Kadınların hayatında kaygıya dönüşen en önemli korkulardan biri menopoza girme korkusudur.  Kadınlar  menopoz dönemine girdiklerinde yalnız üretkenliklerinin değil çekiciliklerinin ve cinsel cazibelerinin de kaybolacağından korkarlar. Menopoz kadının üretkenliğinin sona ermesi  fakat cinsel hayatının sona ermemesi olarak düşünülmelidir. Çocuk sahibi bazı kadınlar için bu dönem bir kurtuluş yoludur. Yeniden gebe kalmak korkusu ya da gebeliği önleyici yollara başvurma zorunluluğu ortadan kalkar. Çocuk sahibi olmamış kadınlar için ise bu dönem daha zor olabilir. Böyle bir kadın son şansını da kaybettiğini ve artık anne olamayacağını bildiği için mutsuz olur. Menopoz yaşı kadının ruhsal ve genetik yapısına bağlı olarak değişebilir. Menopoz dönemi adet görmenin tamamen kesilmesiyle başlar. Bu dönemin yol açtığı rahatsızlıkların çoğu sinirlilik, aşırı duygusallık, baş ağrıları, uykusuzluk, dikkatini toplayamama, korku ve bunalımlar gibi ruhsal nedenlidir.
Menopoz döneminde seks hayatı bitmez. Sadece kadında ortaya çıkan hormon dengesizlikleri ve ruhsal değişmeler sonucu bazı kadınlar kendini seks hayatından izole etmek yoluna gidebilir. Bu yanlış bir tutumdur. Yapılan bilimsel araştırmalar bu tutumun değiştirilmesini savunmaktadırlar yani kadın kendisini daha çirkinleşmiş hissedebilir. Bu konuda kendine bakması, özen göstermesi uygun olacaktır.
Menopoz döneminde tüm kadınlarda olan kuruluğu ortadan kaldırmak gerekmektedir. Kadın evliyse eşiyle cinsel ilişkiye mutlaka girmeli, evli değilse erkekte olduğu gibi mastürbasyonu rahatlıkla cinsel tatminde, suçluluk duygusu hissetmeden kullanabilmelidir.