MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
"Ecel" dersiniz

Kilis Belediye Başkanı AKP'li. Şehrin 2 milletvekili var 2'si de AKP'li... AKP son seçimde Kilislilerden yüzde 65 oy almış. Halk başına yağan bombalara karşı doğal olarak AKP hükümetinden çözüm bekliyor. Bugüne dek hükümetin bulduğu iki çözüm var:

- Abdestsiz dışarı çıkmayın,

- Açık alanda dolaşmayın, evlerin kuzey tarafında oturun...

Peki pencereden giren bombalara karşı ne yapılacak?

Onu da ecel olarak kabullenecek, ses etmeyeceksiniz.

Kilisliler "Nerede bu devlet" diye sokağa çıkarken Kemal Kılıçdaroğlu dün onlara yol gösterdi:

- Nerede bu devlet değil, nerede bu hükümet diye sorun, dedi...

Hükümet yaptığı yanlışlar sonucu IŞİD karşısında bile zor duruma düşmüşken... Ne sorsanız nafile!

Melih Aşık Milliyet

 

*

 

Madem imkan vardı neden durdurmadınız?

Kilis'e iki ayda 45 roket atıldı.. 17 kişi öldü, 70 kişi yaralandı..

İnsanlar sokağa çıkamaz hale geldi..

Kilis yaşanmaz yer oldu..

Önceki gün peş peşe iki roket daha atılınca Başbakan acilen güvenlik zirvesini topladı..

Dün milletvekillerine seslenirken Genelkurmay Başkanı'nın katıldığı toplantıda gerekli talimatları verdiğini söyledi!.

***

Kilislilerin içi rahat etsin mi?

Gönül rahatlığıyla sokaklarda volta atsınlar mı?

Bir talimatla Kilis rahata, huzura kavuşacaksa IŞİD iki aydır saldırıyor, neden o talimat gecikti..

Ne beklendi?

Kilis'e yönelik saldırılar önceden haber alınarak önlenecekmiş!.

Madem böyle bir imkân vardı, 45 roket saldırısını neden önceden haber alamadık?

Mehmet Tezkan Milliyet

 

 

 

*

 

Sanki daldan elma düşüyor

 "Bizi kim koruyacak?"

"Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu!"

"Allah rızası için bizi koruyun!"

Bu çığlıklar, Kilis Valiliği'ne yürüyen protestocu Kilislilerin ağzından dökülüyordu.

Suriye sınırındaki Kilis kentimize 4 ayda atılan 49 adet "Katyuşa roketi" yüzünden 17 vatandaşımız can verdi, 58 vatandaşımız da yaralandı.

IŞİD örgütünün füzeleri geliyor, ülkemizi vuruyor, insanlarımızı öldürüyor, bizim iktidar ise sadece seyrediyor!

49 roket, 17 ölü... Bunlar hâlâ, tesadüfen olmuş gibi "Kilis'e roket düştü" diyor. Sanki daldan elma düşüyor! Bomba atılıyor yahu, bomba! Uyanın biraz!

Peki savaş uçaklarımız ne yapıyor? IŞİD örgütünün mevzilerini vurabiliyor mu?

Hayır! Uçaklarımız Suriye hava sahasına giremiyor. Neden?

Hatay hava sahasını 17 saniye ihlal eden Rus uçağı düşürüldüğü için Ruslar, Suriye hava sahasına girecek Türk uçaklarını düşürmek için bölgeye S-300 füzelerini yerleştirdi ve Putin "Geleni vuracağız" dedi. Mesele bundan ibaret.

Dış politikada akıl almaz hatalar yapan AKP iktidarı ne yazık ki artık, topraklarımızı bile savunamaz hale geldi!

Rahmi Turan Sözcü

 

 

 

*

 

Kokusu çıkar...

 TBMM Başkanı İsmail Kahraman, yeni yapılacak anayasada laiklik tarifine yer verilmemesi gerektiğini söyledi.

