Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

Mezarlık

Derin bir sessizlik ve sebebini idrak edemediğim bir hissizlik!
Ne vardı sanki, neden geldik buraya?
Yalnız sonunda gelseydik, yalnız benim sonumda...
Ne kadar unutursun deseler de yine okumaktan vazgeçmeyeceğim bir ömrü bu kadar süssüz anlatan taşları...
Kusuruma bakma, yine unuttum!
Seni ne kadar çok sevdiğimi daha önce söylemiş miydim?
Ben seni daha önce sevdim, senden önce, seni düşünerek, senin fikrinle yaşayarak, sana inanarak sevdim...
Yabancı değildi yüzün!..
Tanıdıklarımı tanımaya çalışarak tanıdım hayatı, lâkin gördüm karşıdan seni. Karşıdaydın sen, ben suyun kıyısında, sen öte yakasında ve ben boğulmaktan değil, ama zihnimin tutulmasından endişe ederdim en çok, gönlüm tutuldu.
Ben tam düşecekken farkına bile varamadan çıktığım yükseklerden, gönlüm sana tutundu.
Erken yitirilmiş bir benliğin, benzemeye kifâyet edememiş bir senliğin, nihâyete erişememiş bir bizliğin hazîn hikâyesi yazmıyordu belki hesabını tutamadığım hiçbir defterde amma velâkin, kayıtlara yanlış düşülmüştü adım.
Başı yanlış iken ne tarafı doğru olsundu...
Ama olsundu...
Gâlibi olmayan bir savaşın suçlusu yoktur, kimseye kızmayacak kadar sevebilmenin hazzını düşünün, geç kalsan da nâfile, sağ omza yük edilmiş bir ömrün son günü erkendir sarılmak için ilk kez...
Derin bir sessizlik ve sebebini idrak edemediğim bir hissizlik...
Neden şimdi geldik buraya?
Oysa yeni başlamıştım ben hayal kurmaya! Geç gelenin erken gittiği yazmıyor tarihin hiçbir sayfasında, yazmayacak da! Yoksa tarih bile tekerrür etmekten vazgeçer mi söz konusu biz olunca?
Ne önemi var!..
Ne kadar çukur varsa bu mezarlıkta kazılı, işte tarih burada yazılı!.
Bundan gayrısının ne önemi var?!
Bilmediğimden değil hüznüm, görmediğimden değil! Bak onlar da sel etmişler gözyaşlarını evvel gidenin ardından, onlar da üzülmüşler...
Ama biz, neden geldik şimdi buraya?
Şimdi başlasam ağlamaya, ağlasam yine buraya kadar, ağlasam kıyâmete kadar...
Elimde elin, gözünde gözüm, yüzümde yüzün; sarı saman kâğıtların üzerine yazılmış ve senin acını anlatma gayretiyle kuşanılmış hiçbir sözün, kıymeti yok gönlümün dergâhında...
Canımı canına, ruhumu ruhuna, ömrümü ömrüne katarım ama;
Kusuruma bakma güzel babam!
Ben senin üzerine toprak atamam...

Yazarın Diğer Yazıları