Metin Feyzioğlu; "Korkunç bir şey..."

Gündemin 2 sıcak maddesi; AKP'li Ayhan Oğan'ın "yeni devlet kuruyoruz" sözleri ile meydana gelen sert tartışmalar ve "FETÖ" tutuklularına tek tip elbise giydirilmesi ile ilgili gelişmeler...

Siyasiler, söz düellosu yapıyor. Adalet  mülkün temeli olduğuna göre, adalet  çarkımızın en önemli kurumlarından biri olan Türkiye Barolar Birliği'nin tepe noktasındaki isim ne düşünüyor?.. Söyleyebilecek hiç sözü yok mu?.. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'na sıcak gündemin bu 2 maddesini sorduk. O da YENİÇAĞ'a çok önemli açıklamalar yaptı. Feyzioğlu, değerlendirmeleri sırasında altının tekrar tekrar kırmızı kalemle çizilmesi gereken uyarılarda bulundu. Hukuk adamı Metin Feyzioğlu'nun, "devlet" için çok hayati nitelik taşıdığına inandığım değerlendirmelerini yerimin el verdiğince sizlere duyurmaya çalışacağım.

"Yeni devlet kuruyoruz" tartışmalarından başlayalım. Metin Feyzioğlu şunları söylüyor;

"Korkunç bir şey bu. Cumhuriyeti bir türlü içine sindirememek bu. Yeni Osmanlıcılık hülyasının peşinde koşup aslında Sevr'i diriltmek isteyenlere en bilinçsiz desteği vermek. Bunun öyle, bizi bağlamaz diye geçiştirilecek bir tarafı da yok. Mutlaka ve mutlaka eğer bağlamadığını söylüyorlarsa en sertinden disiplin işlemi yapılması gerekir."

--AKP'den gelen "bizi bağlamaz" açıklamalarını samimi buluyor musunuz?

"Samimiyeti ben ancak yapılacak olan işleme bağlı olarak değerlendirebilirim. Eğer bu kişi hali hazırda parti üyesi ise ve partili sıfatını kullanarak katıldığı bir toplantıda bu vahim cümleleri sarf etti ise iktidar partisi kendisini bağlamadığını ispatlamak üzere ihraç işlemi yapmak zorundadır. Yapmadığı takdirde ben ya bağladığını düşünürüm ya da ne şiş yansın ne kebap hem bu cümlenin hedef kitlesini elimizde tutalım hem de bu cümlenin rahatsız ettiği kişileri kaybetmeyelim diye bir çifte standart uyguladığını bilirim."

-- Bu bir prova mı?

"Saik okumayalım yapılanlara bakalım. Işığa yansıyan davranışlara göre tespit edelim. Bu cümle gibi rahatsız edici bir cümleyi bir başkası söylese ve ardından da bizi bağlamaz dese iktidar partisi yöneticileri emin olunuz benim söylediğimi söyler. Yani sizi bağlamıyor ise gereğini yapın derler. Çifte standart şu anda yaptıkları."

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun, "FETÖ tutuklularına tek tip elbise giydirilmesi" konusundaki uyarıları ise şöyle;

"Bu tek tip elbise getirilmesi için Sayın Cumhurbaşkanının ileri sürdüğü gerekçe ya da görünen gerekçe bunun "HERO", "Kahraman" yazılı tişörtü giyen densizin yaptığı iş. Oysa mevcut kanunumuz, Ceza Muhakemesi Kanunu, duruşmanın idaresinden, düzen disiplininden mahkeme başkanı sorumludur der. Ve böyle bir tişört ile duruşma salonundan içeri adım atılmasına izin vermez mahkeme. Yeni bir kanuna, düzen disiplin sağlamak için ihtiyaç yok. Tek tip elbise getirmek bu sorunun çözümü değil. Bu sorunun çözümü o tişörtü çıkartmak, çıkarmıyor ise bu duruşmaya giremezsin demek. Sayın Cumhurbaşkanının, benim tek tip elbise getirilmesinden çok daha fazla rahatsız eden çok daha fazla kaygılandıran cümlesi, yargılanan sanıklara peşinen suçluymuş yaklaşımı. Çok basit bir soru soracağım. O kişiler suçlu ise suçlu olduğunu peşinen kabul ediyorsa neden yargılıyoruz? Bu kadar masrafa bu kadar zamana, bu kadar paraya, bu kadar emeğe ihtiyaç var mı? Yok... On binlerce kişiyi peşinen suçlu kabul ediyorsak neden yargılıyoruz?.. Polis cezalandırılacak kişilerin listesini versin. Cumhurbaşkanlığı külliyesinde de bir grup, cezalarını kenarına yazsın derhal içeri atsınlar. Mesele, oradan suçlu buradan sanık yani şu suçla bu suçla suçlanan olmak meselesi değil. Mesele, bir kişinin neyle suçlanırsa suçlansın adil bir şekilde yargılanmadan ve kesin hükümle mahkûm olmadan suçlu kabul edilemeyeceği. Eğer yargılanan kişiyi peşinen suçlamanın ağırlığına göre suçlu kabul ediyorsak bu Orta Çağ'daki engizisyon mahkemelerinin ilkel yaklaşımıdır.

Vahim hatalar

Benim kaygım şu, bunca insan bu aşağılık örgüt sebebi ile büyük acılar çekti. Türkiye iç savaşın eşiğine geldi. Biz karşımızda devletin kılığına kıyafetine bürünmüş hainlerle yıllarca mücadele etmek zorunda bırakıldık. Zindanlarda insanlar çürümeye terk edildi. Ve 15 Temmuz gecesi de yüzlerce insan şehit oldu en sonunda. Sayın Cumhurbaşkanının bugün yargılanan sanıklara peşinen suçludur demesi emin olunuz bu örgütün en çok istediği şey ve dünyada en çok ve en rahat kullanacağı cümle. Çünkü kimin suçlu kimin suçsuz olduğuna peşin peşin Sayın Cumhurbaşkanının veya siyasi iktidarın karar verdiği bir ülkede ya da bu algının yaratıldığı bir ülkede mahkemeler ağızları ile kuş tutsalar ellerinden gelenin en iyisini dünyanın en yüksek standardına göre ortaya koysalar hiç kimseyi mahkûmiyetlerin haklılığı, beraatların da doğruluğu konusunda ikna edemezsiniz. İnsanlar bakarlar derler ki; 'zaten  kimlerin mahkûm olacağına iktidar karar vermişti.' Türkiye'yi yöneten bir iradenin 21'inci yüzyılda Orta Çağ'ın tecrübelerini insanlık yaşamışken üstelik yakın tarihimizde bu kadar askeri darbede insanlar fiilen uygulanan bir suçluluk karinesinden böylesine çekmişken 2017 yılında çıkıp, yargılanan kişileri peşin olarak suçlu gören bir açıklama yapması gerçekten acı verici. Çünkü göreceksiniz orta vade dolmadan bu vahim hatalar yüzünden F tipi suç örgütünün hainleri teröristleri pek çok yerde kahraman muamelesi görmeye başlayacaklar, suçlular suçsuzların arkasına sığınıp toplumun ve dünyanın gözünde aklanmaya başlayacak. Bu, Türk milletine yapılan en büyük haksızlıktır. FETÖ'yü başımıza bela etmekle kalmıyorlar, 'FETÖ ile mücadele ediyoruz' diye vahim hukuk hataları yaparak yargının gösterdiği büyük fedakârlığı hiçe sayıyorlar. Milletin çektiğini hiçe sayıyorlar. Ve sonuç itibariyle FETÖ'ye yarayan iş yapıyorlar. Bunu, çok büyük bir bilinçsizlik ve bilgi eksiği ile açıklamak istiyorum. Eğer başka şeyle açıklayamazsak." 

Yazarın Diğer Yazıları