Meclis Başkanı, "Müslüman bir ülke olarak neden kendimizi dinden arındırma, geri çekme durumunda olacağız? Bir İslam ülkesiyiz. Bu nedenle dindar bir anayasa yapmalıyız" dedi. Daha önce "dindar anayasa" diye bir kavram hiç duymamıştım. Namaz kılan, pazarları kiliseye giden, sinagogda dini törenlere katılan, tapınağa çiçekler sunan bir anayasa var mı acaba

(...) AKP sözcüleri, TBMM Başkanı'nın açıklamasından sonra, böyle bir düşünce içinde olmadıklarını, bu yönde bir çalışmalarının bulunmadığını açıkladılar. Olabilir tabii, bu TBMM Başkanı'nın kişisel fikri olabilir. Ama  AKP iktidarı süresince edindiğimiz bir deneyim de "partiyi bağlamayan" bu tür açıklamalarla zemin yoklamak gibi bir yöntem izledikleri. Ortaya bir fikir atıp, sonra geri çekiliyorlar. Aradan bir süre geçince tekrar aynı fikri duyuyoruz. Böylece zemin yoklaya yoklaya uygun zamanı kolluyorlar. TBMM Başkanı'nın konuşması böyle bir taktiğin sonucu mu, bilemiyorum. Yakında kokusu ortaya çıkar.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

 

 

*

 

Bindiğimiz dalı kesiyoruz

 İktidar partisi şu günlerde "tek parti" olarak yeni anayasa metni hazırlıyor, önemli ve dikkat gerektiren bir süreçteyiz.

 Bu nedenle "tarafsız ve Anayasa'ya en çok saygı göstermesi gereken konumda" olarak Meclis Başkanı'nın "Yeni anayasada laiklik olmamalıdır. Dindar anayasa olmalıdır" açıklaması yapması, bunun tüm toplum tarafından aynı şekilde algılanması "farklı değerlendirme, masum tavır" gibi söylemleri geçersiz kılıyor."

 İsmail Kahraman son açıklamasındaki gibi düşünüyorsa, birinci konuşmayı neden yaptı? Özellikle Orta Doğu'daki din-mezhep savaşlarının yarattığı tahribat göz önündeyken, tek bir dine ve tek mezhebe izin veren, bunun dışındakileri dışlayan, onlara her tür saldırıyı yapan liderler ve ülkeler ortadayken, böyle ülkelerde ibadet-dini kıyafet ve yaşam baskıları, "dini silah olarak kullanan" terör örgütlerinin vahşeti sürerken Türkiye'yi bu baskı ve savaşlardan koruyan ayrıcalığın "laiklik" olduğu vurgulanmalı değil midir?

 Orta Doğu ülkeleri ve Batı "Türkiye'nin laik rejimi sayesinde demokratik bir sistemi sürdürebildiğini" anlatırken biz bindiğimiz dalı mı kesmek istiyoruz?

 İsmail Kahraman "Ben Meclis yönetirken tarafsızım" dese de ülkenin temel değerleri hakkında dikkatli konuşacak tarafsızlığa sahip olmadan bu görevi yürütemez.

Güngör Mengi Vatan

 

 

*

 

GÜNÜN SORUSU

Enerji Bakanı ile "ATA uçağı"na binip Çin'e giden ve bir hafta boyunca sabah akşam beraber yiyip beraber gezen gazeteciler Bakan'a nedense halkın çok merak ettiği 2 soruyu sormadılar. Cevabını alıp yazmadılar.

 Soru 1: Doğal gaz metreküp fiyatı 11 dolardan 5 dolara düştüğü halde bütün kış boyunca niçin halkın kullandığı doğal gazın fiyatı düşürülmedi?

Soru 2: Enerji Bakanlığı'na bağlı Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) kara para aklama, vergi kaçırma merkezi Jersey Adaları'nda niçin şirket kuruyor?

Necati Doğru Sözcü