MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
80 vekille reddettiği koalisyonu şimdi 40 vekilleyken kendi istiyor

80 vekille reddettiği koalisyonu şimdi 40 vekilleyken kendi istiyor

Koltuk nelere kadir!..

Gündemde MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı bir açıklama var.  Şöyle diyor Bahçeli:

"Eğer ihtiyaç hasıl olursa... Eğer gerek duyulursa... Türkiye'nin milli ve tarihi çıkarlarını savunmak için... Düne kadar hükümete verdiğimiz fiili destek, hukuki bir boyut alabilecek... Ve MHP, yalnızca ülke ve milleti için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu kanıtlayacaktır."

Çok manidar bir açıklama...

Kulağıma çalınan bilgilere göre... Bahçeli'nin bu açıklamasının tek bir anlamı varmış:

Bahçeli, MHP'nin AK Parti ile bir koalisyon kurmasını istiyormuş.

Hatta bunun için... Çarşamba günü MHP MYK'sından koalisyon görüşmeleri için yetki isteyecekmiş.

Kısacası durum şu:

7 Haziran'da 80 milletvekiliyle yanaşılmayan koalisyona... Bugün 40 milletvekiliyle razı olunacak gibi...

Peki hesap ne?

 Galiba şu üç şey:

BİR: Olağanüstü kongre taleplerinin dayandırıldığı en sağlam gerekçe olan "Ülkücü taban iktidar istiyor" gerekçesini ortadan kaldırmak.

İKİ: Yapılacak baskın seçime MHP'nin iktidar ortağı olduğu bir koalisyon hükümetiyle gitmenin avantajını yaşamak.

ÜÇ: Parti içinde ortaya çıkan muhalefet hareketini, koalisyon ortağı olarak elde edilecek güçle bastırmak...

Şimdi cevabı aranan soru şu:

Kendisini gücünün zirvesinde hisseden Erdoğan, böyle bir koalisyon ortaklığına sıcak bakar mı, bakmaz mı?

Ahmet Hakan Hürriyet

 

 

*

 

Başbakan olmadan sıfırladılar

Eski danışman, eski metin yazarı, yeni milletvekili  bombayı patlattı..

İktidarcı yazarlar durur mu?

Demek ki istenen bu, çorbada bizim de tuzumuz olsun  diye anında vaziyet aldılar..

Türkiye'ye düşük profilli başbakan lazım..

Türkiye'ye emanetçi başbakan lazım..

Türkiye'ye güçsüz başbakan lazım.. 

Kampanyası başlattılar..

***

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan yapmayın etmeyin diye yakarıyor.. 'Düşük profilli olacak emanetçi olacak bunlar gelecek kişiye saygısızlıktır'  diye uyarıyor ama dinleyen kim..

Eski danışmanın peşine takıldılar bi kere!..

Maça öyle yerden girdiler ki, başbakanı daha seçilmeden sıfırladılar..

(...) Adaylar var.. İçlerinden biri genel başkan ve başbakan olacak.. İktidarcı yazarlara bakarsak en çapsızı bu göreve getirilecek..

(...) Merakım şu..  Düşük profilli olsun, güçlü başbakan olmasın, güçsüz bir isim o koltuğa otursun diyenler..

Yeni başbakan hakkında ne yazacak?..

Mehmet Tezkan Milliyet

 

 

*

 

Hürriyet'in AKP'li yazarı Başbakanlık yarışında Berat Albayrak'ı işaret etti

"Damat"sız denklem kurmayın

...Başbakanlık için kamuoyunun bildiği isimler konuşuluyor. Başbakan Davutoğlu ile görüştükten sonra Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüşmüştü. Eyüp Sultan'ı ziyaretinde Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş kendisine eşlik etmişti. Her üçü de başbakanlık potansiyeli olan isimler. Ama siz siz olun Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın içinde yer almadığı bir denklem kurmayın...

Abdülkadir Selvi Hürriyet

 

 

*

 

Yok mu vatandaşa umut verecek kimse?

(...) MHP'nin hali malûm... Partiyi koltuk kavgası sarmış durumda... Kavgayı yaratan, muhaliflere rest çeken Genel Başkan Devlet Bahçeli... "Kongre yaptırmam da, yaptırmam!" diye tutturdu.

Kaybedeceğini biliyor ve ülkeyi değil, kendi koltuğunu düşünüyor! En azından öyle görünüyor!

CHP'nin hâli de hiç iç açıcı değil... Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun çevresini sarıp, onu etkisine alan bir grup, koca CHP'yi, sonu belirsiz yolculuğa doğru sürüklüyor!

Kılıçdaroğlu'nun çevresinde, yalaka var, dinci var, Kürtçü var, bölücü var ama Atatürkçü yok! Böyle bir parti vatandaşa ne umut verebilir?

Muhalefet partilerinin sergilediği hazin tablo, vatandaşı doğal olarak karamsarlığa sürüklüyor...

Rahmi Turan Sözcü

 

 

*

 

Karşıdevrim "evlat"larını yemeye doyamadı

Fransa'da kral ile kraliçeyi tahtından indirip başlarını giyotine veren 1789 devriminin en ateşli savunucularından Danton'un başı, devrimden bir süre sonra giyotinle kesildi. Bu sonuca nasıl gelindiğini anlatmak için "Devrim önce kendi evlatlarını yer" sözü tarihe geçmiş oldu. AKP'nin iktidara geldikten sonra yaptıklarına bakarak benim gibi yazarlar "Karşı Devrim" adını koymuştuk. Ahmet Taşgetiren gibi AKP yanlısı yazarlar da "Ak Devrim" adını vermişlerdi. Geçen gün Ahmet Taşgetiren bir TV kanalına çıkmış, "Davutoğlu'nu da yedik... Daha kaç öz evladımızı yiyeceğiz..." türü cümlelerle yakınıyordu. Taşgetiren başını vuracak büyük bir taş aramakta haklı; karşı devrim Davutoğlu'ndan önce pek çok öz evladını yedi. Fethullah Gülen'i yedi, Abdullah Gül'ü yedi, Bülent Arınç'ı yedi, Hüseyin Çelik'i yedi, Ertuğrul Yalçınbayır'ı yedi, Yaşar Yakış' ı yedi, Ali Babacan'ı yedi, Merve Kavakçı'yı kolunda Meclis'e getiren Nazlı Ilıcak'ı bile yedi. Karşı devrimde öz evlat çok, yiye yiye bitiremez. İlk sırada Abdurrahman Dilipak var, "Stop Erdoğan" diye tweet yazmış.

Necati Doğru Sözcü

 

 

*

 

Ankara entrikaları...

Davutoğlu'nun fiilen "azledilmesi" sürecinde, gözler doğal olarak iktidar partisine döndü.

Türkiye, AKP'nin lider değişiminde Erdoğan'ın rolüne odaklandı.

Ancak acaba bu rol, sadece AKP'yle mi sınırlı?

Bakın aynı anda neler oluyor:

AKP lider değişimi için kongreye zorlanırken...

MHP'de, lider değişmesin diye kongre yapılması engelleniyor.

HDP'de ise vekil dokunulmazlığı konusu köpürtülerek, partinin altına dinamit koyuluyor.

Kısacası...

Artık "Bizans entrikası" yok...

Siyasette "Ankara entrikaları" dönemi başladı.

Zeynep Gürcanlı Sözcü

 

*