Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

Mektup: Bir Esmâ, bir Ali, bir İsmail!

Kıymetli kardeşim Ali
İsmail,   Ne gördüm seni hayatımda ne de tanıdım. Bir gece, bir rüyânın en ıssız yerinde buluşmak isterdim lâkin seninle, yere düştüğün yerde belki..
Anlat isterdim! Sen kaldırıma çökmüşken savunmasız, hâlâ seni tekmeleyen hilkat garîbesinin ağzından dökülen en gâliz küfürleri, en ağır hakâretleri bir de senden dinlemek isterdim..
Neler döküldüğünü dudaklarından, Azrâil’in libaslarına bürünenden hangi kelimelerle bir parça merhamet dilediğini duymak isterdim..
Biliyorum, sana mektup yazmak benim haddime değil Ali İsmail!
Ama sen de biliyorsun, ne şehitlik makâmına lâyık görüldün sen Rabia’da zulmün kurşunlarıyla can veren Esmâ gibi, ne de gözyaşları içinde dinlenecek bir mektubun oldu..
Varsın olmasın Ali İsmail, Meclis’te gözyaşları içinde mektubu okunan Mustafa’nın sonraları “Fâtiha okumayı bile bilmeyenler” diye yaftalandığına şâhit olmadık mı aynı ağızlardan?
Varsın sana şehit demesinler, biz sana şâhidiz Ali İsmail!
Sekife’de mağlub olan Ali’ye nasıl şâhitsek ve gözünü kırpmadan boynunu bıçağın altına uzatan İsmail’e, bu ülkede, senin şahsında ve Hâkk nâmına insanlık onurunun nasıl ayaklar altına alındığına da şâhidiz..
Dedim ya Ali İsmail, belki sen de bir kurşunla teslim etmek isterdin canını, belki sen de şehit Ali İsmail diye anılmak isterdin devlet erkânı tarafından, belki yürekleri dağlayacak bir mektup yazılsın isterdin ardından doyamadığın babanın eliyle..
O vakit ben de haddimi aşmaz, sana mektup yazmazdım!
Lâkin küçük bir başsağlığı dileğini çok görürlerken gözü yaşlı annenden, babanın kulakları sana kıyanların destan yazdıkları övgüsünü işitiyordu..
Seni arkadaşlarının dövdüğünü ve ölümüne onların sebep olduğunu bile iddia edecek kadar aşağılık iftirâlara mâruz kaldığını da bilmiyorsun, senin nasıl katledildiğine delil olacak kamera görüntülerinin ancak bir ay sonra ortaya çıktığından da haberin yok..
Yeni öğrendik! Biri fırıncıymış Ali İsmail, diğerleri polis.. Altmış sekiz saniye boyunca dövmüşler sopalarla, tekmelerle seni.. Onların çocukları var mı bilmem ama çocukları kıymetli olanlar bizzat emir vermişler, bizzat hüküm vermişler seni öldürmeye..
Zaten bu ülkenin şehitleri de artık trafik kazasında ölmüş farz ediliyor İsmail, sevinçten havalara uçuyoruz artık şehit cenâzeleri gelmiyor diye evlere, söylediklerine göre asker anaları da terörist başına dualar yolluyor çocuklarını öldürmüyor diye..
Sen öldün Ali İsmail, seninle beraber insanlığın öldüğünü idrâk ettik bu ülkede! Senin hayatını, senin istikbâlini, senin hayallerini Esmâ’nın hayallerinden kıymetsiz görenlerin dilinden..
Boş ver, aldırma sen bunlara! Görmüyorsun ya artık, duymuyorsun.. Yalnızca hayat hakkına saygı göstermeyenlerin ölümüne dahi saygı gösteremeyecek kadar insanlıktan çıktıklarını bilmiyorsun..
Korkmaz Ali İsmail!
Gerçekten hiç korkmadın mı o sokağa girdiğinde baban yaşında eli sopalı o çukur adamları karşında görünce. Bilirim korkmamışsındır, Esmâ da korkmadı daha on yedisinde zulmün kurşunlarına göğüs gererken kardeşleri korkmasın diye..
Ama Esmâ’nın gözyaşı ümmetin gözyaşıymış Ali İsmail, Esmâ için ağlayanların gözyaşı abdest mesâbesindeymiş.. Sen ülkemizde oyunu oynayanlardanmışsın, ama onlar bu oyunu bozmuşlar seni öldürerek..
Sevgili Ali İsmail,
Esmâ şehit oldu!
Mısırlı Esmâ’yı şehit eden kurşuna engel olamadığımız için utanıyoruz insanlık adına, ama seni insan yerine koymayanlardan daha fazla utanıyoruz..
Varsın sana şehit demesinler, biz sana şâhidiz Ali İsmail!
Sekife’de mağlub olan Ali’ye nasıl şahitsek, ve gözünü kırpmadan boynunu bıçağın altına uzatan İsmail’e, bu ülkede, senin şahsında ve Hâkk nâmına insanlık onurunun nasıl ayaklar altına alındığına da şâhidiz..

Yazarın Diğer Yazıları