Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Meleklerle Yaşamak

Yaradan’ın sonsuz varlığını hissetmek ve yaratılan her şeyde onun güzelliğini görmek, aramak yüreğime daima iyi gelmiştir. Bununla birlikte insanız ve egolarımız, öfkelerimiz var. Ne kadar pozitif düşünsek de bazen öfkemize yenildiğimiz, hırslandığımız, yani negatif olduğumuz anlar da yok değil. Zaman zaman kendimi ve hayatı sorguladığımda bunun da cevabı yok değil. Çünkü her şey zıddıyla tekamül ediyor. İyi varsa kötü var, güzel varsa çirkin var, pozitif varsa negatif, gece varsa gündüz var ve tabii sevecen yönümüze karşılık bir de egolarımız var. Asiliklerimiz, dileklerimiz, arzularımız, hırslarımız, öfkelerimiz, sevdiklerimiz ve sevmediklerimiz ekseninde uzayıp giden bir yol var hayatın içerisinde. Ama biliyoruz ki bu sonsuz evrende insanoğlu sonsuz değil. Yaşantımız ölümle sınırlı ve hayatın bir sonu var. Bir melek kadar naif ve mükemmel olmasak da huysuz ve hırçın da olmamak gerekiyor. Niye mi bunları anlatıyorum ? Geçen günlerde kitap stantlarını gezerken yazar Beki Erikli’nin tam da böylesi düşüncelere yer verdiği “Meleklerle Yaşamak” kitabıyla karşılaştım. İsminin albenisi ve içeriği ilgimi çekti.
Yunanca haberci anlamına gelen Angelos sözcüğünden türetilen bir kelime melek. (Angel) meleklerin, Tanrının habercisi olduğunu vurguluyor. Kutsal din kitaplarında da belirtildiği gibi, insanlar ve Tanrı arasındaki köprüdür melekler. Yardımcı, yol gösterici, Tanrı ile insan arasındaki aracı ve koruyucu melekler. Kutsal kitabımızın belirttiği gibi her insanın her an yanında olan iki koruyucu meleğin dışında milyonlarca melek ve baş melek de insanoğluna yardım ve hizmet için görevlendirilmiştir. Beki Erikli kitabında, dileklerimizi gerçekleştirebilmek için sadece inanç ve isteğe ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Yürekten inanmak ve istemek. Meleklerin ise insanoğluna destek olmak için her an yardıma hazır bulunduklarını hatırlatıyor.
Beki’ye göre dileklerimizi gerçekleştirememekteki en büyük engelimiz ise malumunuz egolarımız. (Ben egosu insanı daima geri çekiyor) Beki kitabında, insanoğlu iç sesi ile çarpışırken, aslında ego ve meleklerin yönümüzü belirleyip kişiye yol gösterici olduğunu anlatıyor. Doğruyu ararken bize yol gösterenin melekler mi yoksa teslim olduğumuz egolarımız mı olduğunu anlamak ise yaşadıklarımızı doğru algılamak ve çözmekle mümkün. Zaten hayatın içerisinde bunları deneyimleyerek görüyoruz. Kitapta yer alan yaşanmış hikayeler çok ilginç. Meleklerin sesini dinleyip egomuzun sesini bastırabildiğimizde hayatın anlamı değişiyor. Birçok örneğin verildiği gibi çok daha mutlu, huzurlu hissediyorsunuz kendinizi. Özellikle bu kısımlar yaşanmış örneklerle anlatılmış. Beki Erikli çok cesur bir kitap yazmış. Farklı ve merak uyandırıcı. En azından hayatın yoğun temposu içerisinde insanın kendi yüreğine ulaşması, sevgiyi öne çıkarması ve egolarını bastırması konusunda meleği ile buluşması ve sorgulaması çok hoş bir duygu.
Sürükleyici, sevginin hüküm sürdüğü bir hayata yelken açmak için “Meleklerle Yaşamak” kitabı sizleri farklı bir atmosfere taşıyabilir. Keyifli bir seçki.
Not: Sizin şimdi okuduğunuz ama benim yazımı kaleme aldığım Cuma akşamüstü Devlet Tiyatrosu’nun değerli aktörlerinden, meslektaşımız, ağabeyimiz sevgili İstemi Betil’in vefatını öğrenmiş bulunmaktayım. Kederli ailesine ve tiyatro camiasına başsağlığı diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları