Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

MHP Milletvekillerine son ikaz!

MHP'nin ahlaki zemini "Vatanımın ha ekmeğini yemişim ha uğruna bir kurşun" diyen ve bunu hayatlarıyla ödeyen binlerce ülkücünün mirası üzerine oturmuştur. O ülkücüler ki yattığı toprağı, tuttuğu bayrağı ve döndüğü kıbleyi bilen bir hareketin mensuplarıdır.

Varlığı güven verirdi!

1980'lerin kaotik ortamında bile MHP, Kıbrıs'tan Türk Dünyasına, tarım kentlerinden milliyetçi eğitim sistemine, yerelden küresele uzanan fikri, ahlaki ve ilmi bir birikim oluşturabilmişlerdir.

Zamanında MHP, Türkiye'nin mevcut durumuna değil geleceğine yönelik olarak bilimsel, düşünsel, sosyal ve siyasal programı olan bir hareketti.

Bu hareketin mensupları, vatanına ölümüne sevdalı, değerlerine yürekten bağlı, milletinin hukukunu hukuk edinmiş ideal sahipleriydi.

Bu nedenle MHP, 1969'lardan bu yana Türk Milleti nezdinde sayısal ağırlığının çok ötesinde bir siyasi ve ahlaki ağırlığa sahip olmuştur.

Siyasi intihar!

MHP tabanının, delegesinin talepleri için mahkemenin yolunu göstermesi ve taleplere karşı kör, sağır ve ilgisiz kalması MHP'nin Genel Başkanlığında oturan Bahçeli'yi tartışılır hale getirmiştir.

Ardından Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fiili uygulamalarına hukuki bir zemin yaratmak amacıyla anayasal sistemi değiştirmek için Anayasayı değişikliğini gündeme getirmesi MHP yönünden tam anlamıyla siyasi bir intihardır. 

AKP'den AKP'nin Başkanlık ideali lehine, MHP aleyhine rol çalmanın hiçbir akli, ahlaki mantığı ve izahı yoktur.

MHP'nin tüzel kişiliğini temsil eden Devlet Bahçeli'nin hangi kurul ya da kişilerle nasıl bir istişare, görüşme, tartışma ve mutabakat sonrası aldığı bilinmeyen bir kararla başlattığı "Başkanlık" tartışmaları sonuçta TBMM'ye taşındı.

Yapılan tartışmaları Türk Milletiyle birlikte MHP'liler de endişe ve tedirginlik içinde takip ediyor!

MHP'yi siyaset dışına itmek!

Başkanlık sistemine karşı en ağır, en aşırı, en hoşgörüsüz eleştirileri yapan MHP lideri Bahçeli'nin bu sistemi "Cumhurbaşkanlığı Sistemi" adı altında savunmaya çalışması ise tam bir kara mizahtır.

Bahçeli, Anayasa değişikliğine destek vererek resmen MHP'nin TBMM dışında kalmasına onay vermiş olmaktadır.

Başkanlık Sistemi, TBMM'de üçüncü ve dördüncü olan siyasi partiler için siyasi bir intihardır.

Aklı başındaki hiçbir siyasetçi kendi partisinin siyaset dışına itilmesine onay veremez.

Başkanlık 2 partili sistemi öngörür!

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu açıkça şunları söylemektedir:   "Başkanlık sisteminin 2 partili olacağı... Bu partilerin de AKP ve CHP olacağını" açıklamıştır.

Mevlüt Çavuşoğlu, Anayasa değişikliğinin "Cumhurbaşkanımızı AK Parti'yle birleştirecektir", diyor. Sonuçta da "Türkiye'ye istikrar gelecek. İstikrar güçlenecek. Türkiye koalisyonlarla uğraşmayacak".

AKP'nin yetkilileri Başkanlık sistemiyle birlikte 'siyasi istikrar'ın geleceğini söylüyorlar.

AKP'nin Başkanlık sistemini TBMM'den geçirebilmek için MHP'ye bir kez ihtiyacı vardır.

Anayasa değişikliğini TBMM'den geçirip halka sunulduktan sonra AKP ikinci aşamaya geçecektir.

 Siyasi Partiler yasasında seçim sistemiyle ilgili maddeler AKP tarafından kolayca değiştirilerek dar ya da daraltılmış bölge seçim sistemi getirilecektir.

Böylece 2 partili seçim getiren sistemle MHP'e siyaset dışına itilmiş olacaktır.

               

 Tarihi sorumluluk!

Bütün bu açıklamaların ne anlama geldiği açıktır.

Özellikle MHP Milletvekillerinin bu gerçeği görmezlikten gelme hakları hiç yoktur. MHP'nin tarihine, ideallerine ve iddialarına saygısı olan hiç kimse uyarlanmış ve ayarlanmış bu anayasa değişikliğine "evet" diyemez.

Defalarca yazdık. Bir kez daha yazıyoruz: Hiç kimsenin tahmin etmemiştik, böyle olacağının farkında değildik, deme hakkı yoktur.

Başkanlık sistemine "evet" demek MHP'ye siyasette "hayır" demek anlamına gelmektedir.

MHP milletvekilleri MHP'yi siyaset dışında bırakacak bir anayasa değişikliğine "evet" diyemezler.

Bu yazı ikaz üstüne yapılmış ikazdır!

Yazarın Diğer Yazıları