MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
"Can" veriyoruz "TV altyazısı" değiliz

Kilislilerin isyan ilanı: 

"Can" veriyoruz "TV altyazısı" değiliz

 Kilisliler gazetelere ilan vererek "Evimizde öldürülüyoruz. Acele edin. Ölüyoruz. Kilis saldırı altında. Vatan saldırı altında" diyorlar...

IŞİD'in roketleriyle 21 kişinin hayatını kaybettiği Kilis'te, meslek odaları verdikleri ortak ilanda demişler ki:

"Evlerimize roketler düşüyor. Üzerimize şarapnel yağıyor. Evimizde öldürülüyoruz, Sokakta öldürülüyoruz.

Biz, haberlerde alt yazı değiliz".

Ne var ki orada ölümler artık sadece alt yazı değerinde...

Türkiye'yi Suriye batağına saplayanlar, sonuçlarını düşünmeden Rus uçağı düşürüp IŞİD'le mücadele gücünü kaybedenler Ankara'da koltuklarını sağlama alma derdinde...

Bu koltukçular üstelik son seçimde Kilislilerin yüzde 65 oyunu almışlar!

Melih Aşık Milliyet

 

 

*

 

GÜNÜN SORUSU

Erdoğan'ın Ahmet Davutoğlu'na yaptığını

Ahmet Necdet Sezer Erdoğan'a yapsaydı yine demokrasi mi denecekti?

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

 

 

*

 

Nasıl bir Anayasa?​

(...) Cumhurbaşkanı Erdoğan dün "Yeni anayasa ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz. Farklı önerisi olan varsa onu da tartışırız" dedi.

 Yeni anayasa ve başkanlık sisteminin  "kendi şahsi meselesi olmadığını, Türkiye'nin yaşadığı tecrübelerin bunları acil ihtiyaç olarak ortaya çıkardığını, önlerinde 2023 hedefleri gibi kapsamlı ve heyecan verici bir yol haritası olduğunu" söyledi.

 Ak Parti bu konularda yapılan konuşmalarda halkın bilmediği, anlamadığı çok nokta olduğunu kabul etmelidir.

 (...) Parlamenter sistemle yönetilen diğer ülkelerde "daha önce Türkiye'de yaşandı" denilen cumhurbaşkanı-başbakan çekişmelerinin benzeri hiç mi yaşanmamıştır?

 Devamlı dile getirilen "2023 hedefleri" nedir? Dün Enerji Bakanı Berat Albayrak "Türkiye'de rejim sorunu yoktur, sistem-yönetim sorunu vardır" dedi.

 Kararların hemen hepsinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından alındığı bilinirken acaba Berat Albayrak "hangi yönetim sorunu"ndan söz etti?

 "Parlamenter sistemin" kaldırılıp yerine "başkanlık sistemi"nin getirilmesi rejim değişikliğinin ta kendisi olduğuna göre acaba ne demek istedi?

 Eski Başbakan Davutoğlu "yeni anayasayı hazırlayan akademisyenlerin 'bazı manevi değerlerin anayasada yer almasını' istediklerini" söylemişti. Bu konu açıklığa kavuşacak mı?

 Laiklik "devletin dinlere karşı tarafsız" olması demek olduğuna göre laiklik tarifi nasıl değişecek? Bunlar ve daha birçok soru şimdiden tartışılmaya başlanmalıdır!

Güngör Mengi Vatan

 

 

*

 

Çok ilginç Davutoğlu iddiası:

Daha güçlü dönecek

Davutoğlu güçlü lider Erdoğan'a uyumsuz ilan edildi. Siz hiç merak etmediniz. Güçlü Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü Başbakan Davutoğlu, iki gücü birleştirip daha güçlü olacakken niçin ipler koptu? Davutoğlu Başbakanlık'tan Kasımpaşa işi tekmeyle, tokatla, silleyle, ustura gösterilerek kovulur gibi yollandı. Davutoğlu, atılmasaydı 5 Mayıs Perşembe günü Obama ile görüşmeye gidecekti. Randevusu verilmişti.

Ey meraksız AKP'liler!

Davutoğlu, Erdoğan'ın gölgesine esir olmaktan sıyrılıp kendi gücüyle geri dönecektir

Necati Doğru Sözcü

+++++

"Başkomutanım" demekle olmuyor!

------

Parti üzerindeki hakimiyeti bu kadar etkili, gücü bu kadar yüksekken...

Herkes onun ağzının içine bakarken...

Meğer Recep Bey yine de mutsuzmuş ve hep içine atmış!..

AKP'li vekillere diyor ki:

"Devletin başı benim, MİT Müsteşarı Başbakan'a bağlı... Başkomutan benim, Genelkurmay Başkanı Başbakan'a karşı sorumlu."

Peki sen cumhurbaşkanı olurken bunları bilmiyor muydun?..

Abdullah Gül bu konuda hiç ağlaştı mı?..

Olmasaydın o zaman Cumhurbaşkanı!..

Zorla mı cumhurbaşkanı yaptılar seni?..

Hem sonra şu Başkomutanlık nedir?..

Recep Bey Başkomutan değil!..

Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin manevi varlığındadır...

Yani Başkomutan TBMM'dir, Cumhurbaşkanı sadece onun adına "temsil görevi" yapar...

