Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN

Ahmet B. ERCİLASUN

Mehmet Şahin: Yazımız değişince cahil mi kaldık?

               "İlk genel nüfus sayımı, harf inkılâbından bir yıl önce, yani 1927 yılında gerçekleştirildi. Buna göre 1927 yılında toplam nüfusumuz 13 milyon 629 bin 488 kişiydi. Türkiye genelinde 1 milyon 111bin 496 kişi okuma-yazma biliyordu ve bunların toplam nüfus içindeki oranı sadece % 8 idi. Buna karşılık 12 milyon 517 bin 992 kişi okuma-yazma bilmiyordu. Bunların toplam nüfus içindeki oranı ise % 92 idi. Yani 100 kişiden 92'si 'elifi görse mertek (sopa) sanıyordu.' Kadınlar arasında okuma-yazma bilenlerin oranı % 1'in de altındaydı."

                Yukarıdaki satırları Prof. Dr. Mehmet Şahin'in "Yazımızı Değiştirdiler Bir Gecede Câhil Kaldık (!)" başlıklı yazısından aldım. Yazı, bir genel ağ (internet) yayını olan AybekGazete'de çıkmış. Okuyucular genel ağda aybekgazete.com/yazarlar/prof-dr-mehmet-sahin yazarlarsa Şahin'in yazısına ulaşırlar.

                Mehmet Şahin'i, Erciyes Üniversitesi rektörlüğü dolayısıyla tanıyor olabilirsiniz. 1992-2000 yılları arasında 2 dönem bu üniversitede rektörlük yapmıştır. Meslektaşları da onu uluslararası iktisat alanındaki faaliyet ve çalışmalarıyla tanırlar. Fakat Töre dergisini takip eden 1980 öncesi Türk milliyetçileri ve ülkücüler Mehmet Şahin'i, İngiltere'den Töre'ye gönderdiği nefis yazılarından hatırlarlar. O sırada Manchester Victoria üniversitesinde yüksek lisans yapıyordu ve oradan gönderdiği yazıların tadı hâlâ damağımızdadır. Yıllar sonra Şahin'in bir kitap içindeki bir değerlendirme yazısını okuyunca damağımda aynı tat canlanır gibi oldu. Mehmet Şahin, Kayserili iş adamı Dr. Sait Molu'nun hatıralarını yayına hazırlamış ve kitabın sonunda Molu ailesinden hareket ederek nefis bir değerlendirme yazısı yazmış; sadece bir iktisatçı değil bir sosyolog gözüyle Türk toplumunu ve Anadolu'yu değerlendirmişti. Üçüncü baskısı 2014'te Dergâh Yayınları arasında çıkmış bulunan Toprak Ağalığından Sanayiciliğe Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kayserili Molu Ailesinin Hikâyesi adlı eser de Anadolu'yu, Cumhuriyet'i bir iş adamının gözünden tanımak isteyenler için önemli bir yayındır. Hatıraların sahibi Dr. Sait Molu, Remzi Oğuz Arık, Mümtaz Turhan, Yaşar Kemal  gibi isimlerle yolu kesişmiş bir iş adamıdır. Kitapta yok ama 1944 Irkçılık-Turancılık davalarında adının geçtiğini de biliyorum.

                Mehmet Şahin'in AybekGazete'deki yazısına tekrar dönebiliriz.

                Şahin istatistik bilgilerine devam ediyor. 1935 yılındaki nüfus sayımında okuma yazma bilenler % 19'a çıkmış. Yani harf inkılabından bir yıl önce % 8 iken 7 yıl sonra % 19. Kadınlarda % 1 iken 1935'te % 8.

                Bu gibi istatistik bilgilerini birçok araştırma ve yazıda bulmak mümkün. Bunlar matematik gerçekliği gösterdiği için önemli. Fakat Şahin'in yazısı bunlardan daha önemli olarak şahsi tecrübe ve gözlemlere dayandığı için değerli. Yaşlı bir hemşerisiyle aralarında geçen diyaloğu şöyle anlatıyor:

                "Selâmlaşma ve kısa bir hâl hatır sormadan sonra işaret parmağını yüzüme doğru sallayarak, 'Biliyor musun Memedefendi, bu Cumhuriyeti kuranlar var ya, memleketin dînini ve ahlâkını kuruttular, yazısını değiştirdiler, bizi bir gecede cahil bıraktılar'... 'Sen kaç yaşındasın hacı efendi' dedim. '82' dedi. 'Demek ki, sen 1933 yılında doğduğun zaman en az 40-45 yaşında olması gereken deden, babaannen ve 20-30 yaşında olması gereken baban, annen, dayın, teyzen, halan, amcan hep Osmanlı döneminde doğmuşlardı. Hacı Efendi, bunların hangileri okur-yazardı, söyler misin?"

                Mehmet Şahin, Kayseri'nin Akçakaya köyünde annesinden başka hiç kimsenin okuma yazma bilmediğini aktararak şahsi hayat tecrübelerine devam ediyor. 1910 doğumlu annesi köyün imamından okuma öğrenmiş ve ömrü boyunca sadece 5 kitaba sahip olmuş: Kur'an, Ahmediye, Muhammediye, Taberî Târihi ve Delâil-i Hayrat.

                Osmanlı'nın son devirlerinde ve Cumhuriyet'in başlarında hangi seviyedeki insanlarımız, neler okuyordu? Keşke birileri bunu araştırsa. Fakat en iyisi ben okuyucuları Mehmet Şahin'in uzunca yazısı ile baş başa bırakayım. 

Yazarın Diğer Yazıları