MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
"Ahmet'in yedeği var; Devlet'in yok"

İlk sosyal medyada ortaya çıktı. Ama hemen AKP'de kabul gördü.

AKP kulislerinde bugünlerde en çok bu cümle sarfediliyor:

"Ahmet'in yedeği var; Devlet'in yok..."

Kast edilenleri anlamak zor değil; Ahmet diye bahsedilen Başbakan Ahmet Davutoğlu.

Devlet ise... İlk çağrışımda "devlet mekanizması" gibi anlaşılsa da, aslında MHP lideri Devlet Bahçeli.

AKP'liler, Davutoğlu'nun Başbakanlık'tan ayrılması halinde de yerine parti içinden, üstelik Saray'a daha yakın duracak birinin kolayca çıkacağını, hem AKP liderliğini, hem de Başbakanlık görevini üstlenebileceğini düşünüyorlar.

AKP'yi asıl endişelendiren ise MHP'de olası bir lider değişimi. Özellikle Meral Akşener'in, yapılacak bir kongre ile MHP'nin başına oturması AKP'nin en büyük endişesi... Akşener ya da bir başka muhalif adayın MHP'nin başına geçmesi, Ankara kulislerinde "partinin oyunun en az yüzde 5, belki daha fazla artması" olarak görülüyor.

MHP'deki bu artışın ise AKP oylarından geleceği hesaplanıyor. İşte bu nedenle, tüm Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasındaki gerilime, AKP'de olası bir lider değişimine odaklanmışken...

AKP'lilerin hepsi gözlerini MHP'ye çevirmiş durumda...

Ne diyordu o popüler AKP tekerlemesi...

"Devlet'in yedeği yok..."

Zeynep Gürcanlı

 

 

*

 

Kongre yapılabilirse MHP sınıf atlayacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tüm gücüyle kongreyi durdurmaya ve koltuğunda oturmaya çalışıyor.

Kendilerine her zaman yardımcı olan Devlet Bahçeli'yi kaybetmek istemeyen AKP de onu destekliyor. Çünkü anketler, MHP'de lider değişikliği halinde oylarının yükseleceğini ve AKP'nin tek başına iktidar olamayacağını gösteriyor.

Bir erken seçim olursa, MHP bu yapısıyla hapı yutar!

Çelişkili mahkeme kararları nedeniyle MHP Kongresi'nin 15 Mayıs'ta yapılması zorlaştı. Yargıtay'ın vereceği karar bekleniyor.

 (...)  Hafta içinde Prof. Özdağ ile bir çay içimlik sohbet yaptık. Ufku geniş ve vatan sevgisi yüksek bir siyaset adamı... MHP'yi iktidara taşıyacağını belirttiği büyük projeleri var. "Mutlaka iktidara yürüyeceğiz" diyor.. Tabii ki, bunun için, önce hukuki engellerin aşılarak kongrenin yapılması ve seçimi kazanması gerekiyor.

Rahmi Turan Sözcü

 

 

*

 

Yerçekimi 3 roket daha düşürdü

IŞİD yine Kilis'i vurdu.. 3 katyuşa roketi attı..

Yaralı var, maddi hasar var, Allah'tan bu kez ölü yok..

 İki ayda Kilis'e yönelik roketli saldırı 45'ti, 48 oldu..

Gerçi, Resmi ağızlar 'saldırı'  kelimesini kullanmıyor..

'Roket düştü'  demeyi tercih ediyorlar..

Sanki başka yere atılan roket tesadüfen Kilis'e düşmüş muamelesi çekiyorlar .. IŞİD denen terör devletinin planlı , düzenli saldırısı  olduğunu kabul etmek istemiyorlar..

'Suriye'de kaotik ortam var. Kimin roket attığı tam olarak saptanmış değil'  açıklamalarıyla top çeviriyorlar..,

(...)

Kilis Valisi IŞİD saldırılarını hafifletme daha doğrusu sulandırma konusunda başrolde. . Vali'ye göre roketler yer çekimi nedeniyle düşüyor..

Ne demişti Vali; 'havada yakalayacak halim yok'  demişti..

Ne demişti Vali; 'yer çekimi var havada kalacak değiller'  demişti..

***

Yerçekimi nedeniyle Kilis'e dün de üç roket düştü..

Yerçekimi olduğu sürece Kilis'e rahat huzur yok anlaşılan!.

