Meriç Köyatası’ndan Ertuğrul Özkök’e sert tepki
Ünlü ekonomist ve gazeteci Meriç Köyatası, Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün kaleme aldığı son köşe yazsına sert tepki gösterdi.
Köyatası, Milas’taki orman yangınlarının termik santrali tehdit ettiğini hatırlatarak, "Deresini, ormanını, tabiatını korumaya çalışan insanlara iyi kulak verin, çünkü tarih her defasında onları haklı çıkarıyor" diyen Özkök’e, “Bu zibidi şimdi kalkmış neler saçmalıyor...” diye seslendi.
Özkök’ün, Hürriyet''in Genel Yayın Müdürü olduğu dönemde kendisinin de ekonomi servisinin başında yer aldığını hatırlatan Köyatası, şu ifadeleri kullandı:
“Ertuğrul Özkök, Ören Termik Santrali ile ilgili yazmış... Ben de kendisinin o dönem yediği haltları hatırlatayım bari...
Ben Hürriyet''in ekonomi servisinin başındayken bu zibidi de o dönem Hürriyet''in Genel Yayın Müdürü idi. Hükümet değişmiş, Demirel''in başbakanlığında DYP-SHP koalisyonu kurulmuştu. O dönem ek bir sayfa aldım, ekonomi sayfa sayısını üçe çıkardım. Ve bir tanesini tam 45 gün boyunca Gökova Termik Santralının başka yere taşınması kampanyasına ayırdım.
O zaman Ertuğrul Genel Yayın Müdürü, patronluğu üstlenen Erol beyin oğlu Sedat Simavi''nin gazetedeki eli kolu, ayağı, gölgesi avukat Yaşar Eroğlu, bana bu kampanyayı kesmem için acayip baskılar yaptı. Rahmetli Erol Simavi''nin eşi Belma Simavi''nin desteği ile kampanyayı sürdürdüm.
O tarihte santralın Türkiye''ye maliyeti 950 milyon doları bulmuştu. (1991 ya da 1992 yılı itibarı ile) Santralin başka yere taşınmasını sağlayamadım, ama bacasına o dönemin en güçlü filtresini taktırmayı başardım. Rahmetli Süleyman Demirel ile yine o dönemin enerji bakanı rahmetli Ersin Faralyalı, o kampanya sonucunda 150 milyon dolarlık filtre sistemi takacakları sözünü verdiler ve o sözü de yerine getirdiler.
Bu zibidi şimdi kalkmış neler saçmalıyor... Kendi ifadesi ile yılanın bile belini kıracak omurgasız bir adamdan söz ediyoruz neticede...”
"TABİATINI KORUMAYA ÇALIŞAN İNSANLARA İYİ KULAK VERİN"
Özkök''ün, “Devlet dersinde sınıfta kalan 27 yıllık bir hikâye” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Ama bir konu var ki... O konuda hâlâ Özal’ın yanlış yaptığını düşünüyorum... Gökova’nın tam ortasına diktiği bu termik santral...
O günlerde çok sayıda solcu aydın Gökova’ya böyle bir ucubenin yapılmasına karşı çıkıyordu... Üstelik linyitle çalışan, geri teknolojiye sahip bir santraldi bu... Mesela Milliyet yazarı rahmetli Hasan Pulur’un yazılarını hatırlıyorum... O bölgeye gidip direnen insanları...Türkiye’nin yeni siyasi eliti, o insanlara “Gelişmeye karşı çıkan geri zekâlı solcu” muamelesi yapıyordu o günlerde... Muazzam bir kibir rüzgârı esiyordu o kanatta...
O santral 1993 yılında üretime geçti... Önce çevredeki bütün bitki örtüsünü mahvetti. Sonra büyük yatırımlarla bacalarına filtreler takıldı... Ama o günlerde bu tarihi kararı alanların hiçbirinin düşünmediği bir şey vardı. Yaşadığımız şu muazzam yangın felaketi...
O felaket önceki gece itibarıyla santralin kapısına dayandı... Elbette bu ucubenin sorumlusu şu anki işletmeci firma değil... Neticede onlar özelleştirmeden bir santral aldılar. Üstelik filtreler için gerekli yatırımları yaptılar. Yangına karşı canla başla çalışıyorlar. Sözüm bugüne değil, geçmişe...
Diyeceğim bu ucubeden alınacak derslerimiz var... Bugün HES’lere, çevre konusunda duyarlı insanlara kibirle bakıp hâlâ “her türlü gelişmeye karşı geri zekâlı solcu” muamelesi yapanlaradır sözüm. Deresini, ormanını, tabiatını korumaya çalışan insanlara iyi kulak verin... Çünkü tarih her defasında onları haklı çıkarıyor.."
