liderdi.

Böylelikle, küresel baronlara bağlı içerideki baronların koalisyon senaryosunu/tasarımını boşa çıkarmıştı...

Tamer Korkmaz Yeni Şafak

 

 

*

 

Sanırsın "beyaz atlı prens"leri

AKP yandaşı medyanın "ne sevgili muhalefet lideriydin sen Devlet Bahçeli, gitme kal, sen ol seçim meydanlarında karşımızda" güzellemeleri(!) dün iki kadın yazarın övgüleriye devam etti.

Star'ın "akil" yazarı Fadime Özkan "MHP demek Türkiye demektir Bahçeli için. Bahçeli'nin alametifarikası bu zaten. Kırmızı çizgilerden ibaret bir siyaset güdüyor ve iş sınıra geldiğinde, mevzuu partiler üstü bir siyaset gerektirdiğinde "Devlet"liğini yapıyor." Yazarken, Yeni Şafak'tan Özlem Albayrak da MHP liderini yere göğe sığdıramadı:

"Çoğumuzun dönem dönem yaptığı gibi eleştirilecek noktaları olmasına karşın Devlet Bahçeli; ülkesini ve milletini seven; o ülkeye ve millete kendi üzerinden bir zeval getirilmesine müsaade etmeyecek biri. Bunu herkesin teslim edeceğini sanıyorum.

(...) Dolayısıyla MHP'de yaşananların da Devlet Bahçeli'nin kişiliği ve duruşuyla yakından ilgisi var; O'nun koltuğunda cemaatin direktiflerine boyun eğecek biri oturuyor olsaydı; bugünkü Türkiye fotoğrafının yerinde bambaşka bir manzara izliyor olabilirdik. (...) Kim ne derse desin Bahçeli, özellikle kritik zamanlarda herhangi bir partinin değil ama ülkesinin varlığı, birliği, dirliği için klas duruş sergileyebilmiş biridir ve bu milliyetçiliğin önemli bileşenlerinden biridir..."

Akşam'ın eski "açılımcı Taraf" yazarı Kurtuluş Tayiz ise "hak vermemek mümkün mü" diyerek Bahçeli'nin cemaat için kullandığı "İslamiyet'in yüz karası" ifadesine destek verdi.

 

*

1-497.jpg

Latif Demirci Hürriyet