Ayrıca, Başkomutanlık sadece savaşta olur, öyle her dakika yerli yersiz "Ben Başkomutanım" demekle olmaz!..

Ve şunu da Recep Bey başta olmak üzere kimsenin unutmaması gerekir:

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ebedi Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür!..

Tekrar edelim:

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür!..

Mehmet Türker Sözcü

 

 

*

 

Muhalefet "görevini" çok iyi yapıyor(!)

AKP'den bıkan, MHP'den umudunu kesen vatansever kesim, oy vermek için CHP'ye baktığında, burayı kendi partisi olarak görememektedir.

6 OK'u bile reddeden Y-CHP'liler, seçmeni kendilerinden soğutarak AKP'nin oylarını korumasına hizmet etmektedirler.

Bu durumu, AKP'nin gerçek lideri olan Tayyip Erdoğan görmektedir.

Onun; yaz aylarında ortalığın ekonomik olarak da rahatlaması üzerine erken seçimi gündeme getireceğini düşünüyorum.

(...) Görüldüğü gibi PKK'nın partisi HDP, Kılıçdaroğlu'nun Y-CHP'si ve Devlet Bahçeli'nin MHP'si, AKP'yi ayakta tutan sac ayakları olarak görevlerini çok iyi yapıyorlar...

Rıza Zelyut Aydınlık

 

 

*

 

 "Başkanlık" kampanyası başladı

Davutoğlu'nu gönderir göndermez "rahatladığı" söylenen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Eyüp'teki toplu açılış töreninde yaptığı konuşma, başkanlık kampanyasını fiilen başlattığı gün olarak tarihe geçecek. Bu konuşmanın zamanlaması ile başlıklarına dikkat.

Operasyonun hemen ertesi günü; başkanlık, yeni Anayasa, AB ilişkileri üzerine verilen keskin mesajlara bakılırsa gerçekten Erdoğan'ın, Davutoğlu'nu bile önünde ne kadar ciddi engel gördüğü daha iyi anlaşılıyor.

Davutoğlu'nun teselli edermiş gibi görünen "Bu tür makamlar bir çeşit bayrak yarışıdır" ifadesi, Erdoğan'ın Başbakanlık'ı, ilkokul sınıf başkanlığı düzeyinde bir temsil olarak gördüğünün açık tescili niteliğinde.

Özellikle, "Başkanlık sisteminin bizim için yeni değil geleneksel olduğu" ifadesi ile Avrupa'ya "sen yoluna biz yolumuza" diye meydan okuması, otoriterlik dozunun yükseleceğine ve AB ile ilişkilerde kırılma yaşanacağının işareti.

Bütün bunlar yaşanırken, yürütmenin neredeyse bir hizmet birimi gibi çalışır durumda görüntüler veren Meclis'te "kiralık işçi" tasarısı yasalaştı. Erdoğan'ın her geçen gün daha da "gözüne girdiği" konuşulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'nun patronajında hazırlanan bu yasa, rejim ile sermaye arasındaki güçlü borçluluk ilişkisine bir düğüm daha atacak.

Parlamenter sistemi ve anayasası fiilen askıya alınmış ülkemizde, dün yeni bir eşik dönüldü.

Çiğdem Toker Cumhuriyet

 

 

*

 

Erdoğan MHP'yi bekleyecek

(...) Sanırım bundan sonrası, Milliyetçi Hareket Partisi'ndeki gelişmelere bağlı. En önce bu partinin genel başkan seçimli bir kurultayı olacak mı olmayacak mı? Eğer olacaksa partide genel başkan değişimi yaşanacak mı yaşanmayacak mı? Bütün bu soruların cevapları Erdoğan'ın ve dolayısıyla AK Parti'nin önümüzdeki aylardaki oyun planı üzerinde ciddi etkili olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, en önce partisi, sonra da ülke seçmeni üzerindeki olağanüstü siyasi gücünü kullanarak iktidarı fiilen kullanıyor; şimdi o alan daha da genişleyecek.

Ama fiili iktidar ile Anayasa'ya dayalı, resmen kullanılan iktidar arasında bir fark var. Herkesin de bildiği gibi mevcut parlamento aritmetiğinden ve partilerin siyasi konumlanmasından, bırakın başkanlık sistemini daha basit konulara odaklanmış bir Anayasa değişikliği çıkarmak bile imkânsıza yakın. Peki bu durumda Erdoğan fiili durumdan (de facto) hukuki duruma (de jure) geçebilmek için ne yapacak?

***

 Her ne kadar Cumhurbaşkanı'ndan çevresine 'Erken seçim yok' mesajları yayılıyorsa da, erken seçim aslında ciddi bir ihtimal. (...) MHP eğer oy kanamasını durduramaz, barajı geçmesi riskli kalırsa, erken seçimle korkutulabilir; tam anlamıyla başkanlık sistemi olmasa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden partisine genel başkan olmasını sağlayacak 'Partili cumhurbaşkanlığı' modeline "Fiilen yaşanana bari resmiyet kazandıralım" denilerek razı olması sağlanabilir. İşte o yüzden MHP'deki gelişmelerin hangi yönde evrileceği beklenecek...

İsmet Berkan Hürriyet

 

*

latif-demirci-003.jpg

 

Latif Demirci Hürriyet