MHP Kurultayı'nın ardından

Sayın okurlarım; benim herhalde, mutlu günlerde bile mutluca yaşamasını beceremeyen bir kişiliğim var. İki hafta önceki Cumhuriyetimizin kuruluşunun 86’ncı yıl dönümü 29 Ekim Perşembe günkü yazımı, “Bayram Benim Neyime” başlığı ile yazmıştım. Çünkü son yıllardaki devlet yönetimi uygulamaları sebebiyle, ulusumuzun mutluluğundan endişeli idim. On yılda onbeş milyon genç yaratan Cumhuriyetimizin temel ilkeleri ile uğraşıldığını ve PKK’lı hainlerin kahraman gibi karşılandığını gördükten sonra, bu kanaata sahip olmuştum.
“Açılımlar”dan kendimi kurtaramadığım için de “Bayram Benim Neyime” demiştim.
Geçen haftaki yazımı da, Türk Milliyetçi Düşünceyi kırk yıldır siyasi platformda temsil eden MHP’nin 9. Olağan Kurultayı’nın yapılacağını düşünerek, “MHP Kurultayı” başlığı ile sunmuştum. Fakat mutlu günlerde bile mutlu yaşamayı beceremeyen kişiliğimle, siyasi kuruluşumuzun lideri Devlet Bahçeli’den ve Merkez Yönetimi’nden beklentilerimin bütününü rahatça ve sayfalar dolusu ortaya döktüm. Ülkemizin çok tehlikeli yolda, Milletimizin birliği ve geleceğinin tehdit altında olduğunu söylemiştim. Bu hakkı, Partimizin İstanbul Üsküdar İlçesinin 195697 Genel Merkez numaralı üyesi olarak, kendimde gördüm ve yerine getirdim. Okurlarımın beğenisini kazandığımı da, internetteki 2724 okuyucumun olmasından öğrendim.
9. Olağan Büyük Kurultay’ımızı, televizyonumuzun bütün kanallarından başından sonuna kadar izledim. Genel Başkan Devlet Bahçeli yaklaşık iki saat süren konuşmasında Partinin faaliyetlerinden daha çok AKP iktidarına sert eleştirilerde bulundu ve “Kürt Açılımı”na değindi. Türkiyemizin sancılı, Milletimizin sıkıntılı, al bayrağın da yorgun olduğunu, halkımızın yedi yıldır AKP’nin kuşatma çemberinde bulunduğunu öne sürdü.
Milletimizin bütünlüğü ve kardeşliğinin tehdit altına girdiğini, Vatanımızın ve Devletimizin bölünme tehlikesi geçirdiğini ifade etti. Milletimizden tarihi intikamlarını almak isteyen batılıların, AKP’nin arkasında sıraya girdiğini söylemiştir. İktidarın, Irak’da aşiret reislerine, dağlarda teröriste, Kıbrıs’da Rumlara, Doğu’da Ermenilere, ekonomide vurgunculara teslim olduğunu ileri sürmüştür. Milletimizin artık AKP iktidarının uygulamalarına isyan ettiğini bildirmiştir.
Hükümet tarafından gidilen yolun, doğru yol olmadığını, PKK’ya teslimiyet olduğunu, sonunun da yabancılaştırmayı amaçlayan bir yıkım projesi olduğunu ifade etmiştir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli iki saat süren konuşması ile, iktidar partisi AKP Hükümetlerinin yedi yıldır yaptığı yanlışlıkları sıra ile Kurultay delegelerine anlatmış ve televizyon başındaki bizleri de bilgilendirmiştir. Ama Genel Başkanı olduğu siyasi kuruluşun iki yıldır yaptığı faaliyetler hakkında, halkımıza ve bizlere gerekli bilgileri vermemiştir. Ülkü Ocaklarının, il ve ilçe başkanlıklarının faaliyetlerinden, AR-GE ve Genel Merkez’in durumundan, eğitim çalışmalarından söz etmemiştir. Türk Milliyetçilerini siyasi platformda temsil etmesi gereken bir kuruluş olarak Alparslan Türkeş’imizin başlattığı  “Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayları” gibi faaliyetlerinin, 18 yıldır MHP tarafından Tekir Yaylası’nda tertiplenen Erciyes Zafer Kurultayı’nın durumu hakkında hiçbir açıklamada bulunmamıştır. Türk Birliği’nden ve Türk Dünyasından söz etmemiştir. 10’uncu Olağan Kurultay’ımızda buluşmak üzere.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları