Memura köle muamelesi

    3 Ağustosta başlayıp 22 Ağustosta sonlanacak memurların 2016 ve 2017 yılı maaş zammı görüşmeleri ve diğer sosyal hakları 2013 yılında olduğu gibi memurların pazarlanmasına yol açmamalıdır. 2013 yılında memurları satışa getiren Memur-Sen, kazanılmış hak olan enflasyon farkını Hükümete bağışlayarak memurların mağdur olmasına neden olmuştur. Hükümet  "Memuru ve memur emeklilerini enflasyona ezdirmedik" söylemlerini dillendire dursun, 2014'de verilen zam ile memur ve emekliler enflasyona ezdirilmiştir. Nitekim 2014 yılında enflasyon oranı % 8.2 olmuşken, ortalama memur maaşına yapılan  zam ise % 5.2 civarındadır. Dolayısıyla memurlar, Hükümetten  % 3 oranında alacaklıdır. Ayrıca enflasyon oranında memura yapılan zam da sıfır zam anlamına gelmektedir. Yani o yıl memura hiç zam yapmamışsınız, paranın reel değerini korumuşsunuz demektir. Memura ve emekliye ekonomik büyümeden pay ve refah payı verilmiyorsa  o ülkede sosyal adaletten de bahsedilemez.

    Yandaş sendikanın, Hükümetin 2016 yılı için % 5+4 ve 2017 yılı için önerdiği % 3+3'lük zam oranını  "müzakere edilebilir buluyoruz" demesi bu Toplu Sözleşme döneminde de memurların pazarlanacağı endişesini uyandırmaktadır.

    Nitekim en düşük memur maaşının 1811 TL olduğu göz önüne alındığında; bu maaşa 2016 Ocak ayında % 4 zam yapıldığında 70-75 TL'lik bir artış, ikinci altı ayında da % 5'lik bir artışla 80-90 TL ortalama bir atış olacak demektir. Bu da en düşük memur maaşını 2 Bin TL civarına çıkacağı anlamına gelmektedir. Halbuki TÜİK verilerine göre; Temmuz ayı sonu itibariyle dört kişilik  bir ailenin aylık asgari geçinme endeksi için 4284 TL'ye ihtiyaç bulunmaktadır. Bugün ortalama devlet memuru maaşının 2407 TL olduğu gerçeği göz önüne alındığında bunların % 78 daha az bir maaşla geçinmeye zorlandığı ortaya çıkmaktadır. Emeklilerimizin durumu daha da vahim bir noktadadır. 25 yıl üzerinden emekli olan memur emeklisi 1600-1700 TL civarında bir maaşa mahkum edilmiş bulunmaktadır.

    Hükümet, 2015 yılı Mayıs ayında kamuda çalışan işçilere % 11.3 zam ve artı 500 TL iyileştirme yaparken memurlara sefalet zammı öngörmesi hiç bir şekilde hakkaniyete uygun değildir. Kamuda çalışan işçilerimiz elbette daha iyi bir maaşı hak ediyorlar. Ancak aynı ülkede aynı zorluklar içinde yaşayan memurlarımızın köle muamelesine tabi tutulması kabul edilemez. Milletin kasasından kamu işçisine bu zamları yaparken,  memur ve emekliye % 6 zammı nasıl reva görebiliyorsunuz? Kamu işçilerine yapılan zam baz alındığında memur ve emeklilerin sadece 2015 yılından % 5.3 ve artı 500 TL zam alacağı bulunmaktadır. Hal böyleyken, Hükümetin memurlara 2016 yılı için % 5+4 ve 2017 yılı için % 3+3'lük zam önermesi ve sözüm ona yetkili sendikanın bu öneriyi "müzakere edilebilir" bulması Necip Fazıl'ın deyimi ile "Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa"

    Artık bütün memurların Türkiye Kamu-Sen bayrağı altında toplanmaları vakti çoktan gelmiştir. Şimdiye kadar memurların özlük ve ekonomik hakları ile ilgili gerçek kazanımları sağlayan yegane sendika Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikalardan başkası olmamıştır.

    Nitekim Türkiye Kamu-Sen bu yılki Toplu Sözleşme masasında memurların 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşmeden kaynaklanan 2000 TL  kayıplarının bulunduğunu  ve bu kayıpların giderilmesi için; 2016 yılında toplam maaş artış talebini, "telafi zammı", "büyüme" ve "refah payı" dahil olmak üzere % 22 ve taban aylığa seyyanen net 100 TL, 2017 yılı için de toplam % 20 ve taban aylığa seyyanen net 150 lira zam talep etmiştir.

Memur ve emeklinin pazarlanma ve satışını önlemenin yolu Türkiye Kamu-Sen çatısı altında toplanmaktan geçmektedir. Hak, hukuk ve adaletten yana olan memurların artık bu gerçeği görmesi dileğiyle…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları