Metin Oktay'ın 32 yıl sonra ortaya çıkan hikayesi. Sedat Kaya Taçsız Kral'la aynı masadaydı

Metin Oktay'ın 32 yıl sonra ortaya çıkan hikayesi. Sedat Kaya Taçsız Kral'la aynı masadaydı

Sedat Kaya / YENİÇAĞ

80'li yılların ortaları.
İzmir'de Güneş Gazetesinde Spor Servisi şefiyim.
Bir hafta sonu O'nunla birlikte Denizli'de maça gidiyoruz.
Uçağın olmadığı yıllar.
Mecburen karayolu.
Otoban da yok.
4 x 4 de.
4 saat gidiş, 4 saat dönüş..
O arkada, ben önde şöförün yanında.
Yol boyu futbol, gırgır, şamata.
Bir ara bağırdı.
"Sağa çek abi"
Çektik.
Bir çiçekci dükkanı.
Dışarıda yüzlerce saksıda çeşit çeşit çiçek.
İndi.
Çiceklerin hepsine tek tek baktı.
Ama birini uzun uzun inceledi.
Kokladı.
Toprağını yokladı.
Sonra dükkan sahibini çağırdı.
"Bu çiçek sulanmamış abi" dedi.
"Bu çiceği sula. Dönüşte bakacağım"
Dükkan sahibinin şaşkın bakışları arasında tekrar yola koyulduk.
Denizli'de maçı izledik.
Gazeteye yorumlarımızı yazdırdık.
Dönüşte yine uğradık çicekciye.
Yine baktı o çiçeğe.
Yine dükkan sahibini çağırdı.
"Sulamışsın abi" dedi.
Sonra sordu.
-Evli misin?
-Evet.
-Al bu parayı, bu akşam karına çiçek götür.
-Estağfurullah!.. Olur mu öyle şey abi..
-Olur abi. Ben ne diyorsam sen onu yap.
Zorla bir miktar parayı çiçekcinin cebine koydu.
Tekrar yola koyulduk.
Arkaya oturdu.
"Sevdim bu çiçekciyi abi" dedi.

*. *. *

Bir saat falan yol aldık, karnımız acıktı.
"Aç ayı oynamaz abi" dedi.
Yol üstü bir salaş meyhanede durduk.
Köfte, piyaz ve rakı.
Demlenirken içeriye bir milli piyangocu girdi.
Baktı piyangocuya.
"Bana onluk bir seri ver abi" dedi, "ama param yok, sonra veririm."
Piyangocu "Canın sağolsun kaptan. Senden para isteyen mi oldu?" diye cevap verdi.
Yüzünde bir tebessüm belirdi.
"Seni denedim ben abi" dedi.
Biletleri aldı, parasını ödedi.
Sonra piyangocuyu masaya oturttu.
Hal hatır sordu.
Bir duble rakı ve köfte ikram etti.
Adamı uzun uzun dinledi.
Sonra birden.
"Meyhanede herkese benden birer piyango bileti ver abi" dedi.
Piyangocu biletleri, O da paraları verdi.
Yedik, içtik, güldük.
Karnımız doydu, tekrar yola koyulduk.
Arkaya oturdu..
"Piyangocuyu sevdim abi" dedi.

*. *. *

Sonra uyumaya başladı.
Arabayı aynı zamanda foto muhabirliğimizi yapan Mustafa Yurt kullanıyordu.
Ben bir yandan Mustafa ile sohbet ederken , bir yandan arkada uyuyan O'nun çiçekci ve piyangocuya yaptıklarını düşündüm yol boyu.
İzmir'e vardığımızda hala uyuyordu.
Evine bıraktık.

*. *. *

O sadece büyük futbolcu değil güzel adamdı.
Adam gibi adamdan öte, özel adamdı.
O halkıyla yaşayan, halkıyla gülen, halkıyla üzülen adamdı.
Kimse korkudan etliye sütlüye karışmazken, O Deniz Gezmişler için imza toplayan adamdı.
O, Metin Kurt Galatasaray ve Milli takımdan aforoz edildiğinde onunla ilgilenen adamdı.
O Metin Oktay'dı.
Bir kraldı.
Bugünün yaldızlı yıldızlı şeytanlarından değildi.
Hiç saray soytarısı olmadı.
Dilinden düşürmediği bir sözü vardı.
"Beni bana bırakın abi."
32 yıl önce bugün seni sana bıraktık Metin abi.
Sonsuzluğa uğurladık.
Bazıları toprağa gömülür, bazıları yüreklere.
Sen yüreklerde kalacaksın.
Huzur içinde uyu.

whatsapp-image-2023-09-13-at-09-10-34-1.jpeg

whatsapp-image-2023-09-13-at-09-10-34.jpeg

whatsapp-image-2023-09-13-at-09-10-33-1.jpeg

whatsapp-image-2023-09-13-at-09-10-33.jpeg

Yazarın Diğer Yazıları