Mehmet Tezkan Milliyet

 

*

 

AKP'de kriz ciddi

AK Parti'de ilginç şeyler oluyor. AK Parti geleneğinde görmeye alışık olmadığımız gelişmeler yaşanıyor. Görünen o ki, bu yaz AK Parti açısından sıcak geçecek. Zaten dokunulmazlıklar ve yeni anayasa nedeniyle önemli gelişmeler bekleniyordu. Ama siz asıl AK Parti'deki sürprizlere hazır olun. Çünkü 29 Nisan tarihli MKYK toplantısı, bir kırılma noktası oldu. AK Parti siyaseti açısından artık bir 29 Nisan öncesi var, bir de 29 Nisan sonrası. O nedenle, AK Parti'deki gelişmeleri büyük bir dikkatle izlemekte yarar var.

29 Nisan Cuma günü yapılan MKYK toplantısında ilginç şeyler yaşandı. Başbakan Davutoğlu, il ve ilçe başkanlıklarıyla ilgili olarak MKYK tarafından kendisine verilen yetkiyi MKYK'ya iade etti.  (...) ciddi bir kriz yaşandı. Tam olarak da aşıldığı söylenemez. Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması, başbakanlık görevini Davutoğlu'nun üstlenmesi sürecinde AK Parti, ANAP ve DYP'den farklı olarak sancısız bir geçiş dönemi yaşadı. Ancak ilerleyen süreç gösterdi ki, kongrede açılan parantez tam olarak kapanmamış. (...) 29 Nisan MKYK'sından sonra bu ilişkide bir hassasiyet alanı oluştu. ...AK Parti, sürprizlere gebe bir sürecin içine girdi.

Abdülkadir Selvi Hürriyet

 

*

 

"Saray"ın mesajı kısa ve net:

"Benim dostum yoktur"

Parti yönetimi, Davutoğlu'nun il ve ilçe yönetimlerine atama yetkisini kaldırdı. Davutoğlu kim? Parti lideri.

Bu karar ne zaman alındı?

Davutoğlu ile RTE arasında artık gerilimin son aşamasında ve RTE anayasasının Meclis'e indirilmesine az kala.

(...) "Tam başkanlığa evet demem kendimi inkâr olur" sözü bardağı taşırdı.

(...) Davutoğlu yukarıdaki sözü dedi mi, demedi mi? Lütfen duyan açıklasın. Ayrıca önemli değil. Davutoğlu'nun "Tam başkanlığa evet demem kendimi inkâr olur" sözü doğrudur, buna inanıyordu ve RTE de bunu biliyordu.

Peki, Davutoğlu'nun atama yetkisini neden elinden aldılar ve onu başkanlıkta yalnızlaştırdılar? Sıralayalım:

***

1) Davutoğlu parti içinde gücünü gün geçtikçe artırıyordu. Zaman kazanıyordu. Yeni anayasa için "biraz demlemeye bırakacağız" sözleri de aslında acelesi olan RTE'ye karşı zaman kazanma politikasıydı. Birinin son derece acelesi var, diğerinin hiç yok! Parti üzerinde hâkimiyet çok önemli. Parti yönetimine verilen talimatla, parti örgütünden epey dışlanmış oldu Davutoğlu. Düşünün, örgütün il ve ilçe yönetimlerinden hiçbirinin Davutoğlu'ndan bir korkusu, endişesi vb. kalmadı. Kendilerinin nereye bağlı olduğunu net öğrendiler: Saray'a...

2) Saray, Davutoğlu'nun kendi politikalarını yerleştirme, kabul ettirme ve güçlü bir siyasi otorite inşa etme sürecini de kesti, Saray'ın yanında ikinci bir baş asla inşa edilemez! Mesela RTE'nin, vize meselesini biz zaten ekim kasımda halletmiştik üç beş ay öne almanın ve bunu başarmış gibi göstermenin ne anlamı var, benzeri sözleri bile, Davutoğlu'nun politik güçlü lider inşa ediyor endişesini dile getiriyordu. Haziranda kalkarsa vize, bu Başbakan'ın başarısı olacaktı, her şeye hâkim Saray'ın değil!

3) Böylece Davutoğlu'na tek yol gösterildi: RTE'nin tüm politikalarını kabul et, onun emir ve talimatları doğrultusunda çalış. Ya da orada öyle yetkisizleştirilirsin...

4) Saray'ın yıllardır beraber politika yürüttüğü adamdı Başbakan. Suriye batağını bile birlikte inşa etmiş ve Başbakan'ın teorik yazıları stratejik bataklığa sürüklemişti her ikisini de. Bu Saray'ın Davutoğlu'nu silme politikasıdır aynı zamanda.

5) Saray şunu gösterdi: Benim dostum yoktur...

Orhan Bursalı Cumhuriyet

 

*

 

1-527.jpg