Mevlit Kandili...

Bu gece Mevlit Kandili... Yani Peygamberimizin doğum yıldönümü. Mevlit okuyarak, Kur'ân tilavet ederek, salavat getirerek Resûlullâh'ı anacağız bu gece... Lakin unutmayalım ki Peygamberi anmanın esas yolu zikir ve tespihten ziyade onu daha iyi anlamak ve onun yolunda yürüme azmini tazelemekten geçer.

C. Allah Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Sizin için Resûlullâh'ta güzel örnekler vardır." O halde gelin Peygamberimizin bize rehberlik edecek sözlerinden birkaçını zikrederek ne ölçüde onun izinden yürüyüp yürümediğimizin muhasebesini yapalım:

1- Müslüman elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir.

Eğer Müslümanlar, bizim kendilerine kötülük yapmayacağımızdan, aleyhlerinde konuşmayacağımızdan emin değillerse Müslümanlığımızı sorgulamamız gerekir. Gerçek Müslüman olmanın şartı, başkalarına zarar vermemek, kimsenin gönlünü kırmamaktır. Namaz kılıyorsun, zekât veriyorsun, hacca da gitmişsin ama komşuların sana güvenmiyorsa, ondan bize kötülük gelmez diyemiyorsa bu, olgun bir Müslüman olmadığını gösterir.

2- İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olanıdır.

İnsan olmak biraz da "diğerkâm" olmaktır. Başkalarını düşünmeyen, "hodkâm,  nemelazımcı, menfaatperest" tiplere insan demek doğru değildir. İnsan, hastalara şifa dağıtan dertlilerin derdine deva bulan, kimsesizlerin kimsesi olan kişidir.

Yusuf Has Hacip "Kutadgu Bilig"de ne güzel ifade etmiş: "İnsan derler, insan kimdir; insan başkalarına faydalı olan ve onların işlerini gören kimsedir. İnsanların iyisi, kendi menfaatini bırakıp, zahmet yüklenerek, başkalarının faydasını isteyen kimsedir."

3- Birlikte (cemaat) hayır (rahmet), ayrılıkta azap vardır.

Toplumu ayakta tutan birlik ve beraberliktir. Yürekleri aynı duygu ile çarpan ve aynı gaye etrafında kenetlenebilen fertlerden oluşan cemiyetlerin sırtı yere gelmez. Lakin ortalıkta ayrılık gayrılık rüzgârları esmeye başladı mı çözülme ve dağılma baş gösterir.

4- Bir gün adaletle hükmetmek 60 yıl ibadet etmekten daha faziletlidir.

Adalet mülkün temeli, sosyal hayatın ruhudur. Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır, haksızlık vardır. Zulümle, haksızlıkla payidar olmaksa asla mümkün değildir. Bunun içindir ki Peygamberimiz bir anlık adaleti altmış yıllık ibadetten daha faziletli görmüştür.

5- Cihadın en faziletlisi zalim hükümdara karşı doğruyu söylemektir.

Evet, adaletin olmadığı yerde zulüm vardır, doğru. Fakat hükümdarı zulme yöneltenler de çoğu zaman etrafındaki dalkavuklardır. Yönetici ne derse, doğru mu yanlış mı olduğuna bakmadan "baş üstüne, emriniz olur efendim, Allah sizi başımızdan eksik etmesin" derseniz bir gün o "megaloman" olur ve küçük dağları ben yarattım havasına girer. Osmanlı'da hükümdarların merasimlerde  "Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var" diye alkışlanması boşuna değildi. Bu yüzden dinimizde zalim sultana karşı doğruyu söylemek en büyük cihat sayılmıştır.

Kısacası; bu gece gerek camide gerekse evimizde ibadetlerle, zikirlerle, tespihlerle mevlit kandilini elbette kutlayacağız. Ben diyorum ki bütün bu faaliyetlerden sonra yukarıda zikrettiğimiz "hadis"ler ışığında kendimizi bir hesaba çekelim. Hz. Peygamberimizi ne ölçüde anlamışız? Yaptığımız ibadetler bazı mekanik hareketler olmaktan öte bir anlam ifade ediyor mu? Lütfen bu soruları kendi kendimize soralım ve cevap arayalım.

Mevlit kandiliniz kutlu olsun...                   

***

ACZİMİN GİRYESİ:

Müslümanlığımız sadece câmide, dışarı çıkmıyor,

Köyünde mahallesinde aç susuz var mı kimse bakmıyor.

                                                                 (Li-müellifihi)

Yazarın Diğer Yazıları